Erdoğan: Biz bu cadı avını yapacağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapı iddiaları ile Hizmet Hareketi'ne yönelik adeta cadı avına dönen saldırıların süreceğini söyledi. Afyonkarahisar'da konuşan Erdoğan, “Paralel yapıyla mücadelenin bir cadı avına dönüşmesini...

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Biz bu cadı avını yapacağız

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, paralel yapı iddiaları ile Hizmet Hareketi'ne yönelik adeta cadı avına dönen saldırıların süreceğini söyledi. Afyonkarahisar'da konuşan Erdoğan, “Paralel yapıyla mücadelenin bir cadı avına dönüşmesini iki de bir konuşuyorlar. Bu ülkeye eğer ihanet edenlerin bir görevinden alınıp başka yere atanması bir cadı avıysa, biz bu cadı avını yapacağız, bunu da bilin." dedi. Nefes alıp verdiği sürece kendisine yapılanları unutmayacağını ve affetmeyeceğini söyleyen Erdoğan, paralel yapı ile mücadelenin artık bir devlet misyonu haline geldiğini de söyledi.

AK SÜTÜN İÇİNDE PİS SU BENZETMESİ

Erdoğan, AK Parti’nin Afyonkarahisar’da gerçekleştirdiği istişare kampının kapanış konuşmasının önemli kısmını 'paralel yapı'ya ayırdı. 30 Mart’ta milletin kendilerine paralel yapıyla mücadele talimatı verdiğini belirten Erdoğan, “Bu konuda bizler hep birlikte görevlendirildik. 30 Mart öncesinde yeni bir istikbal, istiklal mücadelesi olarak isimlendirmiştik. Gerçekten de paralel yapının lojistik desteği ile ülkemize, birliğimize bağımsızlığımıza yönelik çok alçakça çok haince, aynı zamanda unutulması, üstünün örtülmesi affedilmesi mümkün olmayan bir saldırı yapıldı. Karşımızda mertçe ortaya çıkan, mertçe iddialarını ortaya koyan, silahlarını, araçlarını, hedeflerini mertçe sergileyen bir yapı yok. Bu öyle bir yapı ki, sütün içine karışmış pis suya benziyor. 35 yıl boyunca o ak sütün içine sızmışlar, orada çok rahat şekilde her türlü hileyi kullanarak gizlenmişler.” ifadelerini kullandı.

'EN ASGARİ ŞEREF BELİRTİLERİNDEN DAHİ YOKSUNLAR'

Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dışardan baktığınızda sütün içindeki o pis su anlaşılamazsa, gözle görülemezse bu yapı da maalesef bakmakla görülemiyor. Çünkü amaçları için her yol bunlara meşru. Yalanla, takiyeyle, kendisini özellikle sinsice gizlemek suretiyle olduğundan farklı görünerek, düşündüğünün tersini söyleyerek, inandığının tersini yaparak bu yapı hücrelere sirayet etmiş. Eğer karşımızda mert bir düşman olsaydı, karşımıza çıkar hamlesini yapar sonra da şerefli bir düşman gibi yenilgiyi kabul edip kenara çekilirdi. Ama ne yazık ki hasımlarımız en asgari insani vasıflardan, en asgari şeref belirtilerinden dahi yoksunlar.
" şeklinde konuştu.

'BU YAPININ AYAKTA KALMASI ARTIK MÜMKÜN DEĞİLDİR'


Erdoğan, iddia ettiği yapının “düşmanımın düşmanı dostumdur” anlayışıyla, Türkiye içinden de destek gördüğünü belirterek, “CHP bütün ilkelerini ayaklar altına alarak bu yapıyla işbirliğine gittik. Seçim sonrası kendi aralarında ne hale geldiler gördünüz. MHP, aynı şekilde istismar ettiği milliyetçiliğin vatanseverliğin tüm ilkelerini çiğneyerek bu yapının arkasında vagon oldular. Yargı içinde, Emniyet içinde hiç kimi unsurlar vicdanını kenara bıraktılar, bu yapının tahakkümü altına girdiler. Hiç ummadığımız, hiç tahmin etmediğimiz makamlar tarafından bu yapı desteklendi. Desteklenmese bile bu yapıya karşı sessiz kalındı. Tepkisiz kalındı. İşte biz böyle zor bir yapıyla mücadele ediyoruz. Hem mertçe kendisini göstermeyen, hem de hasımlarımız, rakiplerimiz tarafından kullanılan bir yapıya karşı mücadele veriyoruz. Bu mücadelenin zorlukları olacaktır arkadaşlar. Ama şundan emin olunuz ki bu yapının ayakta kalması, Türkiye’ye yeni zararlar vermesi artık mümkün değildir. Bu yapının ana damarlarının beslendiği ana kaynakları zaten ciddi şekilde köreltildi, yıpratıldı.” iddialarında bulundu.

Erdoğan’ın hedefinde okullar da vardı: “Anadolu’da, Trakya’da bu paralel yapıyı bir hizmet örgütü olduğunu zannederek destekleyen samimi, ihlaslı vatandaşlarımız artık bu yapıyla aralarına mesafe koymaya başladılar. Anneler babalar artık çocuklarını bu yapının okullarından, dershanelerinden almaya başladılar. Öyle zannediyorum ki önümüzdeki yıl çok farklı bir yıl olacak. Şu anda tabi okullar henüz kapatılmadı, böyle bir süreç içerisinde herkes kesin kararını veremiyor. Bunlar tabi aileleri birbirine düşürdüler. Bunlar evde karı kocayı birbirine düşürdüler. Böyle bir noktaya, böyle bir aşırılığa işi getirdiler. Bu yapının dini değerlerimizi, milli ve manevi değerlerimizi, Hazreti Kur'an-ı, Hz. Peygamber'i, mübarek zatları, işte Said-i Nursi’yi nasıl istismar ettiği artık herkes tarafından açıkça görüldü.”

'ÇIK ÜLKENE GEL'

Erdoğan, şöyle devam etti: “Hayatlarını, birikimlerni, mal ve mülklerini bu yapı için seferber eden samimi temiz insanlar farkında olmadan bir uluslararası ihanet şebekesine destek verdiklerini anladı ve desteklerini çekmeye başladı. Bugün buradan yine söylüyorum. Eğer samimiysen, dürüstsen Pensilvanya’da ne işin var? Çık kendi ülkene gel. Gel ülkene. Madem suçun filan da yok gel ülkene. Niye gelemiyorsun? Gel. Demek ki vatansever değil. Hamiyetperver değil. İnzivaya çekilmiş. Nasıl oluyor da Pensilvanya inziva yeri oluyor ya? Bu güzel vatan topraklarında çok inzivaya çekilecek yerler var. Hani sen Bediüzzaman’ı çok seviyordun ya. Bediüzzaman’ın Emirdağ risalesini hiç okumadın mı? Gel Afyon’da Emirdağ’da, gel Bursa’da, memleketin Erzurum’da çekil. Buralar güzel yerler. Münzevi insanlar için çok güzel yerler. Madem münzevisin gel buraya. Ama gelemez. Çünkü o suçluluk psikolojisi içerisinde orada duruyor.”

'HUKUK İÇİNDE ARZU ETTİĞİMİZ GİBİ OLMASA DA…'

Ne olursa olsun bu yapının takipçisi olacaklarını belirten Erdoğan, “Uluslararası platformlarda bu yapının gerçek yüzü artık görülmeye başlandı. Hukuk içinde henüz arzu ettiğimiz derecede olmasa bile bu yapıya karşı cesur çıkışlar başladı. Adana’da, İstanbul’da, Ankara’da yürekli savcılar, yürekli hakimler tüm baskılara tehditlere göğüs gererek mesleklerinin gerektirdiği vicdani sorumluluğu üstlendiler ve vatanseverce adımlar attılar, atıyorlar. 1999’da Türkiye’den çıkış, 15 yıl niye gelemiyorsun? Gel.” dedi.

'BİZ BU CADI AVINI YAPACAĞIZ'

Erdoğan ayrıca cadı avına dönüşen baskılara da değindi: “Paralel yapıyla mücadelenin bir cadı avına dönüşmesini iki de bir konuşuyorlar. Bu ülkeye eğer ihanet edenlerin bir görevinden alınıp başka yere atanması bir cadı avıysa, biz bu cadı avını yapacağız, bunu da bilin. Oturdukları makamda her türlü, provokatif eylemleri sinsice yapanları bulup çıkardıkça gereğini yapacağız. Eğer yapmazsak biz bu ülkede ihanet içinde oluruz. Bunu bakan arkadaşlarıma da söyledim. Bunları adım adım takip etmek durumundayız. Çünkü bu işin mücadelesi öyle sıradan bir mücadele değil. Size de söylüyorum. Bu konuda nerede kim nasıl neler yapıyorsa bunları bize bildireceksiniz. Bütün vatandaşlarıma da söylüyorum, bildireceksiniz ki gereğini yapalım.”

'MOLEKÜLLERİNE KADAR TESPİT YOLUYLA STERİLİZE EDECEĞİZ'

Erdoğan ardından paralel yapı ile mücadele için partilileri ve vatandaşları destek vermeye çağırdı: “Açık söylüyorum, tüm belediye başkanlarıma, il başkanlarıma hepsine de söyledim. Ama milletvekili arkadaşlarıma tüm kurucu arkadaşlarıma hepsini söyledim. Hukukun, demokrasinin dışına çıkmadık çıkmayacağız. Çıkılmasına da müsaade etmeyeceğiz. İnançlı kesimlerin, dernek, vakıf, insani yardım kuruluşlarının, cemaatlerin, dayanışma ruhunun yıpratılmasına da asla meydan vermeyeceğiz. Bir cerrah hassasiyetiyle sütün içine karışmış bu pis suyu, gerekirse kaynatarak gerekirse moleküllerine kadar tespit yoluyla sterilize edeceğiz.”

'PARALEL YAPI İLE MÜCADELE AK PARTİNİN DEVLETİN MİSYONUDUR'

Erdoğan ayrıca “Paralel yapı ile mücadele AK Parti'nin sarsılmaz bir misyonu haline gelmiştir. AK Parti 30 Mart’ta yüzde 45,5 oy oranıyla bu misyonu yüklenmesini bu cemaati temizlemesini istemiştir partimizden. Kim? Millet. Paralel yapıyla mücadele herkes bilsin ki şahısların değil devletin misyonudur. AK Parti'nin de siyasetidir. Milletin partisi olarak devletle birlikte milletin ve ülkeyi tehdit eden bu yapıyla her ne pahasına olursa olsun mücadelesini sürdürecektir. İşte son iki MGK toplantımızın sonuç bildirgelerinde de ne yayınladık? İlk madde, milli güvenliğimizi tehdit eden illegal yapılanmalara karşı devlet her türlü tedbiri alır. Bu mücadelede ihmalkar davranan milletin emanetine haksızlık eden, bu mücadelede geri adım atan uzlaşmaya niyetlenen, yaşananları unutan milletin emanetini yere düşürür. Bu mücadelede sessiz kalan, tepkisiz kalan, şantaja boyun eğen, fırsat kollayan da milletimizin nazarı dikkatinden kaçmaz, tarihe de o şekilde kaydolur.” sözlerini kaydetti.

'AK PARTİ VAR OLDUĞU SÜRECE BU MÜCADELE KESİNTİSİZ DEVAM EDECEK'

30 Mart öncesinde bu yapı eliyle şahsına çok ağır saldırılar yapıldığını iddia eden Erdoğan, “Bununla yetinmediler, aileme çocuklarıma saldırdılar. Arkadaşlarıma da saldırdılar. Partimize, hükümetimize, ekonomiye, kardeşliğimize saldırdılar. Filistin davamıza, Mısır’daki demokrasi davasına, Suriye’deki insanlık davasına saldırdılar. Eğer tüm bunlar yeterli değilse, hatırlatmalıyım ki bunlar MİT TIR’ları üzerinden, Dışişleri'ndeki gizli toplantı üzerinden istiklalimize, bayrağımıza, toprağımıza saldırdılar. Bana, aileme, arkadaşlarıma, davamıza saldırıldığında susan olabilir, ama onlara diyorum ki vatanınıza, bayrağınıza, şerefinize saldırıldı, en azından bunun için susmayın diyorum. Susanı, sessiz, tepkisiz kalanı tarih affetmeyecek. Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır. Göreceksiniz başta CHP ve MHP olmak üzere bu suskunluk, tepkisizlik tarihe kara leke olarak geçti. AK Parti bu kara lekenin ortağı olmayacak. AK Parti var olduğu sürece bu mücadele kesintisiz devam edecek.” dedi.

'NEFES ALDIĞIM SÜRECE UNUTMAYACAK VE AFFETMEYECEĞİM'

Erdoğan, paralel yapı ile ilgili sözlerini şöyle bitirdi: “Şunu bilin ki bu alçakça saldırıları nefes aldığım sürece unutmayacak ve affetmeyeceğim. Çünkü birçoklarıyla bunu çok yaşadım, çok iyi tanıyorum bunları. Artık çok iyi öğrendim. Ama ben bunların bu kadar yalancı, bu kadar müfteri olacaklarına inanmıyordum. Ama yaşayınca bunları öğrendik. 2010 bize çok şey öğretti. Ondan sonraki süreçte işte her şeyi açık açık görmeye başladık. Bunu şahsım için değil, neferi olmaktan gurur duyduğum davam için unutmayacağım, affetmeyeceğim. İnanıyorum ki bütün arkadaşlarım da bu şuurla bu hissiyatla hareket edeceklerdir.”

‘ŞİMDİ BU DÖNEMDE DE YİNE TUZLUKLAR ÇIKTI’

Erdoğan ardından kısaca cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecine değindi: “Adayımız kim olursa olsun, kim cumhurbaşkanı seçilirse seçilsin davamızın seyrinde en küçük bir sapma olmayacaktır. Gerek cumhurbaşkanlığı seçimi sürecinde, partimiz içinde fitne çıkartmak isteyenler mutlaka olacaktır. Allah’a şükür biz bunlara karşı şerbetliyiz. Nice girişimler gördük. Hepsini boşa çıkardık. Partimizden ayrılıp parti kuranlar olmadı mı? Şimdi neredeler? İsimlerini sayın desem hatırlamazsınız. İşte şimdi bu dönemde de yine tuzluklar çıktı. Şimdi bu tuzlukların markasını da unutacaksınız. Niye? Çünkü ihanet edenleri hiçbir zaman tarih tutup da böyle anıtlaştırmaz, onları gömer. Hep söylüyoruz Menderes’i idam edenler, kararını verenler konuşuluyor mu? Ancak tarihçiler bunu konuşur. Ama halk Menderes’i unutmuyor, Hasan Polatkan’ı unutmuyor. Ama o kararı verenleri unutmuyor. Bizim çok sağlam çatımız var.” CİHAN

Yorumlar