HÜDA PAR: Halk barut kokusu istemiyor

Hür Dava Partisi(HÜDAPAR) Genel Başkanı Zekeriya Yapıcıoğlu, terör örgütü PKK'nın bölgedeki saldırılarına ilişkin, "Parti olarak çatışmaların halkın faydasına olmadığı düşüncesindeyiz. Halk huzur, sükunet istiyor, kavga, kan, gözyaşı, barut kokusu istemiyor" dedi.

Batman'da bulunan Yapıcıoğlu, Kristal Park'ta düzenlediği basın toplantısında, bölge insanına zarar veren terör saldırılarının sona ermesini istedi.

Barikatların arkasında ellerine silah verilen gençlerin tanklara karşı durmasının mümkün olmadığını vurgulayan Yapıcıoğlu, şöyle devam etti:

"Direniş dedikleri şey aslında o gençlerin bile bile ölüme gönderilmesidir. Bunu artık durdurmaları gerekir. Memleket yeterince acı yaşadı, şehirler viraneye döndü, Suriye'den farksız görüntüler ortaya çıktı. Harap olmuş evler, dağılmış aileler, altüst olmuş hayatlar ve kaybolup giden yüzlerce can, neyin karşılığında? Bunun artık sorgulanması gerekir, bu hesabın yanlış olduğunun artık sahipleri tarafından da görülmesi gerektiğini düşünüyoruz."

Varto'da, Silvan'da, Sur'da, Cizre'de, Silopi'de yaşanan terör saldırılarının Şırnak merkez, Yüksekova ve Nusaybin'e taşındığını anımsatan Yapıcoğlu, "Parti olarak çatışmaların halkın faydasına olmadığı düşüncesindeyiz. Halk huzur, sükunet istiyor, kavga, kan, gözyaşı, barut kokusu istemiyor. Varto'da, Silvan'da, Sur'da, Cizre'de, Silopi'de denenen yöntemin bir işe yaramadığı, yıkım ve gözyaşından başka kimseye bir şey getirmediği görülmüştür" dedi.

DOKUNULMAZLIKLARIN KALDIRILMASI TEHLİKELİ

Yapıcıoğlu, HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ'ında aralarında bulunduğu bazı HDP'li milletvekillerinin dokunulmazlıklarının kaldırılmasına ilişkin hazırlanan fezlekelerinin TBMM'ye gönderildiğini anımsatarak, şunları kaydetti:

"Biz şu anda Türkiye gibi yargının aşırı derecede siyasallaştığı, her iktidara gelenin yargıya yön vermeye çalıştığı bir memlekette, daha da önemlisi yargıda millet adına yargılama yaptığını söyleyen fakat kendi ideolojisine göre, kendi dünya görüşüne göre hareket eden ve farklı farklı kararlar veren çok sayıda yargı mensubunun olduğu bir memlekette siyasi dokunulmazlıkların kaldırılmasını tehlikeli görüyoruz."