Erdoğan: Soma'nın üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek

(19.30'a kadar ambargoludur)Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma'da yaşanan maden faciası ile ilgili, "Bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek." dedi. Erdoğan, "En ince detayına kadar, bu kazanın, bu facianın takipçisi olacağız....

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Soma'nın üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek

(19.30'a kadar ambargoludur)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Soma'da yaşanan maden faciası ile ilgili, "Bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek." dedi. Erdoğan, "En ince detayına kadar, bu kazanın, bu facianın takipçisi olacağız. İhmaller, tedbirsizlikler, kusurlar ortaya çıkarılacak ve gereken mutlaka yapılacak." diye ekledi.

Mayıs ayı Millete Hizmet Yolunda Programı konuşmasında Soma'da yaşanan acı hadiseye değinen Erdoğan, "Mayıs ayı, Soma ilçemizde meydana gelen kaza ve o kazada Hakk’a uğurladığımız 301 şehidimiz nedeniyle büyük elem yaşadığımız bir ay oldu." değerlendirmesinde bulundu.

Soma’daki facianın, sadece oradaki madencileri, şehit olan madenci yakınlarını, Soma halkını değil, 77 milyonu çok derinden etkilediğini belirten Erdoğan, "Soma’ya düşen ateş, milletimizin yüreğine düştü. Soma’ya düşen ateş, Türkiye’nin kalbine düştü. Tarifi mümkün olmayan, tarihimizde eşine nadir rastlanan bir acı yaşadık. Hepimiz, bu acı hadiseden dolayı büyük bir üzüntü duyduk." dedi.

Ardından facianın ortaya çıkmasıyla hükümet olarak yapılanları anlatan Erdoğan, "Arama kurtarma çalışmaları 4 gün sürdü ve bu 4 günün sonunda, yani 17 Mayıs'ta, toplamda 486 işçimizi, madenden sağ olarak çıkardık. Ne yazık ki 301 işçimiz ise bu elim kazada hayatını kaybetti." diye kaydetti.

"İHMALLER, TEDBİRSİZLİKLER, KUSURLAR ORTAYA ÇIKARILACAK"

Erdoğan, şöyle devam etti: "Şunu biliyoruz ki ne yaparsak yapalım, giden 301 can geri gelmeyecek. Ne yaparsak yapalım, eşini, evladını, babasını, kardeşini yitiren yüreklerin feryadı dinmeyecek. Ancak, Soma'ya, kazanın ertesi günü yaptığım ziyarette de ifade ettiğim şu hususun çok iyi anlaşılmasını, çok iyi bilinmesini istiyorum. Bu acı hadisenin üzerini hiç kimse örtemez, örtemeyecek. En ince detayına kadar, bu kazanın, bu facianın takipçisi olacağız. İhmaller, tedbirsizlikler, kusurlar ortaya çıkarılacak ve gereken mutlaka yapılacak. Bu tür acıların tekrar yaşanmaması için de her türlü tedbiri artırıyor, hem yasalarımızı, hem denetimlerimizi daha da güçlendiriyoruz. Soma’da ve civar ilçelerde, madencilerimizin bizlere emaneti olan yakınlarını da asla yalnız bırakmayacağız."

Maden faciasının ardından yasalarda değişiklik hazırlıklarını başlattıklarını belirten Erdoğan, "Şehit yakınlarımızın ve çalışanların mağduriyetlerini gidermek adına, her türlü düzenlemeyi yapacak, inşallah oradaki acıları bir nebze olsun hafifletecek, yaraları saracağız." ifadelerini kullandı.

"ŞİDDET TUTKUNLARINA ARTIK TAHAMMÜL KALMADI"

Türkiye böyle büyük bir acıyı yaşarken, bu acıdan kendisi için kendi çıkarları, kendi hırsları, kendi örgütleri için rant devşirmeye çalışanların da çıktığını iddia eden Erdoğan, şu ifadeleri kullandı: "Acılardan rant devşirmeye kalkanlar, bilsinler ki aziz milletimiz, bu tür vicdansızlıkları, bu tür insafsızlıkları, asla unutmayacak, asla affetmeyecektir. Kimileri, bu ülkenin başına gelen her felaketten, bu ülkenin, bu milletin yaşadığı her acıdan maalesef sevinç duyuyorlar. Ama, Allah’a hamd olsun ki milletimiz bunlara itibar etmiyor. Aziz milletimiz bunları ciddiyle dahi almıyor. Biz, Soma’da, 301 şehidimiz için yas tutarken, onları madenden çıkarıp defnetmenin çırpınışı içindeyken, daha ilk andan itibaren bunu bir tahrik ve istismar vasıtası olarak kullanmak isteyenleri de milletimiz çok iyi görüyor ve onları çok iyi tanıyor. Bakınız, İstanbul’da, Okmeydanı’nda, Soma için eylem yaptığını söyleyen, yüzü maskeli, eli molotoflu, silahlı, taşlı militanlar yüzünden, önce bir gencimiz hayatını kaybetti, ardından bir başka gencimiz öldürüldü, çok sayıda polisimiz de yaralandı. Hayatını kaybeden bu gençlerimize de Allah’tan rahmet niyaz ediyorum. Polislerimize geçmiş olsun dileklerimi bir kez de buradan iletiyorum. Burada, şu hususun da altını çizmek istiyorum: Devletimizin de aziz milletimizin de her hadiseyi istismar edip sokakları ateşe vermek isteyen bu şiddet tutkunlarına artık tahammülü kalmamıştır. Malumunuz, önce Gezi eylemleri dediler, ardından 17 Aralık operasyonu dediler. Şimdilerde, İstanbul sokaklarına şiddeti egemen kılmak arzusuyla, bayat senaryoyu bir kez daha uygulamak istiyorlar. Bu sokakları terörize etme adımıdır. Huzurumuzu, barışımızı bozmak istiyorlar. Eğer siz samimi iseniz, eğer siz dürüstseniz o zaman yüzünüzü poşularla neden örtüyorsunuz? Açıkça ortada olun. Eğer samimiyseniz düşüncelerinizi ortaya koyacaksanız molotoflarla niçin saldırıyorsunuz? Niçin bilyelerle saldırıyorsunuz? Demek ki samimi değilsiniz. Sokakları terörize etme gayreti içindesiniz. Ne yaparsanız yapın, şuhu iyi biliniz ki milletimiz bu girişimlerin hiç birine pirim vermeyecektir. Bundan bizim hiç şüphemiz yok. Ancak hamdolsun ki, milletimiz bu girişimlerin hiçbirine itibar etmedi. 1 yıl boyunca milletimiz, sabrını, sağduyusunu, vakarını muhafaza etti. 30 Mart’ta millet, söyleyeceğini sandıkta gür bir sesle söyledi. Hiç kuşkusuz, bugün de, yarın da, milletimiz vakarını koruyacak, bu tahriklere asla itibar etmeyecektir."

GEZİ OLAYLARI

Konuşmasında, bugün birinci yıl dönümü olan Gezi olaylarına da değinen Erdoğan, "Gezi olaylarının faturasını Türkiye, aziz milletimiz, yani sizler maalesef ağır ödediniz. Hamd olsun, sizlerin desteği sayesinde, Hükümet olarak dik durduk, o badireyi atlattık. 17 ve 25 Aralık’ta bir kez daha Türkiye’ye hücum ettiler, onu da durdurduk. Şu anda, ekonomimiz, 1 yıl önceki gibi çok sağlam bir zeminde ilerliyor. Borsa İstanbul yeniden güvenle yükseliyor. Merkez Bankası rezervimiz yeniden 130 milyar dolar seviyesini aştı. Yüksek faizle, enflasyonla mücadelemiz kararlılıkla devam ediyor. Türkiye, umutla, güvenle, huzur ve kardeşlikle geleceğe ilerliyor. Türkiye düşmanlarının sokaklara saldıkları maşaların, bu huzuru, bu istikrarı bir kez daha zedelemelerine izin vermeyeceğiz. Milletimin şunu çok net olarak görmesini isterim. Gezi Olaylarında, gençler, içerdeki ve dışardaki hainlerin maşası olarak kullanılmıştı. Aynı manzarayı 17 ve 25 Aralık saldırılarında da gördük. İçerde ve dışarda, bir takım hainler, kendi ülkelerine karşı taarruza geçtiler. Biz bunlara geçit vermedik, sizler bunlara geçit vermediniz. 30 Mart’ta, bu hainlerle, bu maşalarla mücadele için sizler bize sorumluluk yüklediniz, yetki verdiniz. Biz de bu mücadeleyi sarsılmaz şekilde sürdürüyoruz. Ne bu mücadelenin sekteye uğratılmasına, ne de Türkiye’de huzurun bozulmasına izin vermeyeceğiz. Bir takım hain örgütlerin, yalanla, iftirayla, en kutsal değerlerimizi istismar ederek Türkiye’nin kalkınmasını zedelemesi emin olun mümkün olmayacak. Paralel yapılanmayı, çeteleri, mafyatik örgütlenmeleri, bunların yanında dışardan beslenen eli kanlı terör örgütlerini tasfiye edecek; güçlü bir demokrasi, güçlü bir ekonomi, aktif bir dış politikayla hep birlikte geleceğe yürüyeceğiz." şeklinde konuştu.

CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMLERİ

Ağustos ayındaki seçimlerde cumhurbaşkanının halk tarafından seçileceğini hatırlatan Erdoğan, "10 Ağustos, inşallah, Türkiye için bir milat olacak. 10 Ağustos seçimleri öncesinde, birileri tekrar kirli hesapların içine girebilir. Siyaset, bu kirli hesaplardan medet ummak isteyebilir. Sizler, eminim ki bu tahriklere aldırış etmeyecek, sandığa gidecek, hür iradenizle Türkiye Cumhuriyeti’nin cumhurbaşkanını belirleyeceksiniz. Artık cumhurbaşkanı seçme konusunda da karar doğrudan doğruya sizin, yetki sizin ve mühür sizin elinizde. Siz ne derseniz, o olacak. Ben inanıyorum ki siz ne derseniz, o, Türkiye’nin hayrına olacak." dedi.

CİHAN

Yorumlar