Destici: Bir başbakan bunu yapar mı?
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası kullanmaya başladığı paralel devlet söylemine tepki göstererek, "Bu söylemle birlikte milleti ayrıştırıyorsun, milleti kamplaştırıyorsun,.
BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Başbakan Recep Tayyip
Erdoğan'ın 17 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonu sonrası
kullanmaya başladığı paralel devlet söylemine tepki göstererek, "Bu
söylemle birlikte milleti ayrıştırıyorsun, milleti
kamplaştırıyorsun, milleti bölüyorsun ve ülkeyi adete bir kaos
ortamına sürüklüyorsun. Bir başbakan bunu yapar mı? " dedi.
Destici, partisinin Kocaeli'nde belediye başkan adaylarının tanıtım
programına katıldı. Destici, burada yaptığı konuşmada, "Başbakanın
işi gücü paralel devlet. Başka bir işi gücü kalmadı. Yani dünyadaki
gelişmeleri bir kenara bıraktı, Türkiye'deki gelişmeleri bir kenara
bıraktı, dış politikadaki gelişmeleri bir kenara bıraktı,
ekonomideki gelişmeleri bir kenara bıraktı. Yani milletin iç ve dış
problemlerinin hiçbirisiyle ilgilenmiyor, varsa yoksa karşısına
kendisi sanal, izafi bir düşman koydu. İşi gücü sabah akşam işi
gücü paralel devlet başka bir şey yok. Ya tamam millet anladı, bir
söyledin, iki söyledin, üç söyledin, dört söyledin, beş söyledin
artık ısıtıp ısıtıp getirip bunu milletin önüne bunu koymanın ne
millete faydası var, ne Türkiye'ye faydası var, ne ülkeye faydası
var. Hiç kimseye faydası yok. Ancak bu söylemle birlikte milleti
ayrıştırıyorsun, milleti kamplaştırıyorsun, milleti bölüyorsun ve
ülkeyi adete bir kaos ortamına sürüklüyorsun. Bir Başbakan bunu
yapar mı? Öncelikle sen ülkenin birliğinden, beraberliğinden,
kardeşliğinden, huzurdan ve güvenliğinden sorumlusun. Sen
sorumluluğun bilincinde olacaksın ve sorumluluğunun gereğini
yapacaksın." diye konuştu.
Destici, ülkede bir hukuksuzluk varsa, bunun gereğini yargının
yapacağını belirterek, şunları aktardı: "Eğer ülkede bir
hukuksuzluk varsa, ülkede hukuk dışına çıkanlar varsa, hukuk dışı
yapılanmalar içerisinde olanlar varsa bunun gereğini hukuk yapar,
bunun yeri seçim meydanları değildir. Bunun yeri seçim meydanları
olmamalıdır." Destici, Başbakan'ın Rusya'nın Kırım'da yapmak
istediklerine duyarsız kaldığını belirterek, bunu sert bir dille
eleştirdi. Destici, şöyle konuştu: "Bakın Rusya'ya hiç sesini
çıkartamıyorlar halbuki Türkiye Cumhuriyeti devletinin ne demesi
lazım dönüp acilen... Bizimkiler Meclisi tatil ediyor, onlar
meclisi topluyor. Bizimkiler Meclisi tatil ediyor Kırım'da bu
gelişmeler olurken. Halbuki sende toplarsın meclisini ve sende
dersin ki 'Kırım'daki Türklerde benim soydaşımdır. Bende gereğini
yaparım.' dersin. Eğer birisi gereğini yapıyorum derse."
"ON BİNLERCE PKK İNİ VAR. GİRECEKSEN ORAYA GİR"
Destici, Başbakan'ın "İnlerine gireceğiz' sözlerine tepki
göstererek, "Şimdi bu aynen şeye benziyor inlerine gireceğiz diyor.
Dedim ki 'On binlerce PKK ini var. Gireceksen oraya gir. Devlete,
millete baş kaldıran, kardeşi kardeşe vurduran, Mehmetçiğe kurşun
sıkan, git onların inlerine gir. Onları perişan et.' Onlara gücün
yetmiyor, onlarla pazarlık ediyorsun, onlarla el sıkışıyorsun,
Rusya'ya gücün yetmiyor, duymazdan geliyorsun Kırım ile ilgili
söylediklerini. Bulmuşsun mübarek Hocaefendiyi. Yüklen babam
yüklen. Allah'tan kork ya. Yani abi dediklerin, abla dediklerin,
daha düne kadar senin ağzından, senin yöneticilerinin ağzından bu
ülkenin en eğitimli, en inançlı pırıl pırıl nesilleri değil miydi?
Bunları biz sizin ağzınızdan duymadık mı? Ne oldu? Dünden bugüne ne
değişti? Onun için biz ülkemizin gerçek gündeminin konuşulmasını
istiyoruz ve gerçek gündemine Türkiye'nin dönmesini istiyoruz.
Bakın sadece dışarı da Rusya'ya değil. İçeri de BDP'nin eş başkanı
çıkıyor, açık bir şekilde diyor ki, 'Yerel seçimlerden sonra
özerkliği ilan edeceğiz.' Bugün Diyarbakır belediye başkan adayı
olan, diğer eş başkanın açıklamaları, röportajı basına yansıyor. Ne
diyor, 'Eğer hükümet, bu açıkladığı projeleri Diyarbakır'da
uygulamaya kalkarsa, Diyarbakır geziden daha beter olur.' diyor.
Açıkça devlete meydan okuyor, millete meydan okuyor, baş kaldırıyor
ve diyor ki 'Biz belediyeyi aldığımızda, yerel seçimden sonra öz
yönetimi oluşturacak, bütçemizi de kendimiz belirleyeceğiz,
güvenlik güçlerimizi de kendimiz belirleyeceğiz, okullarımızı da
kendimiz açacağız.' Yani 'Tamamen özerkliğe geçeceğiz' diyor.
Başbakan meydanlarda buna da ses vermiyor. Hadi Rusya'dan korktun,
Gülten Kışanak'tan mı korkuyorsun, Selahattin Demirtaş'tan mı
korkuyorsun?" diye konuştu.
CİHAN
Yorumlar