Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partileri CHP ve MHP’nin, Lice’de bayrak indirilmesine ilişkin gösterdikleri tepkileri eleştirdi. CHP ve MHP liderlerini bu konuyu istismar etmekle itham eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na,...

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan'dan Kılıçdaroğlu'na: Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, muhalefet partileri CHP ve MHP’nin, Lice’de bayrak indirilmesine ilişkin gösterdikleri tepkileri eleştirdi. CHP ve MHP liderlerini bu konuyu istismar etmekle itham eden Erdoğan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na, “Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz. Sen kimsin?” diye seslendi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Belediye Başkanları İstişare ve Değerlendirme Toplantısı’nda konuştu. 30 Mart seçimlerini kazanmış AK Partili belediye başkanlarına seslenen Erdoğan, konuşmasında bayrak meselesine de değindi. Erdoğan, "Daha kendi partisinin çözüm süreci için hazırladığı maddelerin bırakın içeriğinden sayısından bile habersiz olan kişiden hangi ciddi önerileri bekliyorsunuz. Biliyorsunuz biz 30 Mart seçimleri öncesinde gittiğimiz hemen her şehirde merhum Arif Nihat Asya’nın Bayrak şiirini okuduk. Biz bu şiiri doğuda da okuduk, batıda da okuduk. Kuzeyde de okuduk güneyde de okuduk. Beyefendiler bu şiiri dün gördüler, dün fark ettiler. Niye? Çünkü istismar fırsatı doğdu. Hakkari’ye miting yapmaya gittiklerinde bayrak diye bir meseleleri yoktu. Hakkari’de o meydana toplananların elinde niye Türk bayrağı yoktu ey Kılıçdaroğlu? Hani senin bayrak sevgin. Sende yürek yok. Sende yürek olsa o bayrakları orada dalgalandırırdın. Hiç utanmadan sıkılmadan Diyarbakır’daki bayrağı ‘benim indirdiğimi’ söyleyecek kadar alçalıyor. Bendeki bayrak sevgisinin zerresi sende olamaz. Sen kimsin?” dedi.

"MESELE BAYRAĞI DALGALANDIRMAK DEĞİL"

Ardından, MHP Genel Devlet Bahçeli’yi de eleştiren Erdoğan, “O da kalkmış Genelkurmay Başkanımız ile ilgili istifa etsin diyor. Sen ne zamandan beri Cumhurbaşkanı oldun ya? İstifa istemeye başladın. Sana böyle bir görevi kim verdi? Sen önce Sivas’tan ötesine gitmeyi öğren. Sivas’tan ötesinin adresini biliyor musun? 30 Mart seçimlerinde ne Kılıçdaroğlu ne sen gidebildiniz mi? Gidebildiniz mi? Diyarbakır’a… Neyi konuşuyorsunuz ya orası vatan toprakları değil mi? Orada Türk bayrağı dalgalanmıyor mu? Niye gidemediniz oralara. Ben bu hareketlere gönül veren kardeşlerime sesleniyorum; bunların samimiyetsiz, hakaretamiz ifadeleri sizleri aldatmasın. Bak tekrar söylüyorum ey Bahçeli; sen Hakkari’ye kaç kez gittin. Van’a, Diyarbakır’a, Bitlis’e, Muş’a, Bingöl’e, Ağrı’ya, Tunceli’ye kaç kez gittin? Ey Kılıçdaroğlu; bir kez o da bizim zorumuzla Hakkari’ye gittin, orada da o partiyle anlaşma yaptın sana dediler ki ‘bir tane Türk bayrağı istemiyoruz. Ancak o şekilde senin mitingine adam göndeririz’ dediler. Senin mitingine orada adam gönderdiler ve o seçimde dördüncü parti olarak çıktı. Orada Türk bayrağını neden sakladın, neden gizledin. Türk bayrağının dalgalandığı yerlere neden gidemediniz. Mesele sadece bayrağı dalgalandırmak değil. Mesele o bayrağın gölgesinde var olduğunu gösterebilmektir.” diye konuştu.

"BİZİM BAYRAK SEVGİMİZİ ÖLÇECEK KALİBREDE DEĞİLLER"

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Ey MHP, ey CHP; Şemdinli’de neden yoksunuz, Çukurca’da neden yoksunuz? Bakın biz oralarda teşkilatlarımızı dik tutabilmek için her türlü mücadeleyi veriyoruz. Teşkilatlarımız bombalandı. Başkanlarımız kaçırıldı, buna rağmen yılmadık. Bunun mücadelesini veriyoruz. Tillo’da, Erciş’te neden yoksunuz? Bunu soruyorum ama biz oralarda varız. Oralar vatan toprağı değil mi, oralarda bizim bayrağımız dalgalanmıyor mu? Hiç gitmediğiniz, gitmeye cesaret dahi edemediğiniz yerler bayrağımıza saldırı olunca mı aklınıza geliyor. Bunlar bayrağı uzaktan seviyorlar. Dalganan bayrağın yanına gidecek kadar AK Parti gibi o bayrağı yüceltecek, o bayrağı koruyacak kadar cesaretleri yok. İradeleri yok. Güçleri yok. Şimdi CHP milletvekilleri çıkıyor Lice’de ölen 2 vatandaşın cenazesine koşuyor. Gelin şu gençleri yaşatalım deyince gelmezler. Gelin şu meseleyi çözelim deyince gelmezler. Ama cenaze var deyince istismar etmek için hemen üşüşürler. Lice’de olaylar başlayınca ‘diren Lice’ dediler. Var güçleriyle olayları tahrik ettiler. Bayrağımıza o hain saldırı yapılınca da bu sefer gerisin geri göndüler. Bayrağı istismar etmeye başladılar. Ankara’da bayrak yakacaksın, Hakkari’de bayrağı saklayacaksın, hiç gitmediğin, gidemediğin Diyarbakır’da bayrağı saldırı olunca akbabalar gibi üzerine atlayacaksın. Bunu hiç kimseye yutturamazsınız. Kusura bakmasınlar Türk bayrağını da hiç kimsenin, hiçbir grubun istismar vasıtası yaptırmayız. Ne CHP ne de MHP bizim bayrak sevgimizi, bayrak aşkımızı ölçecek kalibreye, kaliteye sahip değil.”

"GÖZALTILAR DEVAM EDİYOR"

Bayrak indirme hadisesine de değinen Erdoğan, "Diyarbakır’da askeri bir garnizonda yaşanan o alçakça saldırının da her boyutuyla hesabını soracağız ve soruyoruz. Olay seyreden kim olursa olsun o saldırıyı yapan haine de onun ipini tutan hainlere de bunun hesabını soracağız. Kamu görevleri hakkında zaten idari soruşturmayı başlattık. O hainin bulunması içinde çalışmalar devam ediyor. Gözaltılar devam ediyor. Ancak burada aziz milletime özellikle şunları vurgulamak istiyorum; dün söyledim bugün tekrar ediyorum. Büyük devletler böyle zavallı hainlerin karşısında vakarlarını yitirmezler. Büyük devletler bu zavallılar gibi alçalmazlar. Büyük devletin büyük hesabı olur. Doğuda, batıda, kuzeyde ve güneyde milletimin hiçbir ferdi ne zavallı hainin saldırısından ne de istismar eden fırsatçılardan etkilenmesin. Hiçbir şehrimizde ilçemizde beldemizde bu saldırıyı bir tahrik bahanesi olarak kullananlara milletim aldanmasın. Eğer o provokatör vurulsaydı cesedi üzerinden istismar yapılacaktı. Vurulmadı şimdi bayrak üzerinden istismar yapılıyor. Ne ölüler üzerinden ne de kutsal değerimiz bayrak üzerinden fırsat kovalayanlara, el ovuşturanlara milletim prim vermesin.”

HDP'YE: BUNLARDA KARAKTER YOK

Erdoğan, ayrıca şu iddiada bulundu: "Gezi’de yarım kalan oyunu şimdi burada ilerletmek isteyecekler. 17-25 Aralık’ta kursaklarında kalan operasyonu şimdi burada yürütmek isteyecekler. Milletin fertleri arasına öfke ve nefret tohumları ekmek için ellerinden geleni yapacaklar. Manşetlerle, köşe yazılarıyla, yorumlarla çözüm sürecini engellemek, kardeşliğimizi örselemek, birliğimizi, dirliğimizi zedelemek için her yola başvuracaklar. 77 milyonun her bir ferdi bilsin ki Türkiye çok büyük bir devlettir. Türkiye bu saldırılara geçmişte eyvallah etmedi. Bundan sonra hiç etmez. Gençlerin ölümlerini durdurmak için annelerin göz yaşlarını dindirmek için hassasiyetle mücadele edeceğiz. Ama şımarıklığa, eşkiyalığa, hainliğe de asla göz yummayacağız. Terör örgütü ve HDP; çocukların, gençlerin arkasına saklanarak hanım kardeşlerimizin arkasına saklanmak suretiyle kendisine güç devşirmeye çalışıyorlar. Bunlarda onur yok. Bunlarda karakter yok. Bunlarda karakter olsa o çocukların arkasına saklanmazlar. O çocukları öne sürmezler. Onların yüzlerinde maskelerle onları kullanmazlar. O hanım kardeşlerimizi öne sürmek suretiyle biliyorlar ki bu milletin evladı Mehmetçik o kadına dipçik sallamaz, onun üzerine gitmez. Bunu da kullanmak istiyorlar. Sen gel niye kadın kullanıyorsun ki? Niye o çocukları kullanıyorsun. İşte bunların ne durumda olduklarını göstermesi bakımından bunlar çok önemli. O kadar zavallılar ki işte şimdi MHP’den, CHP’den, paralel yapıdan onların fırsatçılığından medet umar hale geldiler. Bütün bunlarla beraber terör örgütü de HDP’de bugüne kadar bölgeye acıdan başka hiç bir şey vermedi. Ölümlere göz yumdular, öldürdüler. Anneleri yavrusuz bıraktılar. Çocukları yetim öksüz bıraktılar ve hep bunlardan beslendiler. Şimdi Diyarbakır’da çocukları için eylem yapanları görünce elleri ayakları birbirine dolaştı. Bölgede kurmaya çalıştıkları tek parti zulmü daha kurulmadan çatırdamaya başladı. Allah’ın izni ile benim oradaki Kürt kardeşlerim bu kan emici vampirlere itirazını daha da yükseltecek. Ben buna inanıyorum. Kendilerine acıdan, kandan başka bir şey getirmeyen bu HDP’ye bu terör örgütüne benim oradaki kardeşlerin inşallah dur diyecek. Ne yaparlarsa yapsınlar biz de çözümden, kardeşlikten vazgeçmeyecek, 77 milyon kardeş bir Türkiye için samimiyetle mücadeleye devam edeceğiz.”

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Erdoğan, konuşmasının sonunda ise cumhurbaşkanlığı seçimlerine değindi: “10 Ağustos seçimlerine şurada sadece iki ay kaldı. Aday tespit noktasında bizlerde artık son aşamaya geldik. Her kademede istişarelerimizi yaptık, yol haritamızı belli bir aşamaya getirdik. Tabiki çalışmalarımız bu arada da devam ediyor. Burada arada iki hususa özellikle dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Birincisi; adayımız kim olursa olsun Türkiye’de istikrarı, güven ortamını kararlılıkla devam ettirecek, Türkiye ekonomisini Allah’ın izni ile büyümeye paralel yapıyla mücadelemiz, çözüm süreci mücadelemiz kararlılıkla ilerlemeye devam edecek. Bizim parti politikalarımız şahıslarla kaim değildir. Herhangi bir değişiklik olursa bu değişikliğin AK Parti’yi de Türkiye’yi de daha güçlendirecek bir değişiklik olacağından hiç şüpheniz olmasın. İkincisi; hiç rehavete kapılmadan şimdiden 10 Ağustos’un çalışmalarına hep birlikte başlamalıyız. Zira 10 Ağustos 2015 seçimlerinde bir işaret fişeğidir. Bunu unutmayın. Halkımızın zihninde eğer tereddütler varsa bunları hep birlikte gidereceğiz. Cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin nasıl bir büyük devrim olduğunun, bunun Türkiye’yi, demokrasi ve ekonomimizi nasıl olumlu yönde etkileyeceğini milletimizle paylaşacağız. Şuanda ne CHP’si ne MHP’si ne de diğerleri Cumhurbaşkanını halkın seçmesini istediler mi? Hayır. Onun da karşısında durdular. Ama halk ‘evet; biz Cumhurbaşkanını seçmek istiyoruz’ dedi. CHP ve MHP bunlar Meclis’te bu işi halletmek istediler. Şimdi bu halkın karşısına nasıl çıkacaklar da bizim adayımıza oy verin diyecekler. Sizin bir defa halka saygınız yok ki. Halka güveniniz yok ki. Halka güven duyan sadece AK Parti’dir. Halkın iradesini milli irade olarak kabul edip halkına giden sadece AK Parti’dir.”

CİHAN

Yorumlar