CHP'li Tanrıkulu, Musul haberlerinin yayın yasağına itiraz etti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'ndaki Türkiye vatandaşlarının kaçırılmasıyla ilgili haberlere getirilen yayın yasağını yargıya taşıdı. Tanrıkulu; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı...

Google Haberlere Abone ol
CHP'li Tanrıkulu, Musul haberlerinin yayın yasağına itiraz etti

CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, Türkiye'nin Musul Başkonsolosluğu'ndaki Türkiye vatandaşlarının kaçırılmasıyla ilgili haberlere getirilen yayın yasağını yargıya taşıdı.

Tanrıkulu; Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı Anayasal Düzene Karşı İşlenen Suçlar Soruşturma Bürosu tarafından gerçekleştirilen taleple Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından, 2014/556 D.İş sayılı kararla verilen yayın yasağı kararının itiraz incelemesi neticesinde kaldırılmasını istedi. Tanrıkulu, Anayasası'nın 28. maddesinde açıkça "Basın hürdür, sansür edilemez." hükmü bulunduğunu belirterek, mevcut kararla bu hükmün tamamen işlevsiz hale getirildiğini söyledi.

Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi'nin mezkur kararının, hukuken korunur veya kabul edilebilir nitelikte olmadığına dikkat çeken Tanrıkulu, yayın yasağının kaldırılması gerektiğini vurguladı. Tanrıkulu, başvuru dilekçesinde şunları ifade etti:

"Yasal dayanak dışında, sınırlandırmanın meşru bir sebebi olmalı ve bu meşru sebep sınırlandırma için Anayasa'nın 13. maddesinde gösterilen koşulları yerine getirmelidir. Yani sınırlama ölçülü olmalı, hakkın özüne dokunmamalı ve demokratik toplumda zorunlu olmalıdır. Bunu sağlamak için bir Mahkeme bir yayın yasağı kararı aldığında, koruduğu menfaat karşısında sınırlandırdığı ifade özgürlüğü değerini ve kamunun bilgi alma ve verme haklarını da dikkate almalıdır. Sınırlamaların amacı ve şekli ne olursa olsun, demokratik toplumun sürekliliğini sağlama amacı için gerekli olan ölçüyü aşmamalıdır. Aksi takdirde geçici tedbir asıl amacı ihlal edip onun yerini alabilir. Burada gerekli ölçü, hoşgörülebilir/kabul edilebilirlik şekline olmalıdır. Oysa ki işbu başvuru kapsamındaki yasak ile taraf olduğumuz Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamında getirilecek sınırlamaların sınırı ağır şekilde aşılmıştır. Kaldı ki Anayasa Mahkemesi tarafından özellikle bireysel başvuru yolu tanınması sonrasında verdiği emsal kararlar incelendiğinde insan hak ve özgürlüklerinin sınırlanmasında (ister mahkeme kararı ister idari karar yoluyla olsun) AİHM kriterlerinin esas alındığı ve bu yönde ağır hak ihlali tespitleri yapıldığı da açıkça görülecektir (twitter.com, youtube.com sitelerine erişimin engellenmesine ilişkin başvurular en güncel örneklerdendir). Sonuç olarak, Ankara 9. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından verilen yayın yasağı kararı insan temel hak ve özgürlüklerini orantısız şekilde kısıtlayan, hukuki dayanaklardan uzak ve atıf yaptığı kanun maddeleri ile birlikte değerlendirildiğinde dahi kabul edilemez niteliktedir. Bu nedenle yeni vakıf olduğumuz kararın itiraz incelemesi neticesinde kaldırılması demokratik hukuk devleti olmanın ve taraf olduğumuz uluslararası sözleşmeler ile T.C Anayasası hükümlerinin zorunlu sonucudur." CİHAN

Yorumlar