Erdoğan: TIR'lara yapılan casusluk operasyonudur
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da Jandarma tarafından ihbar üzerine TIR'ların durdurulmasının 'bir casusluk operasyonu' olduğunu iddia etti.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Adana'da Jandarma tarafından
ihbar üzerine TIR'ların durdurulmasının 'bir casusluk operasyonu'
olduğunu iddia etti. Bir gazetenin yayın yasağına rağmen TIR'ların
aranmasına ilişkin görüntüleri yayınlamasını anlatan Erdoğan,
"Yargı içindeki paralel yapı jandarmadaki uzantılarını da yanına
alarak bu ülkenin MİT’e yasadışı operasyon yapıyor. İşte bu süreç
bu görüntülerden dolayı bir istiklal mücadelesi sürecidir. İnanın
İstanbul işgal edildiği döneminin mütareke basının da dahi bu
derece hıyanet sergilenmedi. Bu operasyon altını çizerek ifade
ediyorum; düpedüz bir casusluk operasyonudur. Buradaki ayrıntılar
ortaya çıktığında o operasyonda kimlerin yer aldığı, kimlerin
kimlere talimat verdiği, ihbarda bulunduğu ortaya çıktığında
milletin ihanetin derecesini daha net olarak görecek. Burada tabi
şunu birbirinden ayırmamız lazım. Malum TSK’nın özellikle o nezih
yapısı farklı ama orada bunlar bu sızmalarını ne yazık ki yapmış
durumda. İşte onun için dik duracağız." dedi.
AK Parti Grup Toplantısı'ndaki konuşmasında şu anda paralel yapının
başını çektiği ittifakın iki hedefi kaldığını iddia eden Erdoğan,
"Bunlardan biri 30 Mart seçimleri diğeri de çözüm sürecidir. 30
Mart seçimlerine AK Parti olarak bir kez daha gümbür gümbür
giriyoruz. Yaptığımız kamuoyu anketlerinin tamamında AK Parti’nin
2011 seçimlerindeki oy oranını muhafaza ettiğini görüyoruz."
dedi.
Şu anda CHP’ye ve MHP’ye gönül verenlerin, yaşanan bu darbe
girişiminden ve partilerinin tutumundan çok ciddi şekilde rahatsız
olduklarını savunan Başbakan Erdoğan, "CHP ve MHP’nin paralel
örgütün maşası haline gelmesi, paralel örgütün attığı kırıntılarla
siyaset yapıyor olması bu partilerin tabanlarını rahatsız ediyor.
2010 halk oylamasında CHP ve MHP bütün marjinal örgütlerle bir
araya gelmiş bir ittifak oluşturmuşlardır. Bu ittifaktan rahatsız
olan CHP ve MHP’liler de halk oylamasında ‘evet’ oyu vermiş oy
oranın değerli kardeşlerim yüzde 58’e kadar yükselmesini
sağlamışlardır. Şuanda CHP, MHP geziciler ve paralel örgüt ittifakı
da inanın bu partilerin tabanının AK Parti’ye taşıyacaktır. İşte
bunun için hep birlikte çok çalışacağız. Bütün teşkilatımızın cadde
cadde, sokak sokak çok çalışması gerekir. Ulaşılmadık tek bir kişi
bile inşallah bırakmayacağız." dedi.
Bu hafta sonu başlayacakları seçim mitingleri ile 'kirli darbe
girişimini, ihanet girişimini' ulaştıkları her bir kişiye
anlatacaklarını söyleyen Erdoğan, "Meydanlarda anlatacağız, evlerde
anlatacağız. Burada ana kademe, kadın kollarımız, gençlik
kollarımız, yoğun bir şekilde çalışmaları lazım. Çok farklı bir
şekilde çalışmaları lazım. İnşallah 30 Mart akşamı hep birlikte
milletçe sevineceğiz." diye ekledi.
'CHP SİLİVRİ'YE GİDECEĞİNE GENEL KURUL'A GELSİN'
Erdoğan, konuşmasında HSYK düzenlemesine de değindi: "Bakın
geçtiğimiz TBMM’de Genel Kurulu’nda HSYK yasasının iyi niyetle
ertelediğimiz maddelerinin oylaması yapıldı. Söylemiştim. Eğer iyi
niyetimiz karşılığını bulmazsa biz kanunu geçirmek zorundayız
demiştik. CHP, MHP ve BDP bir kez daha Genel Kurul salonunu
terörize ettiler. Ne oldu. Sonuçta çıka çıka 28 tane ret oyu çıktı.
Arkadaş siz samimiyseniz, samimiyetinizi niye Meclis’te ortaya
koymuyorsunuz. Ey CHP, ey MHP, ey BDP niye Meclis’te yoksunuz. 28
tane ret oyu. Yaptıkları şey ne? Şiddet, terörize etmek.
Karşılığını da bulunca feryat ediyorlar. Malum medya ile beraber.
Bunların ciddiyeti bu. Biz tabi bu yasaların parlamentodan geçmesi
için elimizden gelen gayreti göstereceğiz. Hele hele o akşam
milletvekili arkadaşlarımın o dik duruşları, sabaha kadar orada
verdikleri mücadele sebebiyle kendilerine şahsım, partim adına çok
çok teşekkür ediyorum. Sağolsunlar var olsunlar. İşte mesele bu.
Demokrasi mücadelesi böyle verilir arkadaşlar. Bu mücadeleyi sonuna
kadar hep böyle sürdürmek durumundayız. Bu mücadeleyi böyle verelim
bu millet hep bizim arkamızda olacaktır. Hiç endişeniz olmasın.
CHP, MHP ve BDP tabanları işte burada da görüyorsunuz
samimiyetsizliklerini ortaya koyuyorlar. Bir yandan yasaya
karşıymış gibi yapıyorlar bir yandan Genel Kurul’u şiddetle teslim
almaya çalışıyorlar. Ama diğer yandan sadece 28 ret oyu çıkıyor.
Sonunda bu ret oyu eğer belli sayıyı aşmazsa zaten netice
alamazsınız. Buranın başka çıkış yolu yok. Bunu başarman içinde
buraya gelmen lazım. Ama buraya gelmeyip de başka yerlerde gezip
dolaşıyorsan onu bilemeyiz. Ana muhalefetin, yavru muhalefetin
genel başkanları çıkmışlar bu yasayı eleştiriyorlar. Neredesiniz
siz. Gelin de önce grubunuzu parlamentoya getirin, parlamentoya...
Ben grubuma inanıyorum ve güveniyorum. Ama sizin grubunuz nerede.
Neden oylama sırasında orada bulunmadınız da grubunuzu oraya
taşıyamadınız? Silivri önünde bulunuyorsunuz. Türkiye’nin
hakimlerine savcılarına en ağır hakaretleri yapan CHP’nin genel
müdürüne soruyorum; daha iki ay öncesine kadar hukuk, hakim ve
savcıları ayaklarının altına alıyordun. 17 Aralık’ta ne oldu da
hukukun üstünlüğüne inanmaya başladın? 25 Aralık’ta hukukun
üstünlüğüne inanmaya başladın. 17 Aralık paralel hukukunu kabul
ediyorsun da şimdi verilen kararları neden hazmedemiyorsun? Bunlar
inanın CHP’yi de MHP’yi de paralel güçlerin oyuncağı haline
getirdiler. Her iki partide tarihleri boyunca hiç böyle acınacak
bir duruma düşmemişti. Bir kez daha CHP’ye, MHP’ye gönül vermiş
kardeşlerime Allah sabır versin diye dua ediyorum."
'EMNİYET İÇİNDEKİ KARDEŞLERİM DİK DURACAK'
Paralel yapının ve onun arkasına taktığı kesimlerin ayrıca çözüm
sürecini de hedef aldıklarını iddia eden Başbakan Erdoğan, "Doğu ve
Güneydoğu'da silahların tekrar konuşması için kışkırtmalar
yapılıyor. Diğer bölgelerde de hükümetin tavizler verdiği
iftirasını işleyerek bu tarafı kışkırtmanın mücadelesini
veriyorlar. Allah hamdolsun benim Türk kardeşlerim de Kürt
kardeşlerim de bu kışkırtmalara gelmiyor bu alçakları zaten
okumuyor, dinlemiyor. Bakın çatışmasız ortamda bakın bir yılı
geride bıraktık. 30 yıldır devam eden acılı, çileli süreç son bir
yıldır can almıyor, canlara kıymıyor. Hiçbir taviz vermedik. Hiçbir
ilkemizden vazgeçmedik. Bir tek bile Anayasa ve yasa maddesini
çiğnemedik. Meşruiyetten bir nebze olsun ayrılmadık. Siyaseti
devreye aldık ve meselenin siyaset zemininde demokrasiyle çözülmesi
için samimi gayret sarf ettik. Sarf etmeye de devam ediyoruz.
Oluşan bu kalıcı bahar havasından 77 milyonun tamamı da çok büyük
bir memnuniyet içinde. Bu yaptırdığımız kamuoyu araştırmalarında
çok açık ve net görüyoruz. Türkiye genelinde olayı etnik unsurlar
bazında da incelettik ve burada da hamdolsun güzel gelişmeler var.
İnanın doğuda, güneydoğuda hayat değişti. Sokaklar, caddeler
değişti. İklim, atmosfer tamamen değişti. Doğuda da, batıda da,
kuzeyde de, güneyde de 77 milyon tebessüm etmeye, gülümsemeye
umutlarını çoğaltmaya başladı. Bakın buradan bir kez daha tekrar
ediyorum; Türkiye’de demokratikleşmenin önündeki en büyük engel
unutmayın 11 yıl öncesine gidin çeteler olmuştur. Mafyatik
yapılanmalar olmuştur. Cuntalar olmuştur. Hükümetler kurmuşlardır,
hükümetler indirmişlerdir. 11 yıl boyunca çetelerle mücadelemizde
sağladığımız başarı oranında demokratik hamleler gerçekleştirdik.
Şimdi artık son çeteyle mücadele ediyoruz. Bu çetede tarihe
karıştığında, bu paralel yapıda çöktüğünde inanın demokrasinin
önünde hiçbir engel kalmayacak. Ekonomiye saldırdılar güçlü
ekonomiyi yıkamadılar. İstikrara saldırdılar, istikrarı
bozamadılar. Demokrasiye saldırıyorlar hiç kuşkunuz olmasın
demokrasiyi de yıpratamayacaklar. Tam tersine demokrasi buradan da
güçlenerek çıkacak. Dik duracağız ama diklenmeyeceğiz. Emniyet
içindeki kardeşlerim dik duracak. Yargı mensupları dik duracak.
Siyaset dik durmaya devam edecek. Bu aziz millet zaten bunlara da
geçit vermeyecek." şeklinde konuştu.
'TIR'LARA YAPILAN CASUSLUK OPERASYONUDUR'
Erdoğan, konuşmasında TIR hadisesine de değindi: "Bakın arkadaşlar
bir gazete MİT’in TIR’larına MİT mensuplarına yapılan saldırının
görüntülerini yayınladı. TIR’ların sanki düşman TIR’larıymış gibi
durduruyorlar. MİT mensuplarının aracını durduruyor içindeki
yüzbaşıyı, üsteğmeni darp ediyor, kelepçe takıyorlar. Meselenin ne
kadar ciddi olduğunu, hangi boyutlara vardığını işte bu görüntüler
tartışmaya yer bırakmayacak şekilde ortaya koyuyor. Sadece AK
Parti’li değil, CHP’li, MHP’li, BDP’li diğer tüm kardeşlerimin,
vatandaşlarımın işte bu görüntülere bakıp bu manzaraya bakıp işin
ciddiyetini görmelerini rica ediyorum. İnsan sorar ya hangi
ülkedir? Kimin bunlar? Bu kimin jandarması? Saldıranlar kim? Yargı
içindeki paralel yapı jandarmadaki uzantılarını da yanına alarak bu
ülkenin MİT’e yasadışı operasyon yapıyor. İşte bu süreç bu
görüntülerden dolayı bir istiklal mücadelesi sürecidir. İnanın
İstanbul işgal edildiği döneminin mütareke basının da dahi bu
derece hıyanet sergilenmedi. Bu operasyon altını çizerek ifade
ediyorum; düpedüz bir casusluk operasyonudur. Buradaki ayrıntılar
ortaya çıktığında o operasyonda kimlerin yer aldığı, kimlerin
kimlere talimat verdiği, ihbarda bulunduğu ortaya çıktığında
milletin ihanetin derecesini daha net olarak görecek. Burada tabi
şunu birbirinden ayırmamız lazım. Malum TSK’nın özellikle o nezih
yapısı farklı ama oraya da bunlar, bu sızmalarını ne yazık ki
yapmış durumda. İşte onun için dik duracağız."
Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz 17 Aralık’tan itibaren
ortaya atılan tüm iddialara tüm iftiralara tek tek cevap vereceğiz.
Allah şükür verilemeyecek hiçbir hesabımız, cevabı olmayan hiçbir
soru yok. Ancak aziz milletimin de, teşkilatımın da şunu bilmesini
özellikle isterim. Bu hainlerin, bu paralel yapının Türkiye’de
gündemi belirlemesine, gündemi esir almasına da izin vermeyin. Bu
paralel yapı CHP’nin MHP’nin önüne yem atıyor. Onları besliyor ve
onları kendi gündemlerinin esiri haline getiriyor. Ama AK Parti’yi
böyle yapay gündemler esir alamaz. Hatırlayın değerli kardeşlerim
Gezi olayları sırasında vandallar sokakları ateşe verirken,
yakarken, yıkarken Türkiye’nin her yerinde huzuru bozarken, inançlı
kesime karşı alçakça hakaretler, saldırılar yaparken işte bu medya
bir palalı militanın peşine takıldı. Günlerce manşetten bunu
gördük. Hatırlıyorsunuz değil mi? Haftalar sonra kendi kurdukları
tuzağa kendileri düştüler. O palanın bir CHP organizasyonu olduğunu
bizzat CHP’liler itiraf ettiler. Bugün de kendi kurdukları
tuzaklara kendileri düşecekler. Göreceksiniz kendi attıkları
manşetler dönecek, dolaşacak ve kendilerini vuracaktır. Eğer bu
iftiraların, bu ithamların peşine takılırsak ülkemize, milletimize
hizmet götüremeyiz. Sadece iki hafta içinde Ankara’da, İstanbul’da
metro hatlarını açtık. Hastane temelleri attık, hastaneleri hizmete
açtık. 100 bin öğrenciye tablet bilgisayar dağıttık. Geçen hafta
Kazakistan’da bakanımız ve milletvekilleri arkadaşlarımızın da
katıldığı bir törenle Türksat 4A uydumuzu başarıyla uzaya
fırlattık. Bizim gündemimizde bunlar var. Peki bunların gündeminde
ne var? Laf var, iftira var, başka hiçbir şey bulamazsınız. Ama
bunların çektiği tuzağa biz düşmeyeceğiz. Bunların manşetlerine
aldırıp gündem değiştirmeyeceğiz. Bunların değil milletimizin
istikametine râm olacak o istikamette biz yürümeye devam edeceğiz.
Süreç bizim haklılığımız ortaya koyacak. Vakti zamanı geldiğinde
her hadise aydınlanacak. Milletimizin feraseti her meseleye
aydınlatacak, her meselede unutmayın şaşmaz terazi olacak."
Başbakan Erdoğan’a konuşmasının ardından 2. ve 3. lig kulüp
başkanları çiçek verdi. CİHAN
Yorumlar