Demirtaş, AKP ve Cemaatlere Yüklendi
Demirtaş, "AKP'nin mahkemeleri cemaatle birlikte yönettiklerini gözlerimizle gördük" dedi.
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Başbakan ile eski Adalet
Bakanı Sadullah Ergin arasındaki ses kaydı iddialarına değinerek,
"Yargıya müdahale ettiklerine dair elimizde tek kanıt o ses kaydı
değil. O olmasa da biz mahkemelerin AKP bağlı olduğunu ve cemaatle
birlikte mahkemeleri yönettiklerini gözlerimizle yargılama
esnasında zaten görüyorduk. Ya da AKP'nin Alevi inancına bakış
açısını anlamak için bu kasetin çıkması gerekmiyordu"dedi. BDP
Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, seçim mitingilerine bugün
Diyarbakır'ın Çüngüş, Çermik ve Ergani ilçelerinde devam etti.
Çüngüş'te Demirtaş'ı partililer ellerinde, "Hırsız var, vicdan yok,
BDP var talan yok". "Çaldıkların haram olsun", "Ne paralel ne
hırsız alternatif BDP-HDP", "Hırsızlık imanın kaçıncı şartı",
"Barajsız erken seçim hemen", "Çaldıklarını geri ver, Paralelini de
al git" ve "Biz BDP'liyiz mazlumun yanındayız, zalimin
karşısındayız" yazılı pankartlar ile karşıladı.
"METRO ÇİVİLERNE HARCANAN PARA BİLE ÇÜNGÜŞ'Ü KLKINDIRMAYA
YETER"
Demirtaş, 30 Mart yerel seçimlerine her zamankinden farklı
hazırlandıklarını, kendilerine dayatılan yok saymayı, açlığı
sefaleti bitirecek bir seçime hazırlandıklarını belirterek, şöyle
dedi:"Her yerde halkımızın büyük heyecan ve haklı bir beklentisi
var. 100 yıldır burası Ankara'ya uzaktır bir türlü yakınlaşmıyor.
Ankara'da buranın sıkıntılarını görmüyor. Çünkü, Ankara buraya
yaklaşmıyor. 30 Mart'ta bu gidişatı değiştirme fırsatı elimizde
olacaktır. Çüngüş halkı artık kendi kararını kendi meclisi eli ile
verecektir. Biz belediye başkanlarını size ağalık paşalık yapsın
diye değil hizmetkar olsun diye seçiyoruz. Sorunları kısa sürede
çözeceğiz, 100 yıldır çözemeyenleri utandıracağız. Birileri
İstanbul'da boğazın altına tüneller yaptık diye övünürken bırakın
tünel, metroyu o metroya harcadığınız çivinin parası sadece
Çüngüş'ü kalkındırmaya yeter. Yaparlar mı yapmazlar. Çünkü buradaki
insanların desteklerine ihtiyaçları yoktur.Burayı zaten gözden
çıkarmışlar. Ana muhalefet ve diğerlerinin Çüngüş umurlarında
değil. Çüngüş belediyesini kazanmasak ta 7'den 70 her insanı
başımızın tacıdır.Bin tane belediye Çüngüş'e kurban olsun. Bizim
derdimiz koltuk ve makam mevki değil. BDP dışında hangi partiye oy
verirseniz verin 'ben özgürlük, ben iş istiyorum, barış ve
demokrasi istiyorum' anlamına gelmez. Sadece BDP'ye verdiğiniz
oyların anlamı budur. Çüngüş'lü kardeşlerim şundan emin olsunlar.
Bizi kurtaracak bir parti olsaydı hep beraber oraya giderdik. BDP
gibi elini ve gövdesini taşın altına koyacak başka parti
yoktur."
"CHP, CEMAATİN KUYRUĞUNU TAKILARAK İKTİDARA GİTMEYE
ÇALIŞIYOR"
Demirtaş, birileri kasalarını, koltuklarını doldururken, birileri
kendi evladının etrafında dolarlar ile Euro'lar ile bir gelecek
hazırlarken halkın yoksul çocuklarının simite muhtaç edildiğini
ifade ederek, şöyle dedi:"Bunları oy verirseniz bunu onaylamış
olursunuz. Bu halk hırsıza da paralelini de derinine de oy verecek
değil. Bunu 30 Mart'ta göstereceğiz. Biz kimsenin kuyruğunu
takılmadık. Hele bu CHP, cemaatinin kuyruğuna takılarak iktidara
gitmeye çalışıyor. Böyle bir yol yöntem olur mu? Cemaat bugüne
kadar kimi kurtarmış ki seni kurtaracak. Kasetlerle belden vurmuş
vurarak siyaset yapılmaz. Biz bunlardan uzak duruyoruz. Sanki
AKP'nin eleştirecek hiç bir şey yok gibi. Sanki AKP piru paktır
eleştirecek bir şey yoktur. Ana muhalefet elini ovuşturup her gün
yeni kaset bekliyor. Bunu için kasede gerek yok. AKP 11 yıldır
bizim burnumuzdan getirmiştir. Fetullah Gülen ve CHP el ele vermiş
arkasında MHP kuyruklarına takılmış iktidara böyle mi gidecekler.
Cemaatin yıllardır bütün direnenlere kan kusturduğunu biliyoruz,
AKP'nin de yaptıklarını biliyoruz. Ankara'daki cemaate, kasetlere
güvenerek AKP ve Başbakana güvenerek asla ve asla kurtuluş olmaz.
Çüngüş halkı önce kendi kendine güvenecek."
"TOPLUMA BÜYÜK ZARAR VERİYORLAR"
Çüngüş'ten Çermik'e geçen Demirtaş, seçim otobüsünde dün yayımlanan
ve Başbakan ile eski Adalet Bakanı arasında geçen ses kaydı ile
ilgili soruyu yanıtladı. Demirtaş, mahkeme kararları ile yapılan ve
mahkemelere intikal ettirilen dinlemeler, orada ortaya çıkan
suçlarla ilgili parti olarak tavırlarını ortaya koyduklarını
söyledi. Üstü örtülebilecek, affedilebile suçlar olmadığını
söyleyen Demirtaş, şöyle konuştu:"Özelikle rüşvet yolsuzluk
görüşmeleri saklanan paralar, ayakkabı kutuları, çelik kasalar,
bunların da çok spekülatif şeyler olmaktan öte gerçeği yansıtmaya
dönük dinlemeler olduğu otaya çıkıyor gün be gün. Ama bunun dışında
gayri ahlaki, gayri meşru, yasa dışı gizli bir şekilde birazda özel
hayatın ihlali anlamına gelecek dinlemeler izlemeler ortam
dinlemeleri kayıtları bütün bunlar partimizin medet umduğu, medet
umacağı şeyler değildir. Biz belden aşağı kaset siyaseti
ile güçlenmeyi hedeflemedik. Bu şekilde çalışan paralel yapılar da,
cemaatler de, ana muhalefet partisi ve diğer muhalefet partisi çok
büyük zarar veriyorlar topluma. Demokratik siyaset
anlayışına zarar veriyorlar. Bugüne kadar da hiç bir zaman katkı
sunmadılar demokrasiye siyasete
katkı sunmadılar. Şimdi aynı yöntemleri izliyorlar. Bunu karşı
AKP'nin yaptığı hamlelerle kabul edilebilir değil. Anti demokratik
hukuk dışı, gayri meşru yöntemlerle AKP de kendini korumaya güvence
altına almaya çalışıyor. Şimdi bu dinlemeler kamuoyuna yansıyınca
haklı tepkiler oluşuyor."
SES KAYDI
BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, yargıya müdahale edildiğine
dair ellerindeki tek kanatın ses kaydı olmadığını ifade ederek,
şöyle dedi:"O ses kaydı olmasa da biz mahkemelerin AKP bağlı
olduğunu, ve cemaatle birlikte mahkemeleri yönettiklerini
gözlerimizle yargılama esnasında zaten görüyorduk. Ya da AKP'nin
Alevi inancına bakış açısını anlamak için bu kasetin çıkması
gerekmiyordu. Aleviliği sapkın bir anlayış gibi bir mezhep, yoldan
çıkmış insanlar tanımladıklarını zaten biliyorduk. Fakat, bütün
bunların kasetlere dayanarak yapılması ne kadar çirkinse AKP'nin
bütün politikalarının üstüne giderken yaptığı kullandığı yöntem o
kadar çirkindir. Biz iki çirkin anlayış arasında tercihte
bulunmayacağız. İnanıyorum Alevi toplumu bu gerçeği görüyor zaten.
Yani Alevi toplumu AKP'nin mezhepçi yaklaşımını da görüyor. Sünni
halkta AKP'nin dini kullanan ama, dindarlar için hiç bir şekilde
demokrasi vaat etmeyen, başörtüsünü kullanarak iktidarını ve
ekonomisi kendi kişisel rantını düşünen politikayı
sünni kesimde görüyor. Ama, Alevı toplumu şunu da gömeli. Bugüne
kadar o alevi inancına saldıran cemaat ve AKP işbirliği
ortaklığıydı. Şimdi Alevi toplumunun bir kesiminin destek verdiği
CHP işte bunlarla iş tutmuş durumda. Cemaatle iş tutmuş durumda.
Cemaatin Alevilere yaklaşımı ile AKP'nin Alevilere yaklaşımı
arasında fark yok ki. Cemaat şimdi maalesef ki CHP ile MHP ile
ortak bir ittifak içerisinde kirli kaset siyaseti
ile Türkiye'yi yönlendirmeye çalışıyorlar. Görülüyor ki bunların
hepsi aynı tas aynı tarak. AKP'nin CHP'den, CHP'nin MHP'den onların
cemaatten hiç bir farkı yok. Bütün bu kaseter bunları ortaya döken
gelişmeler olarak görülmelidir diye düşünüyorum."
Yorumlar