Genel Başkan Yardımcısı Soylu: Aydın Doğan efendinin gazeteleri çanaklık yapıyor

AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Süleyman Soylu, Gazze'de yaşanan katliamın ardından çeşitli manipülasyonlarla karşı karşıya olduklarını iddia ederek, "Türkiye'de bir tezvirat çetesi var. Sabahtan akşama kadar tezvirat yapıyorlar, dedikodu üretiyorlar. Allah selamet versin, Aydın Doğan efendinin gazeteleri de buna çanaklık yapıyorlar sabahtan akşama kadar. Yok Türkiye jet yakıtı satışı yapıyormuş, yok gemiler şöyle taşıyormuş, yok birçok ticaret ilişkisi söz konusuymuş. Bizim samimiyetimizi millet nezdinde sorgulamaya yönelik yeni bir tezvirat çetesi hareketi söz konusu." dedi.

AK Parti Balıkesir İl Başkanlığı'nın düzenlediği bazı programlara katılmak üzere şehre gelen Soylu, Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Edip Uğur'u makamında ziyaret etti ve gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. Ziyarete Karesi Belediye Başkanı Yücel Yılmaz, Altıeylül Belediye Başkanı Zekai Kafaoğlu, AK Parti İl Başkanı Mahmut Poyrazlı ve diğer partililer de katıldı. Son yerel seçimlerde seçilen Başkan Uğur'u tebrik eden Genel Başkan Yardımcısı Soylu, emeği geçen herkese teşekkür etti. 10 Ağustos 2014 tarihinde Türkiye tarihinin, bu toprakların önemli bir seçimi olduğunu hatırlatarak, "Biz bu seçime önem veriyoruz. Biz 350 yıllık bir hayalimizle inşallah 10 Ağustos'ta buluşacağız. 10 Ağustos'ta bu millet şiddetle değil, terörle değil, silahla değil, baskıyla değil, zulümle değil, sandıkla birlikte millet ve devlet muhabbeti yeniden başlayacak. Millet kendi içerisinde yeni bir mukavele imzalayacak. Sayın Başbakanımız Recep Tayyip Erdoğan, inşallah Türkiye'nin halk tarafından seçilmiş ilk cumhurbaşkanı olacak." şeklinde konuştu. 350 yıllık büyük bir fırsatın büyük milletin önünde durduğunu ifade eden Soylu, "Etrafımızdaki topraklarda büyük bir karmaşıklık söz konusuyken Türkiye'yi bu karmaşıklıktan çekip alan, ülkenin istikrarını, huzurunu, ekonomik büyümesini gerek dış etkilerden gerekse iç etkilerden arındıran ve 12 yıl boyunca bu arabaya kaza yaptırmadan her türlü tezgaha, kumpasa ve ahlâk dışı olaylara karşı milletiyle beraber bir gelecek oluşturmaya çalışan Recep Tayyip Erdoğan'ın cumhurbaşkanlığı bir kere, on kere, yüz kere, bin kere, on bin kere, milyon kere ve milyar kere hakkıdır. Kararı büyük milletimiz verecek." dedi.

Önceki gece yapılan emniyet mensuplarına yönelik gözaltıları da değerlendiren Süleyman Soylu, Türkiye'nin bir hukuk devleti olduğunu belirterek, "Devletin kendi içerisindeki başka bir paralel yapılanmaya müsaade edilemez. 77 milyonun Ssayın Başbakanımız'a verdiği yetki, devletin tekli yetkisidir. Devletin çiftliği, devletin üçlüğü ve devletin beşliği, devletin ikiliği gibi söz konusu olamaz. Cumhurbaşkanlığı vizyon belgesinde, özellikle birtakım grupların bir insan üzerinden devlete tahakküm etmesi, devleti bir şekilde bizim inançlarımız dolayısıyla kuşatması konusunda net bir ifade ve irade söz konusudur. Bu konuda tavrımız nettir. 30 Mart'a hangi şartlarla girdiğimiz, 17 Aralık ve 25 Aralık'ın yeni Türkiye'nin kapılarını kapatmak için tezgâhlandığını hem bizim milletimiz hem de etrafımızda bu olayları seyreden bütün dünya bilmektedir." ifadelerini kullandı.

'BUGÜN HUKUK DEVLETİ ÖNÜNDE HESAP GÜNÜDÜR'

"Bugün hukuk devleti önünde bu konunun hesap günüdür." diyen AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Soylu, sözlerine şöyle devam etti: "Kim olursa olsun, biz dahil olmak üzere eğer böyle bir paralel yapılanma, hukuk devletinin, demokrasinin ve milli iradenin dışında bir anlayış ortaya koyacaksa bu hesaba biz de çekilmeliyiz, herkes çekilmeli. Bunun için hangi alanda olursa olsun, devlette paralel bir yapılanma ortaya koyma iradesi gerçekleştirenlerin tamamının kökü kazınmalı. Bizim devletten beklediğimiz budur, başka bir şey değil. Tamamının kökü kazınmalıdır. Bunun üzerinden bir acınası hikâyeler ve masallar oluşturmaya hiç gerek yoktur, çünkü bir ülkenin başbakanına ve bakanlarına oluşturulan birtakım senaryolar, davalar nakşetmek ve ondan sonra da sadece ülkenin başbakanını değil, bir milleti mahkûm etmek büyük bir tuzağın adıdır. Bu tuzağa Türkiye düşmemiştir, bu tuzağa millet düşmemiştir ve bu tuzağa siyaset düşmemiştir. Millet bu tuzağı, 30 Mart 2014 seçimlerinde verdiği talimatla bozmuş, 'Siz bu paralel yapının kökünü kazıyın.' diye bir anlayışı ortaya koymuştur. Herkes kendi haddini ve herkes kendi sınırını bilecek. Eğer bir paralel yapılanma üzerinden devlet idare edilecekse buna Türkiye Cumhuriyeti Devleti denmez, buna bir çadır devleti denir. Bugün milletin devleti var. Gerekli hazırlıklar yapılıyor, yapılacak. Bundan sonra da yapılacaktır. Kimsenin haksız, hukuksuz ve usulsüz bir şekilde yargılanması söz konusu olamaz ama gözümüzün önünde olan olayları elbette görmezden gelemeyiz. İki konu bizim için önemlidir. Birisi çözüm süreci, birisi de paralel yapı. Bu iki konuda AK Parti'nin iradesi, hiçbir şekilde sarsılmaz bir anlayışla devam etmektedir."

DEMİRTAŞ'A 'DESTE BOY' BENZETMESİ

Gazze'de yaşanan olaylara ilişkin bir soru üzerine tepki gösteren Soylu, çeşitli manipülasyonlarla karşı karşıya olduklarını söyledi. Türkiye'de bir tezvirat çetesi olduğunu ifade ederek, "Sabahtan akşama kadar tezvirat yapıyorlar, dedikodu üretiyorlar. Allah selamet versin Aydın Doğan efendinin gazeteleri de buna çanaklık yapıyorlar sabahtan akşama kadar. Yok Türkiye jet yakıtı satışı yapıyormuş, yok gemiler şöyle taşıyormuş, yok birçok ticaret ilişkisi söz konusuymuş. Bizim samimiyetimizi millet nezdinde sorgulamaya yönelik yeni bir tezvirat çetesi hareketi söz konusu. Bunların her birisi uydurmadır ve gerçek dışıdır. Türkiye'de tabanı olmayan dedikodulardan ibarettir. Bütün diplomatik ilişkilerini askıya alan bir ülke, İsrail devletinden ne bekleyebilir ki? Bu dünyanın gözü önünde oluyor. Bizim İsrail'le ilişkilerimizin yumuşaması konusunda Amerika Başkanı ve bütün dünya devreye giriyor. Burada tavrı gösteren, Türkiye adına Recep Tayyip Erdoğan'dır." değerlendirmesinde bulundu.

Süleyman Soylu, kendisine kıspet maketi hediye edilmesi üzerine cumhurbaşkanı adayı ve HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş'ın, Başbakan Erdoğan'ı televizyon kanalında tartışmaya davet ettiğini hatırlatarak, "Hiç deste boyla başpehlivan karşı karşıya gelir mi? Kurtdereli güreşlerine gelsin, ne olduğunu bir görsün. Ondan sonra başpehlivanlığa soyunabilecek mi soyunamayacak mı, millet ona gerekli cevabı verir." CİHAN