DÜZELTME - Mustafa Balbay İzmir'de meslektaşlarıyla biraraya geldi

Sayın Abonemiz,Haberimizin bazı yerlerinde, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın soyadı, sehven "Baykal" ve "Baybal" şeklinde yazılmıştır.

Google Haberlere Abone ol
DÜZELTME - Mustafa Balbay İzmir'de meslektaşlarıyla biraraya geldi

Sayın Abonemiz,
Haberimizin bazı yerlerinde, CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay'ın soyadı, sehven "Baykal" ve "Baybal" şeklinde yazılmıştır. Düzelterek tekrar servis ediyoruz.



CHP İzmir Milletvekili Mustafa Balbay, cezaevinden çıktıktan sonra geldiği İzmir'de ilk olarak üyesi olduğu İzmir Gazeteciler Cemiyeti (İGC)'ni ziyaret etti. Balbay'ı cemiyet önünde çok sayıda meslektaşı "Hoşgeldin", "İzmir, Türkiye seninle gurur duyuyor" sloganlarıyla karşıladı. İGC Başkanı Atilla Sertel, uyun süredir metanetle, sabırla bekledikleri tarihi bir gün yaşadıklarını söyledi. Mustafa Balbay'ın İGC'nin çok saygın bir üyesi, çok iyi bir aile reisi ve toplumu aydınlatan bir gazeteci olduğunu söyleyen Sertel, "Balbay'lar Türkiye'de çok kolay yetişmiyor. Asla ve asla inançlarından, kararlılığından ödün vermeyen, esprileriyle güldüren, güldürürken düşündüren biri. Onu 4 yıl 9 ay cezaevinde tutanlar, pişman olduklarını söylüyorlar. Daha fazla pişman olmamaları için gazetecilere özgürlük istiyoruz. Balbay artık özgür ve aramızda, bunun mutluluğunu yaşıyoruz." dedi. Sertel, bugüne kadar Balbay'dan desteğini esirgemeyen İzmir'in gazete ve gazetecilerine teşekkür etti. Hangi düşünceden olursa olsun yazılanların, söylenenlerin suç olmaması gerektiğinin altını çizen Sertel, ülkeye insan hakları gelene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini ve bundan bir adım geri atmayacaklarını ifade etti. Sertel, "İyi ki Mustafa Balbay bizim cemiyetimizin üyesi ve bu toprakların evladı. İyi ki Balbay gibi özgür kalem, cesur yürek bir milletvekilimiz var." diye konuştu.

Milletvekili Balbay da gazeteciliğe İzmir'de başladığını belirterek hatıralarını anlattı. Bu günün kendisi için çok güzel olduğunu, karşısında 33 yıllık meslek hayatının özetini gördüğünü, kendisini mesleğe başladığında yönlendiren Şadan Gökovalı gibi birçok büyüğünü karşısında görmenin mutluluğunu yaşadığını ifade etti. Balbay, "Şimdi o kadar çok fotoğraf çekiyorlar ki Allah çektirmesin diyorum. Biz mesleğe başladığımızda 35 karelik filmler vardı. Ege turuna çıktım 35 karelik filmle, 20 tane fotoğraflı haber getirmiştim." dedi. Balbay, İzmir'de görev yaptığı dönemde hafta sonları da spor muhabirliği yaptığını, aynı gün 8-10 maçı seyrettiğini anlattı.

'GEÇMİŞ OLDU, ARTIK GELECEK OLSUN'

İzmir'in kendisi için mesleki olarak doğduğu yer olduğunu, gençliğinin burada geçtiğini ifade eden Balbay, "Kordon'da çok anılarım var. İzmir Kordon'un o zaman koku sorunu vardı, onun giderilmesi daha güzel. Temiz havayı çekerek buraya gelmek ayrıca daha güzel." şeklinde konuştu. Silivri'de cezaevindeyken aldığı mektuplarla ilgili, "Bunların hakkını nasıl ödeyeceğim?" diye düşündüğünü ve mektuplara cevap verirken sürekli, "Özgürlükte kavuşmak üzere" yazdığını aktardı. O günün gelip çattığını dile getiren Balbay, "Ben cezaevinden ne zaman çıkacağımı bilmiyorum ama dimdik çıkacağımı biliyorum derdim. İlk basın toplantısını, burada sizinle yapıyorum. Dört gündür bana 'Geçmiş olsun' diyorlar. Buna tüm içtenliğimle yanıt veriyorum. Geçmiş olsun diyenlere, 'Geçmiş oldu, artık gelecek olsun.' diyorum. Ben önüme bakıyorum, geleceğe bakıyorum." dedi.

'SİYASETİ DİYALOG KURARAK YAPACAĞIM'

Gazeteci olarak çok şey yaptığını, 32 kitap yazdığını, şu anda da kalemini elinden bırakmamış bir milletvekili olarak durduğunu diye getiren Mustafa Balbay, Türkiye'deki gerilimli siyaseti eleştirdi. Siyasetin zaman zaman karşılıklı küfür sözcüğünü içeren biçimde yapıldığını belirten Balbay, "Ben İzmirlilere, siyaseti dik durarak ve diyalog kurarak yapacağımın sözünü veriyorum. Bence Türkiye'nin yeni dönemde, yeni bir siyaset diline ihtiyacı var. Balbay bu siyaset diline adaydır, herkesi kucaklayan siyaset." şeklinde konuştu. Medyanın insanların anlayacağı dili ve barış dilini kullanması gerektiğini de belirten Balbay, "Eğer dili düzgün kullanırsanız birbirinizi iyi anlarsanız, çözüme varırsınız. Türkiye'nin iyi bir anlatım diline ihtiyacı var. Barışın savaştan daha zor olduğu bir coğrafyadayız. Koğuş, benim için yepyeni bir doğuş oldu. Bu yeni doğuşta önce sizlere, İzmir'e lâyık olacağım." dedi.

'BEN BİR SERÇEYİM'

Balbay, konuşmasının ardından gazetecilerin sorularını cevapladı. Halen tutuklu bulunanlar olduğunu ve bu kişiler için milletvekili olarak ne yapacağı sorusuna karşılık şunları söyledi: "Anayasa Mahkemesi bu kararı verdikten sonra doğrusu sabah sporunu yaparken, 'Ret kararı verirse ne yapacaksın?' diye düşündüm. Tahliye verirse kafamdaki tahmin yüzde 25'ti, hep bunun antrenmanını yaptım. Arkadaşlar, bütün içtenliğimle cezaevinden çıkarken kapıyı onların üzerin kapatıp çıkmış gibi sorumlu hissediyorum kendimi. Söz veriyorum, bu konuda bütün varlığımı bu mücadele için harcayacağım. İçerideki insanların onuruyla dışarıya çıkmasını sağlayacak, içerideki insanların böyle bir duruma nasıl düşürüldüğünü ortaya çıkaracak bir süreç hayal ediyorum. Bu süreçle ilgili kafamda taslaklar var. Hayat bana ayrı bir misyon yükledi, bunu ayrıca yerine getirmek gerekiyor. Bir kişinin mücadelesiyle her şey olur."

Ormanda bir yangın çıktığını, bütün canlılar kaçarken bir serçenin gölden gagasıyla su alarak yangını söndürmeye çalıştığını, daha sonra bütün canlıların yardımıyla yangının söndürüldüğünü ifade eden Balbay, "Ben elimden geleni yapacağım. Ben bu sürecin serçesiyim. Her şey güzel olacak ve bu, film adı olarak kalmayacak. Ben bu hayalle yola, dışarıya çıktım. Gerçekten yalnız değilim, buradan yola çıkarak tüm Türkiye'de güzel şeyler yapacağız." şeklinde konuştu.

'BENİM MECLİS'TE HAYALLERİM VAR'

Belediye başkanlığı için adının geçmesinin sorulması üzerine, Meclis'te hayalleri olduğunu söyledi. İzmir'deki hayalinin 30'da 30 olması, adayların başarıyla seçimden çıkması olduğunu ifade eden Balbay, "Ben İzmir'de belediye başkanlığı yarışına girecek adayların, Ankara'daki başkan yardımcısı olmak istiyorum. Benim Meclis'te hayallerim var." dedi.

'TÜRKİYE'NİN EN ÖNEMLİ SORUNU ADALET'

Türkiye'nin en önemli meselesinin ne olduğu sorusuna ise, "Başıma geldiği için söylemiyorum ama bugün Türkiye'nin en önemli sorunu, adalet ve hukuk güvenidir. Bence hukuk güvenliği, can güvenliğinden daha önemlidir. Her an başına bir şey gelebilir duygusu, insanlara böyle bir korkuyu yaşatmak, gerçekten Türkiye'de adalet sorunu olduğunu gösteriyor. Bu eskiden de vardı, şimdi daha fazla var. Eskiden gazeteler, 'Adalet pençesine teslim edildi' başlığını atardı ama bugün pek çok şeyin de hukuk adına yapılıyor olması, Türkiye'nin en önemli sorunu. Önümdeki Yargıtay sürecinde de bu konuyla ilgilenmeyi görev sayıyorum." diye cevap verdi. Türkiye'de güç zehirlenmesine uğrayan siyasetçiler olduğu yönündeki bir soruya karşılık da önemli olanın dili kullanmak olduğunu belirterek, "Arınç'la da Sebahat Tuncel'le de başkalarıyla da ne olursa olsun bir dil kurabileceğimizi düşünüyorum. Barış, savaştan zordur. Barış ikliminin güneşi konuşmaktır. Konuşabildiğiniz sürece devamını getirirsiniz. Siz konuşmayınca silahlar konuşur, başka şeyler konuşur. Benim için bu daha başlangıç." dedi.

Basın toplantısının ardından İGC Başkanı Sertel, CHP Milletvekili Balbay'a fotoğraf hediye etti. Balbay, daha sonra balkona çıkarak kendisini bekleyenlere hitap etti. Ziyaretin sonunda ise beyaz güvencin uçuruldu. CİHAN

Yorumlar