Davutoğlu Sosyal Bilimler ödül töreninde konuştu

Başbakan Ahmet Davutoğlu Sosyal Bilimler ödül töreninde iki muhalefet liderine yüklendi. Davutoğlu: HDP eşbaşkanı Demirtaş'a bilgisi olmayan derken Kılıçdaroğlu için de "Cahil ve nankör" dedi.

İşte Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun izahatlarından satırbaşları:

Meclis'te kürsüye kitap atan o vekile acıdım. Biz yerde iki şeyi alıp öpüp başımıza koyarız. Biri ekmek, Öteki kağıt. Biri rızıktır, Öteki kelamın yazıldığı nesnedir.

İnsana azami şey yakışan şey: Kitaptır. Kitap sizinle bütünleşir. Tüm kitaplar bir kitabı anlamak için yazılmıştır.

Bilgisiyle gurura kapılan kişi tehlikelidir. Kitap, ahlak ve edep timsalidir. Kafamı kaldırdığımda kitap görmezsem orası benim için zindan olur.

Kitap edebi anlatır. Kitap eleştirilebilir. Gerçekten kitap dostu bulunan biri kimseye hakaret etmez.

"İKİ GENEL BAŞKANIN DA EVİNDE KİTAP EKSİK"

İki umumi başkanın 3 gündür izahatlarına bakıyorum: İkisinin de evinde kitap noksan onu anladım.

"SEN NE CAHİLSİN DEMİRTAŞ"

Biri Osmanlı Devlet'ini Almanya'nın kuklası olduğunu söyledi. 7 düvelin karşımıza dikildiği bir anda verilen mücadeleyi bilmemek ne iri cehalettir. 7 düvelin emperyalist güçleri Çanakkale'de tarihe gömülmüştür.

Çanakkale kazanıldığı için Kurtuluş Savaşı verilebildi. Bu umumi başkan Muhammed İkbal'i okuyabilseydi Çanakkale'yi anlardı. Osmanlı tarihsel önünde hürmetle eğilirdi.

Kitabın medeniyetini anlamayanlar medeniyetin kitaba verdiği ederi anlayamazlar. Şu seçim zamanına girerken birbirimizi eleştirelim lakin hakaret etmeyelim.

"SENDEN ALA NANKÖR MÜ VAR KILIÇDAROĞLU?"

Anamuhalefetin umumi başkanı Diyanet İşler'i Başkanına 'Nankör' diyor. Dünyanın neresinde bir siyasal parti başkanı diyanet işleri başkanına hakaret eder? Bunu söyleyenden daha nankör bir tanesi olabilmektedir mi? Kendisi hutbeyle, duayı karıştıran bir bilgisizlik örneği sergiliyor. 18 Mart sabahı 253 bin hatmin duası yapıldı. Diyanet İşleri Başkanı bütün şehitlerimize dua ederken Mustafa Kemal'e de dua etti. Gerçi bu umumi başkan hatim ne onu biliyor mu?

"DİNE SAYGI DUYMAYI ÖĞRENECEKSİNİZ"

Din ve ülke işleri ayrıdır lakin ülke adamları da dine saygı gösterecekler. Dine ve din adamlarına saygı göstermesini öğrenecekler.

Zengin kütaphanelerimiz olmasa bu ülkeyi savunacak bilinçlib bir kuşak yetişmezdi.

Eylem ile bilginin birleşmediği bir devinim muvaffakiyetli olamaz. Bu nedenden dolayı gençlere sesleniyorum: seçim meydanlarına nasıl coşkuyla giriyorsanız kütüphanelere de öyle girin.

Kaynak: HABER7.COM