Erdoğan: Bilgisayarın esiri olmayın bilgisayar sizin esiriniz olsun

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilere tablet dağıtım töreninde yaptığı konuşmada "Bilgisayarın esiri olmayın bilgisayar sizin esiriniz olsun" tavsiyesinde bulundu.

Google Haberlere Abone ol
Erdoğan: Bilgisayarın esiri olmayın bilgisayar sizin esiriniz olsun

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, öğrencilere tablet dağıtım töreninde yaptığı konuşmada "Bilgisayarın esiri olmayın bilgisayar sizin esiriniz olsun" tavsiyesinde bulundu.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Ankara ATO Congressium'da düzenlenen Eğitimde Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'ne katıldı. Törene katılan öğrencilere hitaben bir konuşma yapan Erdoğan, öğrencilere tavsiyelerde bulundu.

Erdoğan, konuşmasında tek devlet tek bayrak tek millet vurgusu yaptı: "Dört tane önemli başlığımız var kim ne derse desin. Bunlar üzerinde kimseye operasyon yaptırmamalıyız. Biz tek millet bilinciyle yürümeliyiz, bu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Biz tek bayrakla bugüne geldik bundan sonra da öyle yürüyeceğiz. Çünkü 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, Toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır.' Böyle yürüyeceğiz. Bayrağımız anlamlı, rengini şehidimizin kanından almış. Hilalimiz bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızımız şehitlerimizin sembolü. Onun için tartışma yok bayrağımız üzerinde. Ve tek vatan. 780 bin kilometrekare. Bunun üzerinde bölünmeyi kabul etmek asla mümkün değil. Dördüncüsü de tek devlet. Devlet içinde devlet asla böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil."

Hepimizin vatanımıza karşı milletimize kaşı bayrağımıza şehitlerimize karşı bir ahde vefa borcumuz olduğunun altını çizen Erdoğan, "Bu özgürlüğü, bu bağımsızlığı sağlayanlara karşı vefa borcumuz var. Kimileri bu ülke için kanlarını akıttı, bağımsızlığımızı temin etti, kimleri de bağışlarıyla emekleriyle fedakarlıklarıyla bu ülkenin çocukları için emek verdi ter akıttı. İşte her birimiz kendimizi en iyi şekilde yetiştirerek sizin için yapılan bu fedakarlıklara layık olacaksınız bundan en ufak şüphemiz yok. Eminim ki siz çok daha iyisini yapacaksınız. Bizim başlattığımız reformları yatırımları sizler çok daha yüksek zirvelere taşıyacaksınız. Sizin unutmayın çok eski ve şanlı bir tarihiniz var. Sizin dünyaya istikamet çizmiş bir ecdadınız var. Sizler Alparslan'ın Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in Kanuni'nin, Yavuz'un Sultan Abdülhamit'in torunlarısınız. Sizler Şeyh Edabali, Akşemseddin'in, Molla Gürani'nin, Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Mehmet Akif'in istikamet çizdikleri bir milletin mensuplarısınız. Sizler Kurtuluş Savaşı'mızın kahramanı Gazi Kemal'in emanet ettiği istikbalimiz olan çocuklarsınız." dedi.

Erdoğan, şöyle devam etti: "Her zaman söylüyorum, sizler kendinize inanacak kendinize güveneceksiniz. Sizler özgüvenli olacaksınız. Hiçbir millet hiçbir devlet medeniyet karşısında boynunuzu yere eğmeyecek, kendinizi ikinci sınıf hissetmeyeceksiniz. Hayatınızı boyunca birbirinize hoşgörü ile davranmanızı, birbirinizin özgürlüklerine, yaşam tarzlarına, hassasiyetlerine hoşgörü ile bakmanızı rica ediyorum. El ele omuz omuza olacaksınız ve birlikte bir olacaksınız, iri olacaksınız, diri olacaksınız, kardeş olacaksınız, hep birlikte Türkiye olacaksınız. 77 milyon bizler tek bir milletin mensuplarıyız. Bu ülkeyi hep birlikte kurduk. Bu güzel vatan 77 milyon hep birlikte bugünlere taşıdık. Birbirimize hor gözle bakmadık, birbirimizin hakkına kem gözle bakmadan birbirimizi incitmeden geleceği birlikte imar edeceğiz. Bizim tarih ve medeniyetimizde özellikle de bizim inancımızda insanı doğuştan gelen özelliklerine göre tasnif etmek, ayırmak, birini diğerine üstün görmek asla yoktur. Nerede doğmuş olursa olsun annesi, babası, dili, inancı, derisinin rengi ne ne olursa olsun bu vatan toprağı üzerinde yaşayan ayyıldızlı bayrağın altında nefes alıp veren herkes birdir, beraberdir, birlikte Türkiye'dir. Irkçılık bizim topraklarımızda kendisine asla yer bulamamıştır. İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendirmek, onları aşağılamak, horlamak, bizim topraklarımızda fırsat bulamamıştır. Bizde ne beyazın siyaha, ne de siyahın beyaza üstünlüğü yoktur. Farklı diye kimseyi ötelemeyeceksiniz, engelli diye kimseyi ayrı tutmayacaksınız, dili ayrı, inancı, mezhebi ayrı diye kimseyi farklılaştırmayacaksınız. 77 milyonu bir görecek 77 milyona tüm insanlara aynı nazarla Yunus Emre'nin ifadesiyle 'Yaratılanı severim Yaratan'dan ötürü' nazarıyla bakacaksınız. İnşallah bu nazarla baktığınızda daha böyle hoşgörü ile büyüdüğünüzde bugünkünden çok daha güzel daha kalkınmış demokratik bir Türkiye'yi de sizler inşa edeceksiniz. Biz size güveniyoruz gençler, millet size güveniyor inanıyor. Bu aziz milleti hayal kırıklığına uğratmayacağınızı çok iyi biliyoruz."

BİLGİSAYARIN ESİRİ OLMAYIN

Erdoğan, ardından öğrencilere tabletleri ve teknolojiyi nasıl kullanmaları gerektiğine dair tavsiyelerde bulundu: "Siz bilgisayarın esiri olmayın, bilgisayar sizin esiriniz olsun. Bilgisayar sizin eğitim için kullandığınız bir araç olarak kalsın. Gerek dünyada gerek ülkemizde bilgisayarın esiri haline gelen ve çok kötü tecrübeler yaşayan örnekler duruyor. Kimi bilgi nedeniyle dolandırılıyor, kimileri çirkin işlere itiliyor, kimileri bilgisayar üzerinden sanal saldırıya uğruyor. Bunlara karşı son derece dikkatli olmanızı rica ediyorum. Bu tabletler, sizi kitap okumaktan, kağıttan, kalemden ve silgiden asla uzak tutmasın. Hiç ihmal etmeyin onları. Bilgisayar sizleri öğretmenlerinizden, arkadaşlarınızdan ve ailenizden hayattan koparmasın. Özellikle de sokakları, parkları, oyun alanlarını boş bırakmayın. Buralardan daha çok istifade edin. Parkların size verdiği heyecanı, sağlığı, bilgisayar hiçbir zaman vermeyecektir. TV'yi de bilgisayarı da gerektiği kadar kullanın. Ailelerinize, öğretmenlerinize de bu noktada hassas olmalarını hatırlatmak istiyorum. Tablet sadece eğitim araçlarından bir tanesidir. Tablet anne ve babalara ve öğretmenlerimize yüz yüze, kalp kalbe eğitimi asla unutturmasın. Çünkü evladın anneye olan sevgisi asla kaybolmamalı. İlim gözle, kulakla elde edilen değil, kalple elde edilen bir değerdir. Gözden, kulaktan, akıldan öte kalbin açık olması, kalbe hitap edilmesi gerekir. Öğrencilerimizin de öğretmenlerimizin de anne babalarımızın da buna dikkat etmelerini arzu ediyorum. İnternet çok önemli bir imkan olduğu kadar kötü niyetlilerin elinde çağımızın en büyük tehlikesi haline de gelebiliyor. Bu tehlikeleri hemen her ülke yaşıyor buna karşı da gerekli önlemleri alıyor."

İNTERNET DÜZENLEMESİNİ SAVUNDU

Başbakan Erdoğan, öğrencilere hitabında isim vermeden internet düzenlemesini de savundu: "Bizler bir yandan interneti, bir yandan teknolojiyi bu kadar yaygınlaştırırken, gelişmiş ülkelerdeki gibi tedbirleri alıyor, kimsenin özgürlüğünü sınırlandırmıyoruz. Biz göreve geldiğimizde 20 bin kişi internet kullanırken bütün dünya buradan duysun istiyorum şimdi 34 milyon internet kullanılıyor bu ülkede. Tam tersine çocuklarımızı, gençlerimizi art niyetli istismarcılardan, şantajcılardan korumaya çalışıyoruz. Çocuğu olan anne babalar eminim ki bizi anlıyorlar. Biz çocuklarımızı, nesillerimizi korumak için gereken her adımı atacağız. Özgürlükleri kısıtlamadan ama tehditlere de boyun eğmeden düzenlemelerimizi yapacağız. Teknolojinin kölesi olan değil teknolojiye yön veren, hükmeden nesillere Türkiye'yi emanet edeceğiz."

Erdoğan, öğütlerine Mehmet Akif'ten alıntı yaparak devam etti: "İstiklal şairimizin bir dörtlüğü var. Mehmet Akif'in yakın bir dostu çocuğunu Akif'e gönderiyor. 'Oğlum Akif amcana git sana bir nasihatte bulunsun' diyor. Ve o da Akif amcasına gidiyor. Mehmet Akif kendisine o nasihatını yapıyor. 'İhtiyar amcanı dinler misin oğlum Nevruz, ne çok söyle ne büyük söyle. Yiğit işte gerek. Lafı bol karnı geniş soyları taklit etme. Özü sağlam sözü sağlam adam ol ırkına çek' diyor. Ben karşımda böyle bir gençlik, böyle bir nesil görüyorum."

F KLAVYE VURGUSU

Erdoğan, son olarak da Türkçe'nin korunması için F klavye kullanılmasını istedi: "Son olarak sevgili öğretmenler, güzel Türkçemize en uygun klavye F klavyedir. Biz tabletlerimizi F klavyeli olarak hazırlıyoruz. Bu hassasiyeti sizlerin de gözetmenizi rica ediyorum. Özellikle bilgisayar üretici ve satıcılarının bu hassasiyeti gözetmelerini istiyorum. Güçlü bir Türkiye için Türkçemizin ne kadar engin olduğunu dünyaya haykırabilmek için bu adımı atıyoruz. Aynı şekilde güzel Türkçemizin bozulmaması, yabancı bilgisayar terimlerinin çocuklarımızın Türkçesini bozmaması için de sizlerden hassasiyet bekliyorum. Eskiden kıraathanelerimiz vardı. Belki buradaki gençlerimiz bunu anlamayabilir. Bu kıraathanelerde sigaranın duman bulutları arasında zehirlenmek değil okumak, sohbet vardı. Sohbet ederek okuyarak güçlenen büyüklerimiz vardı. Şimdi bakıyorsunuz kıraathaneler kayboldu şimdi cafeler var. İnternet cafeler var. Bu cafelerde de nelerin olduğu ortada. Acaba Türkçemize sahip olmak için atılması gereken adımlar yok mu? Aksaklıkları eksikleri tespit ederek dünyanın en modern eğitim sistemini Türkiye'ye kazandıracağız."

Erdoğan ardından Van, İzmir, Edirne, Samsun ve Antalya'ya yapılan canlı bağlantılarla tabletler öğrenci ve öğretmenlere dağıltıldı. CİHAN

Yorumlar