'Devleti yöneten vatandaşına sille tokat giriyorsa peşindekileri nasıl anlamalı'

Milliyetçi Haraket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, devlet adamı olmanın olgunluk gerektirdiğini belirterek, "Bir siyasetçi, devleti yöneten kişi, kendi vatandaşına sille tokat giriyorsa hala onun peşinden giden akılları nasıl...

Google Haberlere Abone ol
'Devleti yöneten vatandaşına sille tokat giriyorsa peşindekileri nasıl anlamalı'

Milliyetçi Haraket Partisi (MHP) Grup Başkanvekili Yusuf Halaçoğlu, devlet adamı olmanın olgunluk gerektirdiğini belirterek, "Bir siyasetçi, devleti yöneten kişi, kendi vatandaşına sille tokat giriyorsa hala onun peşinden giden akılları nasıl anlayacağız?" diye sordu.

MHP Grup Başkanvekili Halaçoğlu, Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nce Kongre Merkezi'nde düzenlenen 'Türkiye Konuşuyor' konferansına katıldı. Eski Türk Tarih Kurumu Başkanı da olan Halaçoğlu '20. Yüzyıl Başlarında Anadolu ve Ermeniler' konulu bir sunum yaptı. 2008’de hükümet tarafından hangi nedenden dolayı Türk Tarih Kurumu Başkanlığı görevinden alındığını hep merak ettiğini ifade eden Halaçoğlu, alınma nedeninin dönme Ermenilerle ilgili araştırmalarından kaynaklanmadığını kaydetti. 2008 yılı Mayıs ayında Ermeni diasporasının yapacağı bir toplantıya kendisinin kabul edilmediğini vurgulayan Halaçoğlu, "Bunun üzerine başka kişileri gönderdim. Türkiye'de de bir açıklama yapıp, Boston’daki Taşnak Arşivleri’nin açılması halinde 20 milyon TL vereceğimi söyledim. Fakat daha bu haber çıkar çıkmaz kendi aralarında tartışma başladı. Ertesi hafta diasporanın yöneticileri beni aradı. Görüşmek istedi kabul ettim, ardından Ermenilerin haftalık gazetesi ile röportajını kabul ettim. İşte tüm mesele buydu. Yani artık diaspora Ankara’ya gelip, bizimle masaya oturacaktı ki bu durum bu işin bitmesi anlamına geliyordu. Benim görevden alınmamın temel sebebi bu. Dış devletler görevden alınmam için baskı yaptı. Ocak ayının başına kadar kalabilseydim bu iş bitmişti." şeklinde konuştu.

Bu işin özellikle Amerika’nın işine gelmediğine dikkat çeken Halaçoğlu şöyle devam etti: "Çünkü bu konuyu Demokles'in kılıcı gibi Türkiye’nin tepesinde tutuyordu. Bunu Amerika neden kaybetsin ki. Çünkü kimse doğruları aramıyordu çünkü doğruları aramak için bakın Türkiye'nin teklif ettiği Tarihçiler Komisyonu vardır, neden kabul etmiyorlar. Çünkü kabul ettikleri takdirde Amerika'nın gönderdiği bir kamyon dolusu tüfeği nasıl izah edeceklerdi veya Rusya'nın, Fransa'nın, İngiltere'nin gönderdiklerini nasıl izah edeceklerdi. Ermenileri onların kullandığı ortaya çıkacaktı. Nitelik öldürülmeden 15 gün önce Hrant Dink, Fransız TV5 kanalına yaptığı mülakatta asıl bizden özür dilemesi gerekenler Fransız ve İngilizler demek durumundaydı. Ve o adam ondan 15 gün sonra öldürüldü. Dolayısıyla Türkiye'nin hiç işine yaramayacak bir ölüm hadisesiydi o. Tamamen Türkiye'yi cendere altında tutan ve Türkiye'yi suçlayan bir ölüm hadisesi sona erdi."

TAZİYE SUNAN BAŞBAKANI ELEŞTİRDİ

"518 bin 105 Müslüman Türk'ün katledildiği bir ortamda birileri çıkıp da diyorsa ki sizlere üzüntümüzü belirtiyoruz taziyede bulunuyoruz deyip 518 bin 105 kişiye dilemiyorsa o zaman ben 518 bin 105 kişiden özür diliyorum." diyen Halaçoğlu şunları söyledi: "Bütün mesele şu aslında: Ne kadar bilinçli olursak bilgili olursak bu gibi zırvaların önüne geçeriz. Çünkü Kuran-ı Kerim’de ‘hiç bilenlerle bilmeyenler bir olur mu’ diyor. Ve oku diye başlıyor. Bizi kim yönetecekse yönetecek kişiyi çok iyi tahlil etmek zorundayız. Türk milleti olarak kendi değerlerimize ne kadar sahip çıkıyoruz buna cevap vermek mecburiyetindeyiz. Eğer bir şeyler yanlış ise ters gidiyorsa bunun sebebi yöneticilerden çok bize aittir. Kendimizin yaptığı yanlışlardır. Onun için ben bir bilim adamı olarak diyorum ki; ne olursa olsun, hele hele bu gibi işgal altına girmiş toprakların insanların geçmişlerini sürekli hatırlamak, çocuklarına öğretmek zorunda. Yöneticileri çok iyi tahlil etmek zorundayız. Her toplum layık olduğu şekilde yönetilir. Biz neye layıksak öyle yönetilmek durumunda kalıyoruz. Türk milleti tekrar kendi belliğine dönmek zorundadır. Bir çuval kömüre, 3 makarna paketine kanmamalıdır. Çanakkale’de hayatını kaybeden ecdadımızın kemiklerini sızlatmamamız gerekiyor. 7 düvele karşı durmuş bir ecdadın torunları olarak şuurlu olmamız lazım. Düşünmüyoruz, İslam dünyası düşünmüyor. İslam dünyası aklını kullanmıyor, günü birlik politikalarla götürüyor işi, onun için de sürekli olarak sömürülüyor, kaale alınmıyor. Bugün İslam dünyası zavallı halde ama sebebi İslam değil, biziz. Çünkü inancımızı sadece camilerdeki hocalara bırakmışız, okumuyoruz. Kur'an-ı Kerim'in mealini bir okusak. Dün söylenenlerle bugünü mukayese edebiliriz."

"Ama tutar siyasetçi, bir devleti yöneten kişi kendi vatandaşına sille tokat giriyorsa hala onun peşinden giden akılları hâlâ nasıl anlayacağız" diye soran Halaçoğlu, "Nasıl değerlendireceğiz. Hiç kimse alınmasın söylediklerimden, bir gerçek var devlet adamı olgun olmak zorundadır. Devlet adamı olmak ayrı bir kültür ister. Sokak ağzıyla konuşamazsınız. Toplumu, milleti bölemez, ayıramaz, birbirine düşman haline getiremezsiniz. Bu bir ülkenin yok olmasının birinci adımıdır. Tüm insanları inancına, kimliğine bakmadan kucaklarsanız bunun adı milliyetçiliktir." ifadesini kullandı. CİHAN

Yorumlar