Genç: BDP'liler ile CHP'lilerin birbirine girmesini sağlamak için tertip edildi
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 73. birleşimi saat 15.00'te yoklamasız açıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 73.
birleşimi saat 15.00'te yoklamasız açıldı. Birleşimi TBMM
Başkanvekili Meral Akşener yönetti. Birleşimde 2004 Gemi Balast
Suyu ve Sedimanlarının Kontrolü ve Yönetimi Hakkında Uluslararası
Sözleşmeye Dair Kanun Tasarısı, Uluslararası Deniz Trafiğinin
Kolaylaştırılması Sözleşmesine Dair Kanun Tasarısı kabul edildi.
Kanun tasarı ve teklifler ile komisyonlardan gelen diğer işlerin
sırasıyla görüşülmesi için birleşim, 9 Nisan Çarşamba günü saat
14.00'te toplanmak üzere kapatıldı.
CHP Tunceli Milletvekili Kamer Genç, birleşimde yaptığı konuşmada
"Genel Başkanımıza yapılan saldırı bizi çok yaralamıştır yani
sizlerin tahmini üzere, hem beni yaralamıştır, grubumu
yaralamıştır, milleti yaralamıştır ve özellikle Tunceli halkını
yaralamıştır. Bunu herkesin bilmesi lazım." dedi. Başbakan'ın
bugünkü grup toplantısındaki "Bundan sonra partimize söz atanlar en
sert şekilde cezalandıracaktır." sözlerini hatırlatan Genç, bunun
bir işareti üzerine bu saldırının olduğunu savundu. Saldırının
özellikle tertip edildiğini, BDP'nin önünde yapıldığını dile
getiren Genç, bu saldırı sonunda BDP'liler ile CHP'lilerin
birbirine girmesinin hedeflendiğinin görüldüğünü ifade etti.
"DIŞİŞLERİ BAKANLIĞI'NDAKİ KONUŞMA ÇOK VAHİM VE İHANET
KONUŞMASIDIR"
Dışişleri Bakanlığı'ndaki kamuoyuna yansıyan ses kayıtlarına da
değinen Genç, "Dışişleri koltuğunda oturması gereken Ahmet
Davutoğlu nerede? Arkadaşlar, bakın, Dışişleri Komisyonu'nda bir
toplantı yapılıyor ve MİT Başkanı, Dışişleri Bakanı ve
Müsteşarı'yla, Genelkurmay ikinci başkanı konuşuyorlar. Bu konuşma
casusluk suçudur aslında, tamam, ama kamuoyuna yansıyor. Bu,
tamamen Tayyip Erdoğan'ın yaptığı bir tertip. Burada ne
konuşuluyor? Efendim 'Süleyman Şah türbesinde nöbet tutan
askerlerimize saldıralım, onları şehit edelim, ondan sonra da
oradan da bir iki tane bomba atalım ve burada da Suriye'ye
saldıralım.' Şimdi arkadaşlar, bu konuşmanın kamuoyuna yansıması
büyük bir casusluk faaliyetidir. Bu konuşmayı yapan hükümet bunu
saklamamışsa evvela bu yönüyle bunun istifa etmesi lazım. İkincisi,
burada yapılan konuşma çok vahim ve ihanet konuşmasıdır. Yani siz,
Suriye'yle savaş yapmak için gideceksiniz, oradaki Türk askerlerini
şehit edeceksiniz ve ondan sonra da Suriye'ye diyeceksiniz 'Siz
şehit ettiniz.' diye harp çıkaracaksınız. Bu kimliği ortaya çıkan
bu kişilerin bir dakika dahi orada oturmaması lazım." diye
konuştu.
Genç, "Bunların hepsi danışıklı dövüş, hepsi bu yolsuzlukları ve
suiistimalleri örtbas etmek için ortaya atılan iddialardır. Siz bu
iddiaların altından kalkamazsınız. Tayyip Erdoğan, cumhurbaşkanlığı
seçiminde bunları hep senin karşına çıkaracağız. Bu oyunları
yaptığın, bu seçimde yaptığın, işte Fethullah Gülen, paralel devlet
iddialarının ne kadar yalan olduğunu ortaya çıkaracağız ve seni bu
milletin yanında suçlu ilan edeceğiz." ifadelerini kullandı.
"KİMİN CUMHURBAŞKANI OLACAĞINA MİLLET KARAR VERİR"
AK Parti Grup Başkanvekili Nurettin Canikli ise Kılıçdaroğlu'na
yapılan saldırıyı Başbakan ve kendilerinin kınadıklarını
hatırlattı. Bu yapılan saldırının son derece çirkin, demokrasiye,
bütün millete karşı yapıldığını müteaddit kereler ifade ettiklerini
ve bir an önce fail ya da faillerin kimse tespiti için de ne
yapılması gerekiyorsa yapılması gerektiğini de ortaya koyduklarını,
ifade ettiklerini anlatan Canikli, ama buradan yola çıkarak, bu
çirkin iddialarda bulunmanın yanlış olduğunu vurguladı.
"İftira mahiyetinde, gerçek dışı, tamamen yalan. Yani nasıl böyle
bir bağlantı kurabilirsiniz? Allah aşkına, birazcık mantık olsa,
birazcık sağduyu olsa böyle bir bağlantı kurulabilir mi?
Kurulamaz." diyen Canikli, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dolayısıyla,
bunların hepsi saçma sapan ifadelerdir, gerçekten, içi boş,
anlamsız ifadelerdir. Katkı sağlamayan, hiçbir şeye katkı
sağlamayacak olan konuşma içerikleridir ve ifadelerdir. Bizim
kanaatimizi açık olarak söyledik ve o samimi kanaatimizdir bu
konuda. Şimdi, değerli arkadaşlar, kimin cumhurbaşkanı olacağına,
kimin başbakan olacağına millet karar verir. Millet karar veriyor
zaten, veriyor zaten. İnşallah, çok uzağa gitmeye gerek yok,
ağustos ayında da göreceksiniz. Onun kararı millete aittir, size
ait değildir, kimseye ait değildir. Bu konuda birileri çıkıp da
'Millet şöyle yapsın, böyle yapsın.' diyemez. O yetki onlarda yok.
Bu yetki münhasıran milletimizdedir, milletimiz de bu yetkiyi nasıl
kullanacağını çok iyi biliyor. Defalarca açık bir şekilde ifade
etmiş, ortaya koymuştur. İnşallah, önümüzdeki ağustos seçimlerinde
bir kez daha ortaya koyacaktır." CİHAN
Yorumlar