Hikmet Sami Türk: Bu süreç yüce divana kadar gidebilir
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, istifa eden bakanlar ve oğulları hakkında ciddi iddiaların olduğuna dikkat çekip, "Bu süreç yüce divana kadar gidebilir.
Eski Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, istifa eden bakanlar ve
oğulları hakkında ciddi iddiaların olduğuna dikkat çekip, "Bu süreç
yüce divana kadar gidebilir." dedi.
Atatürk’ün Ankara’ya gelişinin 94. yıldönümü nedeniyle Ankara
Sheraton Otel’de verilen resepsiyona katılan Bülent Ecevit dönemi
Adalet Bakanı Hikmet Sami Türk, Cihan'a gündeme ilişkin
değerlendirmede bulundu.
İstifa eden bakanlar ve oğulları hakkında ciddi iddiaların olduğuna
dikkat çeken eski Adalet Bakanı Türk şunları söyledi; “Öyle
anlaşılıyor ki Yüce Divan'a kadar gidebilecek bir süreç söz konusu
olabilir. Bildiğiniz gibi bakanları görevleri ile ilgili suçlardan
dolayı TBMM eğer sevk kararı verirse, Yüce Divan sıfatıyla Anayasa
Mahkemesi'nce yargılanırlar. Öyle iddialar var ki belki önümüzdeki
günlerde böyle bir soruşturma önergesi gelebilir. TBMM’nin üye tam
sayısı 550, onda biri 55 milletvekili imzası sanıyorum yeterlidir.
Meclis soruşturması sonrasında soruşturma komisyonunun vereceği
rapor üzerinde genel kurul böyle bir suç işlediği kararına varırsa
Yüce Divan'a sevk edebilir ilgili Bakanı. Ortada dolaşan
söylentiler bu olasılığı da ciddi bir şekilde düşünmemizi
gerektiriyor.”
Danıştay'ın Adli Kolluk Yönetmeliği'ni iptal etmesinin yerinde bir
karar olduğunu da vurgulayan Türk, “Bende aynı kaygıları
paylaşıyordum. Çünkü orada mülki amirleri de içine katan
düzenlemeler vardı. Aslında ceza muhakemesi kanununa göre
Cumhuriyet Savcıları bir suç işlendiğini öğrendiğinde lehte ve
aleyhteki tüm delilleri toplamak ve eğer gerçekten suç işlendiğine
kanaat getirmişse dava açmak zorundadır. Dolayısıyla bu
yönetmelikte yargı bağımsızlığıyla bağdaşmayan hükümler vardı.
Yürürlüğün durdurulması yerinde oldu.” dedi.
"SORUŞTURMANIN UZANABİLECEĞİ KİŞİLER VAR BU YÜZDEN SAVCIYI GÖREVDEN
ALDILAR"
Cumhuriyet Savcısının da iddia makamının bir parçası olduğunu
vurgulayan Türk, “İstanbul’da son olayda bir dosyadan görevli
savcının el çektirilmiş olması bağımsız yargıya müdahaledir. O
savcı başladığı davayı sonuçlandırmalıydı. Gerçekten suç işlendi mi
işlenmedi mi karar verecek olan bağımsız yargıdır. Orada yargı
içinde bir tartışma var. Şüphesiz Başsavcı beraberinde çalıştığı
savcılar arasında eş güdümü sağlamak durumunda ve bir savcı bir işe
görevlendirildikten sonra onun dosyadan el çektirilmesini ben doğru
bulmuyorum. Sanıyorum, soruşturmanın uzanabileceği kişiler
bakımından ad vermek istemiyorum, kamuoyunda bir takım isimler var
o nedenle yapılan bir müdahale söz konusu. Bu müdahaleyi de
Başsavcıdan gelmekte ve ben bunu da doğru bulmuyorum.” diye
konuştu.
İstanbul’da yapılması konuşulan “2. operasyonda polisler savcıların
emrini yerine getirmiyor” haberlerini değerlendiren Hikmet Sami
Türk, “Bunlar çok vahim gelişmeler. Aslında Cumhuriyet Savcısı adli
kolluk amiri konumundadır. Cumhuriyet savcısının emrini emniyet
güçleri yerine getirmek durumundadır. Polis bunu yerine
getirmemiştir. Onun yerine de jandarmaya emir vermiştir. Jandarma
da şu ana kadar o emri yerine getirmemiştir.” ifadelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar