Çiçek: Meclis’in 26. başkanının kadın olmasını arzu ederim

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis'in 25. başkanı olduğunu belirterek, 26. meclis başkanının bir kadın olmasını arzu ettiğini söyledi. Karar süreçlerine katılımda geçmişe oranla birtakım ilerlemeler olduğunu ancak daha da ileriye gidilmesi...

Google Haberlere Abone ol
Çiçek: Meclis’in 26. başkanının kadın olmasını arzu ederim

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Meclis'in 25. başkanı olduğunu belirterek, 26. meclis başkanının bir kadın olmasını arzu ettiğini söyledi. Karar süreçlerine katılımda geçmişe oranla birtakım ilerlemeler olduğunu ancak daha da ileriye gidilmesi gerektiğini belirten Çiçek, “Hem bu görüntüyü değiştirmemiz hem de hizmet kalitesini artırmamız lazım. Hepimizin örnek tavır ortaya koyması lazım. Meclis olarak buna dikkat etmeye çalışıyoruz. Ben Meclis'in 25. başkanıyım. İlk fırsatta 26. meclis başkanının bir kadın olmasını çok samimi olarak arzu ederim. İlk desteği de verenlerden olurum. Bunu popülizm, alkış almak için söylemiyorum. Farkındalık oluşacaksa bu tür somut örnekleri de önümüze koymamız gerekir." dedi.

TBMM Kadın-Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu, Birleşmiş Milletler Kadın ve Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı İşbirliği ile yürütülen ‘Türkiye'de Toplumsal Cinsiyet Eşitliği İçin Elverişli Ortamın Geliştirilmesi Ortak Programı'nın Kapanış Toplantısı’ TBMM'de gerçekleştirildi. TBMM Yeni Halkla İlişkiler Binası Konferans Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya TBMM Başkanı Cemil Çiçek, Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş, Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, TBMM Kadın Erkek Fırsat Eşitliği Komisyonu Başkanı Azize Sibel Gönül, BM Türkiye Mukim Koordinatörü ve UNDP Türkiye Mukim Temsilcisi Kamal Malhotra, Program Destek Bölümü Direktörü Gülden Türköz katıldı.

Anayasa'da ‘eşitlik’ maddesinin birkaç kez değişikliğe uğradığını belirten Çiçek, yapılan işin anayasal dayanağının olmaması halinde ileride sorunla karşı karşıya kalınabileceğini kaydetti. Yapılan çeşitli düzenlemelere işaret eden Çiçek, hepsinin bir katkı sağlamak, açılım yapmak ve var olan sorunları bertaraf etmek için olduğunu kaydetti. Bir kısım konuların hala yakıcı sorun olarak toplumsal hayatta devam ettiğini, bunların başında kadına yönelik şiddetin geldiğini söyleyen Çiçek, kadına yönelik şiddeti ‘insanlık dışı iş’ olarak tanımladı.

Kadına yönelik şiddetin, Türkiye'yi hem imaj açısından hem de toplumsal barış açısından da rahatsız eden sorun olarak devam ettiğini vurgulayan Çiçek, şunları söyledi: “Türkiye, aslında bunun farkında ve bu işe de öncülük yapıyor. Nitekim Avrupa Konseyi İstanbul Sözleşmesi bizim ülkemizde gerçekleşti. İlk imzalayan ve onaylayan ülke biziz. Milletvekillerimiz, Meclis kapanırken sabaha kadar çalışıp bu anlaşmanın bir an önce onaylanması ve bunun onurunu taşımak gibi bir gayreti gösterdi. Ağustos'ta yürürlüğe girecek. Bu çabaları sürdüreceğiz. Halen geldiğimiz nokta, arzu ettiğimiz yer değil. Onun için toplumsal seferberliğe ihtiyaç var. Bu; sadece bakanlara, bakanlıklara, diğer kurum ve kuruluşlar ile sivil toplum kuruluşlarına değil, teker teker hepimize, her kuruma görev düşen önemli alandır. Burada dikkat edilmesi gereken husus, toplum olarak bir kısım sorunları biraz çatışma kültürü ortamında tartışırız. Bir fırsat eşitsizliğinin olduğunu hepimiz kabul ediyoruz. Bunu istatistikler gösteriyor, kendi çevremizde bunu görüyoruz. Bunu ortadan kaldırmak için de uğraşıyoruz. Ama bunlar ele alınırken hep şikayet ettiğimiz ama bir türlü de bırakamadığımız şu çatışma üslubu içerisinde bu konuları ele almak bence sorunun çözümüne olumlu katkı sağlamaz. Gerçekten çok uzlaşmacı, katılıma imkan veren ve herkesin en evvel mutabık kalacağı noktalardan başlamak suretiyle bu konuyu toplumumuzun gündeminden en arka sıralara itmemiz gerekiyor. Onun için biz Meclis olarak bu konuda elimizden gelen her türlü katkıyı vermeye hazırız."

Karar süreçlerine katılımda geçmişe oranla birtakım ilerlemeler olduğunu ancak daha da ileriye gidilmesi gerektiğini hatırlatan Çiçek, “Hem bu görüntüyü değiştirmemiz hem de hizmet kalitesini artırmamız lazım. Hepimizin örnek tavır ortaya koyması lazım. Meclis olarak buna dikkat etmeye çalışıyoruz. Ben Meclis'in 25. başkanıyım. İlk fırsatta, 26. meclis başkanının bir kadın olmasını çok samimi olarak arzu ederim. İlk desteği de verenlerden olurum. Bunu popülizm, alkış almak için söylemiyorum. Farkındalık oluşacaksa bu tür somut örnekleri de önümüze koymamız gerekir. Bunun için biz gerçekten bu konuyu önemsiyoruz. Bu konu toplum bakımından gerçekten önemli. Sürdürülebilir kalkınma, toplumsal barış ve kamu düzeni açısından önemli." diye konuştu.

TANIK KORUMA ÇERÇEVESİNDE 88 KADINA YENİ KİMLİK BELGESİ VERİLDİ

İçişleri Bakan Yardımcısı Osman Güneş ise Bakanlık olarak kadınları koruyucu önlemler kapsamında 2012 yılından bu yana 71 bin 836 kadın hakkında koruma kararı alındığını belirtti. Güneş, tanık koruma düzenlemesi çerçevesinde 135 kadından 88'ine yeni kimlik belgesi verildiğini açıkladı. Kadına yönelik şiddete karşı çalışmalar da yürüttüklerini kaydeden Güneş, bu konuda teknik araç takip sistemi oluşturduklarını, Bursa ve Adana'da pilot uygulamaya geçildiğini, 63'ü Bursa, 75'i Adana olmak üzere 138 kişiye güvenlik butonu verildiğini bildirdi.

CİHAN

Yorumlar