Devlet Bahçeli: Başbakan Erdoğan çok yanlış bir yola girdi
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hakkındaki fezleke ile ilgili olarak, "Savcılığın gerekli görmesi halinde bu tür uygulamalar var.
MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, hakkındaki fezleke ile ilgili
olarak, "Savcılığın gerekli görmesi halinde bu tür uygulamalar var.
Demek ki bizim de konuşmalarımızdan fezleke çıkartacak kadar bir
hassasiyet olduğuna göre Meclis'e gelmesi normaldir. Meclis'te de
bunun gereği neyse yapılır." dedi.
Başbakan Erdoğan’ın çok yanlış bir yola girdiğini ifade eden
Bahçeli, "Partisinin içinde üç beş milletvekili ve danışmanıyla her
türlü politikayı üretmeye çalışıyor. Ama uygulamalarda görülüyor ki
Recep Tayyip Erdoğan tükeniyor. Recep Tayyip Erdoğan bitiyor. Ama
her şeyi sen çok iyi yapıyorsun diyorlar. Bazı sıfatlar veriyorlar.
Sen Başbakan değil devlet başkanı olman lazım diyorlar. O da
etkileniyor, başkanlık sistemini getirmeye çalışıyor. Veya kimisi
sultan diyor, kimisi başka şeyler diyorlar. Hele hele son günlerde
Başbakan'a takılan sıfatların haddi hesabı yok. Başbakan ya havada
ya da hava alanında. Uçmaya da hemen hazır.” diye ifade etti.
Bahçeli, Kırıkkale'de şehir girişindeki bir akaryakıt istasyonu
önünde partililer tarafından karşılandı. Kalabalık bir grupla şehir
merkezine gelen Bahçeli, Zafer Caddesi'nde esnaf ziyareti yaptı,
vatandaşları selamladı. Kırıkkale Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı
Ekrem Gök'ü ziyaret eden Bahçeli, burada yaptığı açıklamada, 30
Mart 2014'te yapılacak mahalli idareler seçimi münasebetiyle il
gezilerine başladığını söyledi. Bahçeli, "Her gittiğimiz ilde sivil
toplum kuruluşlarını ziyaret ediyoruz. Bugün de Kırıkkale'de
Ticaret ve Sanayi Odası'nı ziyaret ediyoruz. Göstermiş olduğunuz
ilgiye teşekkür ediyorum." diye konuştu.
Bahçeli, bir gazetecinin fezleke ile ilgili sorusuna ise şöyle
cevap verdi: "Savcılığın gerekli görmesi halinde bu tür uygulamalar
var. Demek ki bizim de konuşmalarımızdan fezleke çıkartacak kadar
bir hassasiyet olduğuna göre Meclis'e gelmesi normaldir. Meclis'te
de bunun gereği neyse yapılır."
"CUMHURBAŞKANLIĞINI DÜŞÜNMESİ SEBEBİYLE DİKTATÖR OLMA HEVESİNE
KAPILMIŞ"
Başbakan'ın, kendisine oy veren kardeşlerini unuttuğunu ifade eden
Bahçeli, “Sıkıştığı zaman milli iradenin yüzde 51’i ile geldik ve
biz her şeyi yaparız diyor. Yüzde 49’u yok farz ediyor. Bu rüzgar
kendisini o kadar etkilemiş ki şimdi Başbakan olmanın ötesinde son
günlerdeki olaylarla, baş kesen olmuş. Şimdi ise cumhurbaşkanlığını
düşünmesi sebebiyle onu garanti altına alabilecek uygulamalara
geçmiş. Yani diktatör olması hevesine kapılmış.
Bakan çocukları var, iş adamları var, banka müdürleri var. Neler
yapmış bunlar? Birisi rant, ihalelere fesat, kara para aklama, bir
de İran’dan gelmiş 4 bakanı emrine almış bir çocuk. Başbakan’da
panik havası var, böyle bir patlamanın olmayacağını farz ederek
hareket etmiş. 2. dalgada atın gitsin dediği savcı önemli bir
araştırmayı başlatan bir savcı. Ne yapmış bu savcı? Erdoğan’ın
oğlunu Bilal Erdoğan’ı esas almıştır. Gelen 100 milyon dolar atmış,
diğeri gelmiş paramız var ama sen de at demiş. Her yerde şişkinlik.
Bir tane kutu var ayakkabı kutusu. Kaldırıp baktılar yeşil dolarlar
gözüküyor, ayakkabılar yok ortada. Bakan çocuklarının evlerinde
kasalar bulundu. Sonra babasını arıyor, “Arama yapıyorlar baba” O
da diyor ki ”Ne kadar var elde?” oğlan da “Şimdilik 1 trilyon var
diyor.” Bugün 58 gün oldu. Bu yolsuzlukları, kutuları, Bilal
Erdoğan’ı konuşuyor milletimize.
Bir vatandaş, oğlu eve geldiği zaman, kendisinin sabah verdiği
harçlıktan başka bir parayı bulsa 'Bunu nereden buldun, işe mi
girdin' diye soruyor. Eğer bu paranın nereden geldiğini
söylememekte ısrar ederse 'Oğlum söyle, bir yanlışa düşme' sakın
diyor. Oğlan hala cevap vermezse. Hala söylemezse baba bir tokat
çakıyor. 11 yıl iktidar olan, her gün meydana çıkan, adaletten
bahseden Başbakan, 17 Aralık sonrası düştüğü panik sonrası herkesi
suçlamaya başladı. Rüşvetin üzerine gideceğin yerde bana kim komplo
yaptılar diyorsun. Aklının ucuna rüşvet var demiyor, vatandaşım
bununla meşgul, her gün bunları duyuyorlar demiyor. Bunu saklamanın
bir manası var mı demiyor. Neredeyse yalvaracak halde masumiyetini
anlatmaya çalışıyor halkın karşısında. AKP yerine AK demeyen
herkesi azarlıyordu. Kazan dibinin karasından daha kara haldeler.
Savcıyı, bütün emniyet güçlerini seferber ediyorum bu yolsuzluğun
üzerine gidecekler diye söylemesi gerekirken, hala ağzına rüşveti
almıyor. Gel Bilal’im karakola gidelim, senin hakkında ifadeler
var, gel gidelim de demiyor. Aziz kardeşlerim ne yapmayı
düşünüyorsun, bu böyle mi gidecek? Hele hele slogan yapmışlar bir
de “Kimsesizlerin kimsesiyiz” diyorlar. Memleketi soymaktan başka
bir iş yapmamışsın. Sade vatandaşın Bilal’i işsiz, yuvasız bir
vatandaş. Bilal’in villası var, vakfı var, okyanusta dolanan birden
fazla gemileri olmuş, uluslararası düğünle yuvası olmuş. AK
Partiliği gitmiş. Dolandırmadığı yer kalmamış.” şeklinde
konuştu.
Bahçeli, 30 Mart’ta bu durum karşısında seçimin herkes için bir
fırsat olduğunu ifade etti. Sandığı önemseyerek, bugünkü iktidara
ders vermek ve uyarmak, uyandırmak lazım geldiğini ifade ederek,
"Sandığa gitmeliyiz. Bazıları var, sandık yerine sokağı telkin
ediyor. Dava arkadaşlarımızı, ülkücü kardeşlerimizi sokağa çekmek
istiyorlar. Genç dava arkadaşlarıma özellikle sesleniyorum; sokakta
hiçbir şart altında işiniz gücünüz olmayacak. Sokak kanlıdır,
karanlıktır, dibi görünmeyen bir kuyudur, orada işiniz yok. Çözüm,
sokakta değil, sandıktadır, demokrasi içindedir. Gençler sokak
yerine sandığa giderseniz. Başbakan’ı havada takla attırıp yere
çarptırırsınız. Sonra baktığınızda bir partiyi de iktidara
taşırsınız. Oy kullanmayanlara sesleniyorum, gençlerimize
sesleniyorum. Sandığa gidin, yaş grubunuzu da alın el ele tutuşup
sandığa gidin. Türkiye’nin geleceğisiniz, birlikte hareket
ederseniz. Bu iktidar, seçimde Abbas yolcudur.” dedi.
CİHAN
Yorumlar