CHP'li Tezcan: Türkiye'yi kucaklayacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç var
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan Türkiye’nin tüm ülkeyi kucaklayacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğunu söyledi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan Türkiye’nin tüm ülkeyi
kucaklayacak bir Cumhurbaşkanına ihtiyaç olduğunu söyledi.
Türkiye’nin totaliter bir rejime doğru gittiğini ve iktidarın
'benim partimden olmayan benden değildir' anlayışında odluğunu
ifade eden CHP Genel Başkan Yardımcısı Bülent Tezcan, “Bu anlayış
Türkiye’yi çatışmaya götürür. Ne yazık ki ülkeyi yöneten hükümetin
başındaki anlayışlar Türkiye’yi çatışmaya götüren bir zihniyetten
siyasal sonuç çıkarma peşindedirler. Uzun süreden beri totaliter
bir devlet yapılanmasıyla karşı karşıyayız. Toplumun her kesimini,
bütün örgütlü alanları iktidarın bakış açısı doğrultusunda kontrol
etmeye çalışan bir totaliter devlet yapısıyla karşı karşıyayız. Bu
yapı doğal olarak kendi iç mecrasına uygun bir şekilde hukuku ve
yargıyı yok sayarak ilerliyor.” dedi.
CHP Aydın İl Başkanlığı’nda partililere seslenen Bülent Tezcan,
hükümetin seçim sonrası yolsuzluk ve rüşvetten kurtulduğu yönündeki
anlayışta odluğunu söyledi. Önümüzdeki dönemde balkon konuşmasında
yanında bütün şaibeli olanları, adı karışanları yan yana dizip de
Menemen bardağı gibi sıralayıp, milletin önüne çıkarak millete
meydan okuyan anlayışın hesabı mutlaka yargı önünde verilecektir
diyen Tezcan, “Önümüzde bir Cumhur başkanlığı seçimi var. Türkiye
son yıllarda çok keskin ve çatışmacı bir siyaset üslubuna teslim
oldu. Bunun yegâne sorumlusu ne yazık ki iktidar partisi AKP’dir.
Bu gün iktidarı ellerinde bulunduranlar Türk toplumunu çatışma
kültürü içerisinde konsalide ederek belirli kamplara ayırarak
iktidarlarını sürdürmeye çalışıyorlar. Uzun süreden beri totaliter
bir devlet yapılanmasıyla karşı karşıyayız. Toplumun her kesimini,
bütün örgütlü alanları iktidarın bakış açısı doğrultusunda kontrol
etmeye çalışan bir totaliter devlet yapısıyla karşı karşıyayız. Bu
yapı doğal olarak kendi iç mecrasına uygun bir şekilde hukuku ve
yargıyı yok sayarak ilerliyor. Yetkili ve sorumlu hükümet
görevlilerinin, hükümetin başındaki kişilerin ısrarla Anayasa
Mahkemesi kararına saygı duymuyorum demesi, bunu dedikten sonra da
kendisiyle ilgili bir konuda yine Anayasa Mahkemesi’ne bireysel
başvuru imkanına müracaat ediyor olması bütün yargı kararlarını
iktidarın şiddetiyle çatışmacı ve hakaret eden bir dille tarif
etmeleri Türkiye’de hukuk güvenliğinin yargı güvenliğinin olmadığı
bir ülke durumuna getiriyor. Yolsuzluklar Türkiye’nin sadece seçime
endekslenmiş bir sorunu değildir. Milyarlarca dolar yolsuzluk bugün
hala ortada duruyor. Tarihte hiç zaman zaman yolsuzluk sandıkla
aklanmamıştır aklanmaz da. Türkiye bir muz cumhuriyeti, kabile
devleti değildir. Türkiye modern çağdaş, dünya ile eklemlenmiş ve
gerçekten dünya ile rekabet edebilecek insanların yaşadığı büyük
bir ülkedir. Türkiye’de hiçbir iktidarın, hiçbir kimsenin hukuku
yok saymaya hakkı yoktur. Hiç kimsenin toplumu kışkırtarak
birbiriyle çatışma içerisine sokarak geleceği belirsiz bir maceraya
meçhule sürüklemeye hakkı yoktur. Hiç kimsenin Türk halkını
korkutarak yıldırarak susturma gücü yetmez.” şeklinde konuştu.
Türkiye’de parti devleti oluşturulduğunu iddia eden CHP Genel
Başkan Yardımcısı Tezcan, önümüzdeki dönemde bütün mazlumların
arkasında olacaklarını söyledi. İktidar şiddeti ve zulmüne karşı
haksız ve hukuksuz saldırılara karşı mağdur olan herkesin yanında
olacaklarını ifade eden Tezcan, “Biz imtiyazlıların iktidarına
karşı çıkıyoruz. Türkiye’de ne yazık ki bir tarafta imtiyazlı
olanlar bir taraf da ise mahrumiyet içerisinde yaşayanların
oluşturduğu bir ülke oldu. Bunu değiştirmek hepimizin görevi.
İktidar gücünü keyfi olarak kullanmaya kalkan bir yapılanmaya her
süreçte mücadele edeceğiz. Özel İdare mal paylaşımında AKP’li
belediyelere özel İdare’nin mallarının verilmesine karşılık, CHP’li
belediyelere malları vermeyerek adeta devletin malını kaçırıyorlar.
Bu parti devleti uygulamasıdır. Türkiye’de benim partimden olmayan
benden değildir anlayışı var. Bu Türkiye’yi çatışmaya götürür. Ne
yazık ki ülkeyi yöneten hükümetin başındaki anlayışlar Türkiye’yi
çatışmaya götüren bir zihniyetten siyasal sonuç çıkarma
peşindedirler.” ifadelerini kullandı.
Seçilecek Cumhurbaşkanının toplumun her kesimini kucaklayan birinin
olması gerektiğini de belirten Tezcan, “Cumhurbaşkanlığı seçimine
giderken bütün anlayışların üzerine çıkacak, toplumdaki siyasal
kutuplaşmayı ortadan kaldıracak, çatışma dil ve üslubunu ortadan
kaldıracak milletin her kesimini kucaklaya bilecek bir
Cumhurbaşkanına Türkiye’nin ihtiyacı vardır. Böyle bir
Cumhurbaşkanını millet olarak çıkaracağız. Türk milleti ilk defe
Cumhurbaşkanını doğrudan seçecek. Bu yeni uygulamayı ne kadar
doğru, ne kadar sağlıklı ne kadar kucaklayıcı
gerçekleştirebilirsek, o kadar Türk demokrasisinin bundan sonrasına
dönük sağlıklı işlemesinin önünü açmış oluruz. Türkiye’de siyaseti
kendi totaliter anlayışa göre yeniden şekillendirmek isteyenlere
fırsat vermeyeceğiz. Cumhurbaşkanlığı siyasetin yeniden
normalleşmesi için ve kucaklayıcı kapsayıcı bir siyaset pratiğinin
yerleşmesi için öneli bir tecrübe olacaktır. Milletimizin bu
tecrübeyi hakkıyla ve layıkıyla tamamlayacağına inanıyorum. CHP
olarak biz Türkiye’de demokrasiyi ayakta tutma kaygısındayız.
Demokrasiyi bir kez kaybeden, ayakta tutamayan toplumlar, hukuku
yok eden toplumlar mazlumların baskı altında, zulüm altında odluğu
toplumlardır. Türkiye bunu hak etmiyor." ifadelerini kullandı.
CİHAN
Yorumlar