Ertuğrul Günay: AK Parti seçim sonuçlarını abartmaktan sakınmalıdır
İzmir bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, demokrasi ve hukuk devleti ilkelerinden uzaklaşan, dünyaya kapanan ve Türkiye'nin dışa açık dinamikleriyle bağlarını koparan hiçbir siyasal hareketin başarısını sürekli kılamayacağını söyledi.
İzmir bağımsız Milletvekili Ertuğrul Günay, demokrasi ve hukuk
devleti ilkelerinden uzaklaşan, dünyaya kapanan ve Türkiye'nin dışa
açık dinamikleriyle bağlarını koparan hiçbir siyasal hareketin
başarısını sürekli kılamayacağını söyledi. Günay, "Adalet ve
Kalkınma Partisi, ülke düzeyinde kazandığı Belediye başkanlığı
sayısına ve öteki partilerin yeterince yaygın olmamasından
kaynaklanan 1.parti konumuna bakarak seçim sonuçlarını abartmaktan
sakınmalıdır." dedi.
Yazılı bir açıklama yapan Günay, 30 Mart seçimlerinde İzmir'in,
2013 yazından buyana ülke düzeyinde yaşanan demokrasi ve dürüstlük
tartışmalarından en fazla etkilenen illerden biri olarak
görüldüğüne dikkat çekti. Belediye Başkanlığı sayıları açısından
yaşanan küçük değişikliklerin, seçimin anlamını okumak için yeterli
olamayacağını vurgulayan Günay, İzmir'de bazı küçük ilçelerdeki
belediye başkanlığı değişikliklerinin, seçmen iradesindeki
değişimin değil, aday belirleme sürecindeki doğru-yanlış
tercihlerin sonucu olduğunu ifade etti.
Doğru değerlendirme yapabilmek için, genel oy dağılımına ve büyük
yerleşim merkezlerindeki yönelimlere bakmak gerektiğini anlatan
Günay, şöyle devam etti: "Bu açıdan bakınca, 2011 Haziran'ında
olağan koşullarda yapılan genel seçimde İzmir'de birbirine yaklaşan
AKP/CHP oy oranlarının, bu seçimde yine önemli ölçüde açıldığı
görülecektir. 2011 Sonuçlarıyla karşılaştırdığımızda, Buca,
Bayraklı, Karabağlar, Gaziemir gibi, genel sonucu etkileyecek büyük
merkezlerde, -CHP'nin adaylık tartışmalarına rağmen- AKP önde
başladığı seçimi kaybetmiş; benzer tartışmaların yaşandığı Konak /
Bornova gibi yerlerde daha da gerilemiştir. AK Partisi'nin büyük
iddialarına, kullandığı orantısız devlet ve maddi imkanlarına
rağmen, İzmir'de aldığı sonuç 2011'le karşılaştırıldığında,
(Büyükşehir adayının da kabul ettiği gibi) ciddi bir başarısızlığa
işaret etmektedir. Bu sonuca varılmasında, örgüt içi emeğin
hoyratça çiğnenmesi ve parti kamuoyunun saygı duyduğu bazı kişi ve
çevrelerin acımasızca suçlanmasının etkili olduğu, parti içinde
yaygın bir eleştiri konusu olarak dillenmektedir. Son bir yılda
demokrasiden ve hukuk devleti ilkelerinden hızla uzaklaşmanın ve
bir 'demokrat merkez partisi' olmak yerine, giderek
'otoriter/muhafazakar parti' niteliğine dönüşmenin, İzmir'deki
gerilemede daha da büyük etkisi olduğu açıktır. Çünkü İzmir,
demokrasi, özgürlük, insan haklarının korunması ve kamu yönetiminde
saydamlık konularında duyarlığı en yüksek yerleşim yerlerinin
başında gelmektedir. Adalet ve Kalkınma Partisi, ülke düzeyinde
kazandığı Belediye başkanlığı sayısına ve öteki partilerin
yeterince yaygın olmamasından kaynaklanan 1.parti konumuna bakarak
seçim sonuçlarını abartmaktan sakınmalıdır. Demokrasi ve hukuk
devleti ilkelerinden uzaklaşan, dünyaya kapanan ve Türkiye'nin dışa
açık dinamikleriyle bağlarını koparan hiçbir siyasal hareket,
başarısını sürekli kılamaz."
CİHAN
Yorumlar