Elitaş: Meclis Başkanlığı fezlekeyi tutup, dosyaları göndermesi gerekir

AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, savcılığın dosyaları göndermemesi gerektiğini belirterek "Meclis Başkanlığı'nın fezlekeyi tutup, dosyaları göndermesi gerekir." dedi.

Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) cuma namazı sonrası gazetecilerin gündeme ilişkin sorularını cevaplayan AK Parti Grup Başkanvekili Mustafa Elitaş, Meclis'in olağanüstü toplanmasıyla ilgili CHP'nin talebini değerlendirdi. Meclis Başkanı'nın 7 gün içerisinde cevap vermesi gerektiğini hatırlatan Elitaş, "CHP '18 Mart diye ifade etmiş. 7 gün içerisinde Meclis Başkanı ne zaman takdir ederse o zaman Meclis'e gelecek. Muhalefet partileri birlikte hareket ettiklerini ifade ediyorlar. Şu anda seçim ortamına girdiğimiz 30 Mart'a sayılı günler kaldığı süreçte, zaten 26 Mart tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanacaktı. 18-19 Mart tarihinde Türkiye Büyük Millet Meclisi toplanabilir. Muhalefet partileri Meclise geliyorum derse, AK Parti'de bu toplantıda hazır bulunur." şeklinde konuştu.

    Kendilerine resmi bir çağrı gelmediğini belirten Elitaş, "Herhalde 15'te toplanıyor. 18-19 Mart, hangi günde toplanacağı Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin takdirindedir." diye konuştu. Fezlekelerin okunması ile ilgili bir soruya Elitaş, "Şuanda bine yakın Adalet komisyonu'nda, Anayasa Komisyonu'nda, karma komisyonda fezleke var. Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'na müracaat edip 'herhangi bir milletvekilinin komisyonunda olan fezlekesini okuyabilir miyim' dediğinizde, Meclis Başkanlığı 'okuyamazsınız, gizlidir' diyor. Nasıl bu olur? Karma komisyon kurulup onlar buna uygun görürse, o fezleke karma komisyonda değerlendirildikten sonra Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne intikal ettirilir dokunulmazlığın kaldırılıp kaldırılmaması ile ilgili. Savcılık bugüne kadar yaptığı uygulamaların dışında uygulama ortaya koymuştur. Bugüne kadar hiçbir gizlilik soruşturması olan konuyla ilgili soruşturma komisyonu kurulması ortamı ortaya çıkmamıştır. Savcılık bu konunun üst raporunu gönderdikten sonra Meclis Soruşturma Komisyonu kurulmasından itibaren soruşturma komisyonu ilgili kurum ve kuruluşlardan bu konuyla ilgili, bilgili kim varsa onlardan müracaat ederek, bütün bilgilere ulaşması mümkün." karşılığını verdi.
Adalet Bakanı ile ilgili olarak İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından düzenlenen fezleke ile ilgili olarak da Elitaş, "Savcılık yetkilerinin aşarak, İç Tüzüğün usül ve esaslarını bilmeden, ortam çerçevesinde farklı bir ideolojik bir davranışla dosyaları göndermeyi tercih etmiş. O dosyalardan bir kısmını ayırmış, hangisinin içinde olup olmadığını bilmek de mümkün değil. Savcılık dosyaları göndermemesi gerekirdi. Meclis Başkanlığı'nın yapması gereken, fezlekeyi tutup, dosyaları göndermesi gerekir. Süreçte savcılık gereksiz evrakları Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin soruşturma komisyonunun isteyebileceği evrakları kendiliğinden göndermiş. Soruşturma komisyonu Anayasa'nın 100. maddesinde düzenlenmiş, milletvekiliyle sınırlandırılmış, partilerin milletvekili dağılımına göre belirlenmiş. Bütün partilerin temsil oranıyla çıkacak bir durum söz konusu." değerlendirmesinde bulundu.

    Dosyanın gelmesinin işin hukuksuz bir şekilde olmasını, hukuki olduğu anlamına gelmeyeceğini dile getiren Elitaş, "Açıkçası Türkiye Büyük Millet Meclisi Başkanlığı'nın fezlekenin ekini geri göndermesi gerekir. Her kurum ve kuruluştan bilgi, belge isteyebilir." dedi. Muhalefetin fezlekeleri görmesiyle ilgili bir soruya da Elitaş, "Eğer o muhalefet milletvekilleri istiyorlarsa, sayın Kılıçdaroğlu'ndan istesinler dosyayı. Soruşturma Komisyonu istiyorlarsa, soruşturma komisyonu, Araştırma Komisyonu istiyorlarsa, araştırma komisyonu yaparlar. Dosyalar sayın Kılıçdaroğlu'nun elinde. Niye onan isteyemiyorlar? Bir milletvekili dosyaların daha fazlası elimizde dedi. Savcıda olmayan dosyalar muhalefetiniz elindeyse adil bir yargılama, masumiyet karinesi değil, insanları itibarsızlaştırma hareketidir." ifadelerini kullandı.

    Soruşturma önergesi verilirse partinin tavrı ne olur sorusuna Elitaş, "Önergeyi görmeden bir şey söyleyemeyiz. Muhalefetin ne iddia ettiğine bakmamız lazım. O iddiaları kabul görmüş görmek yerine, niye iftira olarak görmüyorsunuz? Siyasi partiler burada karar dahi alamazlar. Ancak üye sayısı verebilirler. Kişinin mahrumiyeti, mahkumiyeti ile ilgilidir. Gensorudan farklı düzenlenmiştir. 55 milletvekilinin imzasıyla gerçekleştirilir. 7 madde halinde düzenlenmiştir. 30 Mart seçimlerine kadar siyaset Türkiye'nin geleceği ile ilgili proje üretemediğinden dolayı birileri tarafından hazırlanmış doğru veya yanlışlığı tespit edilmemişken bundan malzeme üretmeye çalışıyor." diye konuştu.

    Dün akşam yayınlanan fezleke ile ilgili olarak Elitaş, kendisinin bilgisi dolmadığını söyledi. Elitaş, "Sayın Kılıçdaroğlu'nun elinde her şey mevcut. Kılıçdaroğlu'nun elinde tapeler, montaj kayıtları da mevcut. Sayın Kılıçdaroğlu şu anda paralel yapının taşeronu olarak görev yapıyor." şeklinde konuştu.

    Berkin Elvan ile ilgili olarak Başbakan Erdoğan'ın başsağlığı dilemediği eleştirilerine yönelik ise Elitaş, "Bakanlarımız, Başbakan Yardımcımız, 14 yaşında kaza ortaya çıktığında muhakkak ki acısı bizim acımızdır. Dün ortaya çıkan görüntüler sonucunda, Berkin Elvan yavrumuzla ilgili yapılan cenaze törenini farklı amaçlarla kullanan göstericilerin, 22 yaşındaki bir yavrumuzu da öldürmesi kabul edilecek bir şey değil. Yasa dışı bir gösteriyle, o gencecik çocukları gönderenlerin hiç mi suçu yok? Birilerini sokağa dökerek, yasa dışı gösterilere alet ettirip, o gençlerin kazaya, kör kurşuna uğrayarak hayatlarını kaybetmeleri hepimizi üzer." diye konuştu.

    17 Aralık operasyonu ile Gezi Parkı olaylarının örtüştüğünü savunan Elitaş, "O yasadışı hareketleri ortaya çıkaranlar, eylemleri ortaya çıkaranlar niye kendilerinde sorumluluk hissetmiyorlar? Aileye baş sağlığı diliyoruz. 14 yaşında daha hayatının ilkbaharında bir yavrunun yasa dışı gösteri sonucu ortaya çıkan karmaşada hayatının kaybetmesini kim arzu edebilir?." ifadelerini kullandı. CİHAN