Destici: Hükümet güven kaybetti, Haziran'da erken seçim olmalı

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkanı Mustafa Destici, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında olduğu iddia edilen ses kaydı için ‘şuyuu vukuundan beter’ atasözüyle karşılık verdi ve hükümetin güven kaybettiğini belirterek, Haziran’da bir erken seçim yapılması gerektiğini söyledi.

“Artık insanlar şunu diyemiyor, ‘Ya bak böyle bir şey olmaz.’ Yani acaba, olabilir noktasına gelmiş. Artık büyük problem var.” diyen Destici, “Milletin hükümete ve Meclis'e olan güveni sarsılmıştır, hatta yok olmuştur. Bunun yeniden sağlanması için yerel seçimlerden sonra 3 ay sonra Haziran ayı gibi erken seçim duyurusu verilmelidir. Hem bu Eylül ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı ve Türkiye’nin fotoğrafını görme açısından doğru bir karar olacaktır.” dedi.

Destici, Eskişehir’de bir otelde gazetecilerle bir araya geldiği kahvaltılı basın toplantısında, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu. BBP Genel Başkanı Destici, Başbakan Erdoğan ile oğlu Bilal Erdoğan arasında olduğu iddia edilen ses kaydına ilişkin açıklamalarda bulundu.

"KAYITLAR MONTAJ MI GERÇEK Mİ ORTAYA ÇIKAR AMA TOPLUM BÖYLE BİR ŞEY OLAMAZ DİYEMİYOR"

Destici, şöyle konuştu: “Gece yarısı sosyal medyaya düşen Başbakan ile evladı arasında geçen telefon konuşmasının gerçek olup olmadığını bilmiyoruz. Başbakanlık'tan yapılan açıklamada, bunun bir montaj olduğu ileri sürüldü. Bunu uzmanlar inceleyecektir. Montaj mıdır gerçek midir, bu, önümüzdeki günlerde ortaya çıkacaktır. Tabi burada ‘şuyuu vukuundan beter’ diye bir atasözü var. Gerçekten de Türkiye'de artık ‘şuyuu beter’ bir hale geldi bu işler. Baktığınız zaman insanlar şunu diyemiyor, ‘Ya bak böyle bir şey olmaz.’Yani acaba, olabilir noktasına gelmiş. Yani böyle bir kanaat, algı oluşmuşsa toplumda demek ki burada bir problem var.”

Onun için bu problemin bir an önce çözülmesi ve ortadan kaldırılması gerektiğinin altını çizen Destici, “Bu nasıl çözülebilir, ortadan kaldırılabilir. Elbette ki bu, hukuk yoluyla ortadan kaldırılabilir. Elbette ki demokrasi yoluyla ortadan kaldırılabilir. Yani hukukun dışına çıkmak ya da demokrasinin dışına çıkmak bence Türkiye’yi daha büyük felakete götürür. Türkiye’yi bir kaos, çatışma ve kargaşa ortamına sürükler.” dedi.

"HÜKÜMET VE MECLİS GÜVEN KAYBETTİ HAZİRAN’DA ERKEN SEÇİM OLMALI"

Burada da yapılması gereken en önemli şeylerden bir tanesinin erken seçim kararı almak olduğunu belirten Destici, sözlerini şöyle sürdürdü: “Burada hükümet açısından baktığımız zaman, hükümet, toplumun büyük bir kesiminde güven bunalımı yaşamaktadır. Güvenini kaybetmiştir. Hükümetin ötesinde TBMM halk, millet nezdinde güvenini kaybetmiştir. Yani milletin hükümete ve Meclis'e olan güveni sarsılmıştır. Hatta büyük bir kesimin de yok olmuştur. Dolayısıyla bunun yeniden sağlanması için bence bir erken seçim kararı açıklanmalıdır. Bir an önce Türkiye’nin yapması gereken şey, erken seçim kararı almasıdır. Yerel seçimlerden sonra 3 ay sonra Haziran ayı gibi erken seçim duyurusu verilmelidir. Hem bu Eylül ayında yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı açısından ve Türkiye’nin fotoğrafını görme açısından doğru bir karar olacaktır.”

Bu söz konusu erken seçimin, mevcut seçim kanunu ile yapılmaması gerektiğini kaydeden Destici, aksi halde mevcut seçim kanunuyla yapılacak bir erken genel seçimin sonucunun bundan farklı olmayacağına dikkat çekti. Seçim sisteminin demokratik bir hale getirilmesi, seçim barajının kaldırılması gerektiğini ifade eden Destici, Hazine yardımının ise adil şekilde dağıtılması gerektiğini vurguladı.

‘BAŞBAKAN VE BAKANLAR İKİ DÖNEM İÇİN SEÇİLMELİ, BAKANLAR MECLİS DIŞINDAN OLMALI’

Destici, şöyle dedi: “Her şeyden önemlisi milletvekilleri tercihli seçimle seçilmelidir. Yani liderlerin iki dudağı arasında seçilmemelidir. Millet tarafından seçilmelidir. Türkiye’de Başbakan ve bakanlar iki dönem için seçilmelidir. İki dönemden fazla seçilmemelidir. Bakanlar da Meclis dışından seçilmelidir. Türkiye, böyle bir en genel seçime gitmelidir. Eğer Türkiye bunları yapmazsa, yani sistemini demokratikleştirmezse, hukukunu tarafsız ve bağımsız hale getirmezse Türkiye'yi daha kötü günler beklemektedir. Hukuka herkesin teslim olmasıdır. Suçlananlar hukukun önünde aklanmalıdır.”


CİHAN