Erdoğan: Paralel yapı ile ilgili yargıda hazırlıklar yapılıyor
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapı şeklinde nitelendirdiği oluşumların üzerine gidilmesi için yargıda hazırlık yapıldığını söyledi.
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapı şeklinde
nitelendirdiği oluşumların üzerine gidilmesi için yargıda hazırlık
yapıldığını söyledi. Erdoğan, "Şu anda yargıda bu meseleyle ilgili
hazırlıklar yapılıyor. Hiçbir hukuksuzluğun üzeri örtülmeyecek.
Hiçbir mağduriyetin hiçbir haksız mahkumiyetin üzeri
kapatılmayacaktır. Biz bunu hak mücadelesi olarak görüyoruz ve son
nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz." dedi.
AK Parti Grup Toplantısı'nda konuşan Erdoğan, "Bu paralel yapının
ne olduğunu, nasıl çalıştığını, ne yapmaya çalıştığını artık
herkesin görmesi ve anlaması gerekiyor. Aziz milletimin bu paralel
yapının nasıl bir tehdit olduğunu görmesini istiyorum. Yurtdışında
Türkiye’yi izleyen, Türkiye ile ilgilenen çevrelerin bu paralel
yapının ne olduğunu çok iyi kavramalarını diliyorum. Özellikle bu
paralel yapı içinde yer alan tamamen saf, tamamen temiz duygularla
bu yapı içerisinde hizmet etmeye çalışmış kardeşlerimin bu yapının
karanlık tarafını görüp anlamalarını gönülden temenni ediyorum."
dedi.
40 YILLIK SÜREÇ
Paralel yapıyla ilgili yaklaşık 40 yıllık bir sürecin söz konusu
olduğunu söyleyen Erdoğan, "Yani sadece bizim zamanımızda değil. 40
yıl boyunca örgütlenmiş. 40 yıl boyunca devlete sızmaya çalışmış,
başka bazı faaliyetlerin içine girmiş bir yapı söz konusudur.
Amaçları için her yolu meşru kılan bir anlayışla sızmış. Böyle bir
yapı söz konusu. Bu yapı şeffaf değil. Bu yapı açık değil.
Karşımızda sınırları belli olmayan, ilkeleri, gayeleri,
yapılanmaları, finansmanları açık ve şeffaf olmayan bir yapı var.
Bu yapının tabanında hasbi, samimi, saf ve temiz duygularla hizmet
aşkıyla mücadele eden kardeşlerimiz de var. Ama yapının tavanın da,
lider kadrosunda çok farklı hedeflerin, çok farklı gayelerin
peşinde koşan bir kadro var. Bu yapı emniyet içinde gizlice
örgütlenerek, emniyet teşkilatının amirlerinin talimatıyla değil
liderlerini talimatıyla hareket etmesini sağlıyor. Anayasa, yasalar
çiğneniyor. Türkiye’nin milli çıkarları çiğneniyor. Emniyet içinde
örgüt çıkarları önüne çıkıyor. Aynı günde bakıyorsunuz hepsi
hastalanıveriyorlar." şeklinde konuştu.
ADIMLAR ATILACAK GEREĞİ YAPILACAK
Şu anda HSYK Genel Kurulu'nun toplanamadığını kaydeden Erdoğan,
"Çarşamba günü toplanamadı. Başkan olarak bakan bey davet etti dün
de toplanamadılar. Aynı anda hasta olmuşlar. Kimisi resmi iznini
kullanıyor. Kimisi aynı anda gidiyor bir yerlerden rapor almak
suretiyle Genel Kurul’un toplanmaması için adım atıyor. Bunlar
devleti çalıştırmamanın adımlarıdır. Çok açık net söylüyorum; bu
nasıl anlayıştır ve hani dürüsttünüz siz? Tezgahı bu şekilde
çalıştırıyorlar. HSYK’ya siz bunun için mi seçildiniz? Orada Genel
Kurul’u çalıştırmamak için mi seçildiniz siz? Şimdi soruyorum
HSYK’nın Parlamentoda yasalaşma noktasında çıkmasını engelleyenlere
sesleniyorum. Siz burayı engellediniz, burayı çalıştırıyorsunuz. Bu
ne demektir? Siz paralel yapıyla müşterek hareket ediyorsunuz ey
CHP ey MHP… Ha iş olacağına varacak evvel Allah. Adımlar atılacak,
gereği yapılacak sonuna kadar. Onlar o şekilde mücadele ediyorsa
bizde adil olan netice hukuk içerisinde ne ise bunu çözmeye
çalışacağız." diye ekledi.
'BUNLAR ALLAH'A VERİLECEK HESABI DA DÜŞÜNMÜYOR'
İllegal operasyonların da bu yapının tehditleriyle, talimatlarıyla
yapıldığını ileri süren Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: "Aynı
yapı yargı içinde örgütlenmiş. Yargı içinde belli savcıların,
hakimlerin, bürokratların Türkiye adına, Türk milleti adına değil
örgüt adına çalıştıklarını, örgütle aldıkları talimatla hareket
ettiklerini, yargıyı bu şekilde tanzim ettiklerini, davalara bu
şekilde etki ettiklerini görüyoruz. Burada değil kardeşlerim hukuk
diye bir şey yok. Bunu böyle bilesiniz. Hukuk diye bir şey yok.
Masum insanların sırf örgüt çıkarlarına tehdit oluşturdukları için
mahkum edildiklerini, suçluların ise ellerini kollarını sallayarak
dolaştıklarını görüyoruz. Aynı yapı devletin hemen hemen her
kurumunda etkin hale gelmeye çalışmış. Şimdi buna yürütme olarak
biz müdahale edince rahatsız olanlar var. Niye rahatsız
oluyorsunuz? Biz bu ülkeye hizmet için varız. Dolayısıyla birileri
önümüzü tıkıyorsa, önümüzü kesiyorsa bunu çözmek zorundayız. Yarın
milletimizin karşısına çıkıp hesap verecek olan biziz. Bunların
millete verilecek hesabı var mı? Yok böyle bir şey. Bunların sadece
liderlerine verilecek hesapları var. Bunlar inanın Allah’a
verilecek hesabı da düşünmüyor. Çünkü bu millete verilecek hesap
farklı bir şey. Önce halka ve biz hakka verilecek hesabın
gayretiyle koşuyoruz."
'BUNLARDA YALAN DA MEŞRUDUR'
Bazı devlet kurumlarını bu paralel yapının çıkarları doğrultusunda
kadrolaşmaya gittiğini ve hukuksuz işlemler yaptığını iddialarına
ekleyen Erdoğan, "Peki neler yapıyorlar. Devlet imkanlarını
kullanarak fişleme yapmışlar. Devlet imkanlarını kullanarak illegal
kayıtlar, illegal izlemeler yapmışlar. Elde ettikleri verilerle iş
adamlarından gazetecilere, siyasetçilerden bürokratlara hemen her
kesime şantaj yapmışlar. İşte bir tanesi Azeriymiş… Bunları malum
bir tane gazetesi var bu gazetede yazarmış ve bunu bizim
iktidarımızın yurt dışı ettiği söyleniliyor. Değerli arkadaşlar
bunlarda yalan meşrudur ha onu da söyleyeyim. Bunlarda takiyye
meşrudur bunu da söyleyeyim. Herşey bunlar için meşru. Bir defa
Basın Enformasyon Kurumu sizin basın kartınızı uzatır veya uzatmaz.
Çalışma izninizi uzatır veya uzatmaz. İrade onlara aittir. Bunun
için buradan bunun izni alınır. Benimle ilgili tweet atmış benim
bundan haberim bile yok. Hele hele tweet hastalığım hiç yok. Ne
tweet kullanırım ne tweet takip ederim. Hele bu kadar boş zamanım
da yok kusura bakmayın. Ben tweet kullananlara hakaret etmiyorum
ama kusura bakmayın benim bu kadar boş zamanım yok." dedi.
Erdoğan, şöyle devam etti: "İşte alım sınavlarında usulsüzlükler
yapılmış. Fakirin, fukaranın, esnafın, sanayicinin, işçinin,
memurun parasını toplamış bu paraları meçhul bir şekilde tasarruf
etmişler. Şantajdan tehdide nüfus kullanmaktan iltimasa,
usulsüzlükten yolsuzluğa kadar ne kadar kirli iş varsa hemen hepsi
bulaşmışlar. Her ahlaksızlığın, her hukuksuzluğun adeta gönüllerini
çaldıkları adeta hislerini esir aldıkları temiz insanlar nezdinde
dini görünüm altında mübah hale getirmeye çalışmışlar. Allah aşkına
soruyorum. Bir Müslüman, Müslüman kardeşinin zaafını araştırıp daha
da ileriye gidip bunları kaydeder, daha da ileriye gidip bunları
şantaj olarak kullana bilir mi? Bir Müslüman diğer bir Müslümanın
bırakın Müslümanı diğer bir insanın mahremine girebilir, bunları
kaydedip yayabilir mi? Bu yapı içindeki saf, temiz kardeşlerime
sesleniyorum; yapılanların dine imana hadi onları bir kenara koyun
vicdana insafa sığar bir yanı var mı? Lütfen başınızı iki elin
arasına alın ve Rabbimizin o hükmüne şöyle bir yönelin; ‘siz hiç
yönelmez misiniz. Hiç akletmez misiniz.’ Çünkü bu hükümlerde akıl
sahipleri için hikmetler vardır. İnancımız bir hikmet dinidir, bir
bilgi dinidir. Buradan hareketle bu adımları atmamız
gerekiyor."
SAVCILARA ÇAĞRI
Erdoğan, paralel yapıya yönelik iddialarını şu şekilde sürdürdü:
"Örgütün lideri ABD’den birilerin izlendiğini ses kayıtlarını
dinlediniz. Bu izlenme bilgisinin kendisine ulaştığını, bunu
engellediğini, gece yarısı da bunlar takip ediliyor. Bunlar
engelleniyor. Bunu engellediğini. Buna benzer başka vakaların
kendisinde olduğunu itiraf ediyor. Şuana bizim dışımızda bir tane
genel başkanda çıkıp bunun hesabını sormadı. Bazı gazeteciler bunu
hiç görmedi, bunu hiç duymadı. Hukuk, yargı hiç duymuyor. Bunlar
suç teşkil etmiyor mu? Her meselede konuşan o malum işveren örgütü
var ya bu meselede ağzını bile açmadı. Niye çünkü onların da
CD'leri ve kasetleri var ellerinde. Aradan aylar geçti bir tane
savcı da çıkıp orada sen ne yapıyorsun, sen neyi itiraf ediyorsun
diye soruşturma başlatamadı, dava açmadı. Herkes susuyor. Ama biz
açıkça konuşuyoruz. Artık yeter, yetti. Madem ki onlar yazıyor,
onlar çiziyor, onlar konuşuyor, onlar dinliyor, CD’lerle ülkemizi
idare etmeye çalışıyor artık bizde hem konuşacağız hem adımlarımızı
atacağız. Cesaretle bu meselenin üzerine gidiyoruz. Neler var
neler…Yani ameliyatımızı bile gündem konusu yapıp ‘ya beddualarınız
bile tutmadı’ diyor. Böyle şeyler olabilir mi ya? Bunlar olabilir
mi? Ne çirkin yakıştırmalar. Demek ki diyor iyi Müslüman
değilsiniz. Şu hale bak. Takdirler çok enteresan."
'BU MESELE 12 EYLÜL DARBESİ İLE BAŞLADI'
Paralel yapı diye adlandırdığı meselenin geçmişinin daha eski
olduğunu da dile getiren Erdoğan, "Kardeşlerim bu mesele bizimle
başlamış bir mesele değil. Bu meselenin kökü 12 Eylül 1980
darbesindedir. Hazırlıkları öncesi ama darbeyle devam ediyor. Bu
meselenin kökü 28 Şubat darbesindedir. Biz 7 Şubat hadisesi
olduğunda meselenin ciddiyetini kavradık ve üzerine gidiyoruz. 17
Aralık darbe girişimiyle birlikte şu anda bu meselenin üzerine tek
başına biz gidiyoruz. Evet bu meselede de tek başımıza bırakıldık
ama Rabbimiz yardımcımızdır diyor ve bu yolda aynı şekilde devam
ediyoruz. Millet bizimle beraberdir. Şuanda yargıda bu meseleyle
ilgili hazırlıklar yapılıyor. Hiçbir hukuksuzluğun üzeri
örtülmeyecek. Hiçbir mağduriyetin hiçbir haksız mahkumiyetin üzeri
kapatılmayacaktır. Biz bunu hak mücadelesi olarak görüyoruz ve son
nefesimize kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu yapı içerisindeki
kardeşlerime tekrar sesleniyorum: ‘başlarını iki ellerinin arasına
alıp tekrar tekrar düşünmelerini’ rica ediyorum. Nasıl bir yapı
içinde olduklarını nasıl sinsice bir kumpası içinde olduklarını
görmelerini temenni ediyorum. Hiç birşey görmüyorlarsa bu yapının
Türkiye’nin milli çıkarlarına, milli kurumlarına, milli bankasına,
milli istihbarat teşkilatına, çözüm sürecine nasıl saldırdığını
görsünler. Bu yapının Türkiye’nin küresel projelerine nasıl
saldırdığını görsünler. Bu yapının Türkiye’nin belli bazı
ülkelerin, güneydeki o sevdikleri ülkenin, belli uluslararası
çevrelerin çıkarına nasıl hizmet ettiğini, nasıl ihanet içinde
olduğunu görsünler. Bu kardeşlerimin oyunu göreceklerine, ihaneti
göreceklerine, tuzağı göreceklerine ve bu yapıyla aralarına mesafe
koyacaklarına, bu çirkin, ahlaksız saldırganlarla yollarını
ayıracaklarına yürekten inanıyorum." diye kaydetti.
Bu yapının içerisindeki bazı kadınların evleri dolaştığını söyleyen
Erdoğan, "Ben buradan tüm AK Partili kardeşlerime de sesleniyorum.
Sizinde kapınız çalınırsa çalındığında sizin kapınıza gelenlere
şunu söyleyin; ‘Biz halimizden memnunuz. İktidarımızdan memnunuz.
Biz inandığımız gibi yaşayamıyorduk, düşündüklerimizi
konuşamıyorduk, şimdi inandığımız gibi yaşıyoruz. Düşündüklerimizi
aynen düşündüğümüz gibi konuşuyoruz. Ülkemiz on yıl içerisinde
değişim, dönüşüm farklı bir şekilde yaşadı. Eğer işe çok
meraklıysanız partinizi kurunda öyle gelin. Bunlara bunu böyle
söyleyin. Biz tek başımıza da kalsak milli iradeyi şerefimiz ve
namusumuzla gibi savunmaya devam edeceğiz. Tek başımıza da kalsak
demokrasiyi, sandığı şerefimiz ve namusumuz gibi savunmaya devam
edeceğiz. Bu ahlaksız karşısında boyun eğmedik, boyun eğmeyeceğiz.
Bu kutlu yolda yalnız olmadığımızı biliyoruz. Bu kutlu yolda aziz
milletimizin bizimle olduğunu biliyoruz. Aramızdan milli irade
hırsızları çıksa da, aramızdan Türkiye düşmanlarına uşaklık yapan
milletten aldığı emaneti örgüt liderlerine peşkeş çekenler olsa da
biz bir olarak, beraber olarak, milleti de, millet iradesini de
savunmaya devam edeceğiz. Türkiye’de hükümetleri sermaye değil,
medya değil, kasetler değil, sandık belirleyecek. Bu ülkede
hükümetleri örgütler belirleyemeyecek. Hükümetleri millet
belirleyecek, millet…Bu bir istiklal mücadelesidir. AK Partili
olsun yada olmasın bu 77 milyonun irade mücadelesidir. 30 Mart bu
iradesinin sarsılmaz bir şekilde güç kanacağı bir tarih olacaktır.
30 Mart Türkiye düşmanlarının ve onlar maşalarının kaybedeceği bir
tarihtir. 77 milyon aziz milletin kazanacağı bir tarih olacaktır.
30 Mart inşallah yeni Türkiye için bir milat olacaktır. İşte onun
için asla ihmalkar olmayacağız. Asla rehavet içinde olmayacağız.
Bir anımızı bile boş harcamayacağız. Yıkım ekibi bir çalışıyor biz
on çalışacağız. Yüz çalışacağız. Bin çalışacağız. Onlar bir kapıya
ulaşıyor, yıkmak için sinsice çalışıyorsa biz yüzlerce, binlerce
kapıya ulaşacak, yapmanın, imarın mücadelesini vereceğiz. Hangi
yolu denerlerse denesinler Allah, millet bizimledir. Unutmayın
milletin hayır duası bizlere yeter." diyerek sözlerini noktaladı.
CİHAN
Yorumlar