HDP'li Hasip Kaplan: Adalet, sadece muktedir olanlar için mi var?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "Adalet, muktedir olanlar için mi var sadece? Adalet sadece muktedirlerin haklarını mı korur? Yurttaşın hepsi bu adalet karşısında eşit değil mi? Anlatmak istediğimiz nokta...

Google Haberlere Abone ol
HDP'li Hasip Kaplan: Adalet, sadece muktedir olanlar için mi var?

Halkların Demokratik Partisi (HDP) Şırnak Milletvekili Hasip Kaplan, "Adalet, muktedir olanlar için mi var sadece? Adalet sadece muktedirlerin haklarını mı korur? Yurttaşın hepsi bu adalet karşısında eşit değil mi? Anlatmak istediğimiz nokta bu. Kirlendi toplum artık kirlendi. Üç yılda trilyoner olan insanlar var bu ülkede. Nerden geldi, kaynağını soramıyorsun." dedi.

Meclis'te basın toplantısı düzenleyen Kaplan, Türkiye'nin basın özgürlüğü olmayan ülkeler arasına düştüğünü belirterek "Demokratik bir toplum açısından son derece tehlikeli ve önemli bir uyarıdır." ifadesini kullandı. Bu dereceyi aldığı için AK Parti hükümetini kutlayan Kaplan, ona en kötü 'bilmem ne madalyası'nın takılması gerektiğini düşündüğünü kaydetti.

Eski 4 bakan hakkındaki önergelerin pazartesi görüşüleceğini ve Meclis TV'nin yayın yapmadığını hatırlatan Kaplan, "Aslında basın özgürlüğünden ne kadar korkunun da ifadesidir. Halkın şeffaf bilgilenme hakkına karşı son derece hesaplı kitaplı, son derece kurnazca, son derece 'bir an önce örtelim, kapatalım, dosyayı sümenaltı edelim' anlayışının hakim olduğu bir yaklaşım tarzıyla karşı karşıyayız." şeklinde konuştu.

Meclis Başkanı Cemil Çiçek'e de seslenen Kaplan, "Eğer korkmuyorsanız halktan; pazartesi günü Meclis TV'yi açın. Eğer korkmuyorsanız halktan davet ediyoruz sizi, HDP olarak. Yoksa sizin konuştuklarınızla sizi vuracağız." diye konuştu. Tek tek soruşturma komisyonları kurulmasını isteyen Kaplan, herkesin tek tek aklanması gerektiğini, bunun siyasi, ahlaki ve vicdani sorumluluk olduğunu ifade etti.

Yolsuzluk soruşturmasına takipsizlik veren savcının "Yeterli delil yok" açıklamasını da değerlendiren Kaplan, şunları söyledi: "Ben ceza avukatıyım, bana soru sormayınız. Tek kelimeyle cevabım budur. Her takipsizlik kararı itiraza tabidir. Ben demiyorum, AK Partililer söylüyor, tutanaklarda yazıyor. Çünkü her an yeni bir delil ile itiraz ile bunlar açılabilir. Ben burada niye bunu verdi demiyorum. Ben şunu soruyorum: Pazartesi günü bunları görüşüyorduk; ne oluyor. HSYK bir yandan, savcılar bir yandan. 5 sene tutuklu olup ifadesini vermeyen insanlar var, hasta tutuklular ölüyor her gün. Daha bugün bir tanesinin cenazesi Kocatepe'den kaldırıldı. Adalet, muktedir olanlar için mi var sadece? Adalet sadece muktedirlerin haklarını mı korur? Yurttaşın hepsi bu adalet karşısında eşit değil mi? Anlatmak istediğimiz nokta bu. Kirlendi toplum artık kirlendi. Üç yılda trilyoner olan insanlar var bu ülkede. Nerden geldi, kaynağını soramıyorsun."

Nerden buldun yasasının kaldırıldığını hatırlatan Kaplan, kendi çocuğunun da Başbakan'ın çocuğunun da yurt dışında üniversite okuduğunu hatırlatarak, Başbakan'ın çocuklarının 7 tane gemiciğinin bulunduğunu ifade etti. Kendisinin emekli maaşından gönderdiğini anlatan Kaplan, "Senin benden fazlalığın nedir kardeşim, nasıl oluyor?" diye sordu. Bunları sormanın kamu vicdanı ve adaletin gereği olduğunu vurgulayan Kaplan, bir Hz. Ömer'in adaleti olduğunu bir de Hz. Tayyip'in adaletinin geliştiğini kaydetti. İki adalet arasında bu vatandaşın iki seçime gideceğini dile getiren Kaplan, dar-geniş hesaplarının yapıldığını ifade etti.

Bir başka soru üzerine ise Kaplan, soruşturma izni vermeme kararı alınırsa da hiç şaşmayacağını vurguladı. İki seçime giderken işlerine gelmeyeceğini belirten Kaplan, adaletin bu olup olmadığını sordu. Paralel dendiğini ancak bir tane soruşturma açılmadığının altını çizen Kaplan, insanların sürüldüğünü, görevden alındığını kaydetti. Böyle şeylerin hiçbir hukuk ve demokrasi devletinde olmadığını vurgulayan Kaplan, soruşturma yapan iyi savcılar ile yakalama kararı veren hakim hakkında HSYK'nın soruşturma açılmasına karar verildiğini hatırlattı.

"Soruşturulacaklar başka, yapanlar, fezleke içinde olanlar değil." diyen Kaplan, Deniz Feneri savcılarına yapılanları hatırlattı. İdam kararının geri getirilmesi konusunda da Kaplan, devletin kurumları hükümet dahil görevlerini yapmadığını söyledi. Kaplan, şunları söyledi: "Bakan çığlık atın diyor. Taksim meydanında herkese çığlık attırıyorlar çünkü evlerine gaz atıyorlar. Bu idam edelim olayı da bir nevi çığlık atın önerisinin aynısıdır. Elbetteki bu tür yüz kızartıcı, toplum tarafından son derece ağır suçlar ve cezaları zaten yasalarımızda ağırdır. Sorun cezanın azlığında çokluğunda değil; bir önleme konusunda devletin hiçbir projesi yok, hiçbir engeli yok. En önemli nokta ise devletin ceza yaptırımıyla basite alması son derece vahim bir olay. Çünkü devletin güvenliği, polisi Türkiye bütçesinin yüzde 55'ini alıyor."

Bu devletin takip sistemi olup olmadığını soran Kaplan, siyasetçiyi takip etmenin dışında devletin niye takip sisteminin çalışmadığını dile getirdi. Kaplan, "Sadece muhalifleri, siyasetçileri, sendikacıları, Kürtleri, Alevileri, muhalif kesimi takip etmekten başka bir refleks geliştirmemiş şu ana kadar devlet. Onun için de hırsızlar, yolsuzluk yapanlar, cirit atıyor bu tür suçları işleyenler. Meclis'in bir an önce bu konuda etkin önlemler alması için tekrar harekete geçmesi gerektiğini düşünüyoruz." ifadelerini kullandı. CİHAN

Yorumlar