Hikmet Sami Türk: Konuşma siyasi değil, bu bir yakınma

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarına destek verdi.

Google Haberlere Abone ol
Hikmet Sami Türk: Konuşma siyasi değil, bu bir yakınma

Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Anayasa Mahkemesi Başkanı Haşim Kılıç’ın açıklamalarına destek verdi. Konuşmanın siyasi olarak algılanmaması gerektiğini söyleyen Türk, ''Bugünkü konuşma ile siyaset yaptığı söylenemez. Bu iktidarın tutumu karşısında bir yakınmadır.'' dedi.

Anayasa Mahkemesi’nin kuruluş yıldönümünde Haşim Kılıç’ın yaptığı açıklama kamuoyunda farklı tepkilere yol açtı. Hükümet cephesi açıklamaya tepki gösterirken, muhalefet Kılıç’a destek verdi. Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk ise Kılıç’ın sözlerini Cihan Haber Ajansı’na (Cihan) değerlendirdi. Kılıç’ın ifadeleriyle yargı bağımsızlığına vurgu yaptığını belirten Türk, “Anayasa Mahkemesi Başkanı Kılıç, yargı erkine, Anayasa Mahkemesi’ni savunan bir konuşma yapmıştır. Bu konuşma yargı bağımsızlığına bir vurgudur. Son zamanlarda iktidar özellikle 17 Aralık 2013 rüşvet ve yolsuzluk dosyalarının açılmasıyla başlayan süreçte kendilerine karşı yargı eliyle bir darbe yapılmak istendiğini, Türkiye’de bir paralel yapı ortaya çıktığını iddia etti. Son zamanlarda Anayasa Mahkemesi’nin verdiği kararlardan da memnuniyetsizliğini çok ağır bir biçimde dile getirdi. Özellikle Twitter kararı sebebiyle, bunun gayri milli olduğunu Başbakan belirtti. Anayasa Mahkemesi Başkanı bu konuşmasında o kararın neden verildiğini anlatıyor. Daha önce kararın kendi içinde de var neden verildiği. İdari mevzuatta o kapatmaya bir dayanak bulunmadığını belirtti. Onun ötesinde önemli olan iktidarın yargı erkine baskısını dile getirdi. Bu çok önemli. Yargı eğer tam bağımsız olmazsa görevini yapamaz. Yargı erkinin görevini yapamadığı bir hukuk devleti de hak ve adalet gerçekleşmez. Hukukun üstünlüğü hukuk devletinin temelidir. Anayasa Mahkemesi hukuk devletinin anayasal sigortalarının başında gelir. Zaman zaman yanlış kararlar vermiş olsa da Anayasa Mahkemesi’nin rejim içinde farklı bir işlevi yerine getirdiğini belirtmek gerekir. Kılıç’ın bu sözleri hem son zamanlarda iktidar tarafından yapılan hücumlara bir cevap, hem de bir savunma. Böyle bir duruma düşmemeliydi. Kendisini savunmak yargı erkini savunmak zorunda bırakılmamalıydı. Bunu iktidarın Başbakan’ın yaptığı hücumlar bu noktaya getirmiştir.” ifadelerini kullandı.

''KILIÇ'IN AÇIKLAMALARI MİLLİ İRADEYE VE YÜRÜTMEYE MÜDAHALE DEĞİLDİR''

Hükümet cephesinden yapılan açıklamalarda Kılıç’ın ifadelerinin yürütmeye ve milli iradeye müdahale şeklinde yorumlanmasını yanlış bulduğunu anlatan Türk şöyle devam etti: ''Bu kesinlikle yanlış. Anayasa Mahkemesi Başkanı konuşmasını yargı erkiyle Anayasa Mahkemesi’nin görev ve yetkileri ile sınırlı bir çerçevede tutmuştur. İktidar partisi yasama olarak her şeyi yapabileceği inancındaysa bu yanlış bir düşünce. Bizim anayasamız yasama organının yaptığı düzenlemelerin anayasaya aykırı olabileceğini iptal edilebileceğini öngörmüş bir anayasadır. Bu 12 Eylül 2010 günü bu iktidar zamanında kabul edilen anayasanın 148. maddesi hükmü ile de bireysel başvuru çerçevesinde bir karar verilmiştir. Bunlar da Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki temel hak ve özgürlüklerden birinin kamu gücü tarafından ihlal edilmesi durumunda iç hukuk yolları tüketildikten sonra yapılan başvuru üzerine verilen kararlardır. Bu kararların bazılarında iç hukuk yollarının tüketilmesi koşulu yerine getirilmemiştir. Örneğin Twitter kararında böyle. Düşünce özgürlüğünün ifade özgürlüğünün vurgulanması bakımından önemlidir. Haberal Balbay olayında seçilme hakkının ihlali ya da Başbuğ ile ilgili davada uzun tutukluluk süresi gibi nedenlerle temel hak ve özgürlüklerin gerçekleşmesi konusunda önemli hizmet yapmaktadır. Seçilmiş organın yaptığı tasarruflar her türlü eleştirinin dışındadır, hiçbir şekilde denetlenemez, bu bizim anayasamızın ön gördüğü hukukun üstünlüğü, hukuk devleti ilkesine tamamen aykırı. Bu anayasa Anayasa Mahkemesi’ne bu görevi vermiştir. Dolayısıyla onların hoşuna gitmeyen kararları varsa ona göre hareket etmeleri gerekir. Hukuk devletinin önemli bir kurumudur. Bugünkü konuşma ile siyaset yaptığı söylenemez. Bu iktidarın tutumu karşısında bir yakınmadır. Onun çok iyi anlaşılması gerekir.''
CİHAN

Yorumlar