Erzurum'da heyelanla yıkılan kayakla atlama kuleleri Meclis gündeminde

Erzurum'da 25. Dünya Üniversiteler Kış Oyunları için yapılan kayakla atlama kulelerinin toprak kayması sonucu kullanılamaz hale gelmesi Türkiye Büyük Millet Meclisi gündemine taşındı.

Gençlik ve Spor Bakanı Akif Çağatay Kılıç tarafından yazılı olarak cevaplaması istemiyle Meclis Başkanlığına soru önergesi veren CHP Genel Başkan Yardımcısı ve İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Erzurum’un Palandöken ilçesine bağlı Kiremitliktepe’de 27 Ocak-6 Şubat 2011 tarihleri arasında Erzurum'un ev sahipliğinde düzenlenen ve Recep Tayyip Erdoğan’ın açılışta ‘Bu tesisler Erzurum’a çağ atlatacak’ sözleri ile hizmete açılan Universiade Erzurum-2011 için yapılan tesislerden 100 milyon TL harcanarak yaptırılan Türkiye’nin ilk kayakla atlama kuleleri 15 Temmuz 2014 günü toprak kayması etkisi ile çökmüş, yerle bir olarak kullanılamaz hale geldiğini hatırlattı.

Bu bağlamda Tanrıkulu, şu soruları yöneltti: "Erzurum’da 2011’de düzenlenen 25’inci Üniversiteler Kış Olimpiyatları tesis yapım işlerinin de aralarında bulunduğu toplam maliyeti 965 milyon TL olan ihalelere fesat karıştırıldığı ve devletin yüz milyonlarca TL zarara uğratıldığı iddiasıyla Özel Yetkili Savcılar tarafından başlatılan soruşturmanın son durumu nedir?

Soruşturma ile ilgili olarak İçişleri Bakanlığı tarafından haklarında soruşturulma izni verilmeyen kamu görevlileri kimlerdir?

Devlete maliyeti 100 milyon TL olan ancak 15 Temmuz 2014 günü yerle bir olarak kullanılamaz hale gelen kayakla atlama kulelerinin maliyetleri farklı gösterilerek devletin 40 milyon TL zarara uğratıldığı iddiası doğru mudur?

Kayakla atlama kuleleri hangi firmalar tarafından inşa edilmiştir?

Firmaların ortaklık yapıları nedir? İnşaat firmalarının sahipleri ve ortakları kimlerdir?

Firmalarla yapılan sözleşmede atlama kulelerinin erozyon sebebiyle çökmesi durumunda yapım işlerinin tekrar aynı şirketlere verileceği taahhüt edilmiş midir?

İmzalanan sözleşmelerde yapım işlerini üstlenen firmalar devlet aleyhine oluşacak her türlü zararın tazmininden muaf tutulmuşlar mıdır?

Atlama kulelerinin inşa edildikleri alanın erozyon bölgesinde yer aldığı ihale öncesinde bilinmekte miydi?

Zemin Etüd Raporu düzenlenmiş midir? Düzenlenmişse arazinin erozyon alanında olduğu nasıl gözden kaçmış ve atlama kulelerinin erozyon alanında inşalarına izin verilmiştir?

Zemin Etüd Raporu düzenlenmeden projeye onay verildiği iddiası doğru mudur?

Atlama kulelerinin erozyon alanında inşalarına izin verilmesinin gerekçesi nedir?

Konu ile ilgili sorumluluğu bulunan tüm yetkili ve bürokratlar hakkında yasal inceleme başlatılmış mıdır veya başlatılacak mıdır?" CİHAN