CHP’li Koç: 13. Ağır Ceza Mahkemesi bu akşam tahliye kararı vermeli
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Anayasa Mahkemesi’nin, ‘tutukluluğu makul süreyi aştı, seçilme hakkı ihlal edildi’ kararını, İstanbul 13.
CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Parti Sözcüsü Haluk Koç, Anayasa
Mahkemesi’nin, ‘tutukluluğu makul süreyi aştı, seçilme hakkı ihlal
edildi’ kararını, İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından bugün
akşama kadar sonuçlandırılmasını istedi.
Haluk Koç, Genel Başkan Kemal Kılıçdaroğlu başkanlığında CHP genel
merkezinde Merkez Yönetim Kurulu (MYK) toplantısı sürerken, basın
mensuplarına gündem hakkında değerlendirmede bulundu. Mustafa
Balbay ve Mehmet Haberal’ın uzun tutukluluğu ile ilgili Anayasa
Mahkemesi’nin verdiği kararın muhatabının kim olduğunun dünden bu
yana tartışıldığını hatırlatan Koç, “Anayasa Mahkemesi, uzun
tutukluluk süreleriyle ilgili oy birliği ile karar verdi.
Uygulanması için İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesi’ne gönderdi.
Burada muhatap ilk kademe mahkeme olan 13. Ağır Ceza Mahkemesi’dir,
Yargıtay 9. Ceza Dairesi değil. Oy birliği ile alınmış bu karar çok
iyi anlaşılmalı ve çok iyi yorumlanmalıdır. Son Anayasa Mahkemesi
kararından sonra da tutuklu vekiller tahliye edilmelidir.”
dedi.
CHP’li Koç, 13. Ağır Ceza Mahkemesi’nin kararın gereğini derhal bu
akşama kadar yerine getirmesi gerektiğini savunarak, "Bir gün dahi
geçirilmesi ihlal suçunun devam ettiğini gösterecektir. Umuyoruz,
açık hukuki netlik karşısında Balbay ve diğer tutuklu vekiller
tahliye edilmelidir. Şu ana kadar bir haber gelmedi.” açıklamasını
yaptı.
TARAF GAZETESİNE SUÇ DUYURUSUNU KINADI
Medyanın olmadığı yerde gerçek demokrasiden söz edilemeyeceğine
işaret eden Haluk Koç, yazarların görevinden alınması ile Vatan
Gazetesi’nin içinin boşaldığını belirterek, Taraf Gazetesi ve
yazarları hakkında yapılan suç duyurularını kınadıklarını
söyledi.
Koç, şunları ifade etti: “Yayın politikası, dünya görüşü ne olursa
olsun bir basın organı ve yazarlarının Başbakan'ın ve talimatı ile
bazı kurum ve kuruluşların suç duyurusunda bulunmasını şiddetle
kınıyoruz. Demokrasi ve bavul arasında bir geçiş yapmak
durumundayız. Demokrasinin yanına gelecek en uygun sözcük demokrasi
ve bavul eşleşmesi. Bavul yeniden tedavüle girdi. Bavuldan bu kez
demokrasi aksesuarı oldu. İşte bu bavuldan 20044 yılındaki MGK
kararlarına ilişkin belgeler çıktı. Başbakan ve yanındakilerin yaş
imzalarıyla çıktı. Bu belgelerle her şey ortalığa saçılmaya
başladı. ‘Takke düştü kel göründü’. ‘Delikanlıyım’ diye afra tafra
yapanlar tam takım olarak ofsayta düşmüşlerdir. Benzer belgelere
dayanarak müebbet hapse mahkum ettirdikleri İlker Başbuğ ve ona
isnat edilen suçun benzerinin işlendiği görülüyor. Belgede
kendilerine komşu gösterilen bahçedekileri de fişlemişler, gereğini
de yapmışlar.”
“ZIRVA, TEVİL KALDIRMAZ”
AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hüseyin Çelik’in, hiçbir yanlış
anlaşılmaya yer bırakmayacak şekilde “Belgeleri MİT sızdırdı” deyip
ardından da tevile yöneldiğini belirten CHP Sözcüsü Haluk Koç, “Ama
‘zırva’ tevil kaldırmıyor. Çok net şekilde ifadesi ortada. Sen eğer
MİT’i milli olmaktan çıkartıp ‘TİP’ yaparsan bu teşkilatı köstebek
ilan edersin. Ondan sonra da sormak lazım. Sudan bahanelerle dava
açmak için gerekçe bulan yargı, şimdi devlet sırlarının açığa
dökülmesi karşısında işleme geçecek mi. Peki ya başka bavullar,
bavulun başka bölgelerini mesela İmralı’da, Kandil’de yapılan
görüşmelerin belgeleri ortaya dökülürse ne olacak.” eleştirisini
yaptı.
“O zaman MGK kararları neden mahkemelerden gizlendi.” diyen Koç,
artık mızrağın çuvala sığmadığını, rögarlardan pislik fışkırdığını
belirterek, ortak bavullarla seyahat edenlerin şimdi bavullarını,
belgelerini ayırmaya başladığını öne sürdü. Koç, Başbakan
Erdoğan’ın sık kullandığı “men dakka dukka” sözünü hatırlattı.
“DEMOKRASİ ÖZÜRLÜSÜNDEN TÜRKİYE KURTULMAK ZORUNDADIR”
Koç, Başbakan Erdoğan’ın, kendisinden başka güç odağı olmadığı
düşüncesiyle günde 24 saat televizyonlarda konuşmaktan
yorulmadığını belirterek, Erdoğan’ın çevresinin önünde iki büklüm
insanlarla kuşatıldığını öne sürdü. Koç, Türkiye’nin içinde ve
dışında kavga etmeyi marifet haline getiren ruh halinden bir türlü
çıkamayan, ‘demokrasi paketi’ adı altında Türkiye’yi açık hava
hapishanesi haline getiren, tescilli hükümlü teröristlere siyaset
kulvarını açmayı göze alabilen, her değerin, kavramın seçim
malzemesi için içini boşaltabilen bir yönetim anlayışı, tehlikeli
ruh hali ve siyaset patolojisi ile karşı karşıya olduklarını dile
getirdi. Koç, “Demokrasi özürlüsünden Türkiye sandıkta kurtulmak
zorundadır.” dedi.
TBMM’YE GELEN BÜTÇE TASARISI
TBMM’de önümüzdeki hafta, BDP’nin muhalefet şerhi olmasına rağmen
bütçe tasarısının görüşüleceğini hatırlatan Haluk Koç, “Türkiye’de
‘Kürdistan’ adlı bir bölge yoktur. Türkiye, seçim hesaplarına da
kurban edilir hale gelmiştir. Cemil Çiçek’e bir görev düşüyor, buna
bir yorum getirmesi lazım. Ama bunun sorumlusu, yolun taşlarını
döşeyen Başbakan'a sormak lazımdır. Buna zemin hazırlayan bizzat
Başbakan'ın kendisidir.” şeklinde konuştu.
DEMOKRATİKLEŞME PAKETİ
Koç, demokrasi paketine de eleştiride bulunarak, şöyle devam etti:
“Paketin özetinde bir demokratikleşmekten, demokratikleşmeyle
uyumlu olmayan bir paket. Yüzde 10 barajını kabul etmeyenler, yüzde
3’ü geçen partilere hazine yardımı yapmayı göze alıyor. Bazı
maddeler üzerinde çok ciddi bir şekilde durma lazım. Bunlardan bir
tanesi göstericilerin fişlenmesi. Kolluk tarafından kaydedilecek.
Bu kayıtlar fişleme. Kayıt yasal çerçeveye sürdürülüyor. Gezi
eylemcilerine ceza. En meşru demokratik gösteri yapma hakkı
kısıtlanıyor. Kamu kurumu tarafından yürütülen projenin ne kadar
yasal dayanağı olmazsa olsun, bu faaliyetleri engelleyenlere 2-5
yıla kadar hapis cezası verilebileceğini yasaya zerk ediyor.
İsmail’de çalışan sopalar yetmedi şimdi hapisle tahdit getirmeye
çalışıyorlar. Tartışmalı maddelerden bir tanesi siyasi partilere
üyelik konusunda geçiyor. Terör eyleminden mahkum olma kriteri
kaldırılıyor. Böylece Abdullah Öcalan gibileri siyasi partilere üye
olabilecekler. Arkadaşlarımız bu konuyu kapsamlı şekilde
değerlendiriyor.”
Hükümet-Cemaat tartışmalarından CHP’nin nerede durduğu sorusuna ise
Haluk Koç, “Biz hakkın, hukukun, demokrasinin, özgürlüklerin
yanında, kurallı bir özgürlükçü demokrasiden yanayız. CHP’nin
süreçle bir ilişkisi yok. Kime yapılırsa yapılsın tüm haksızlıklara
karşıyız.” karşılığını verdi.
CHP’NİN ADAYLIK ÇALIŞMASI
Koç, CHP’nin seçime girecek adaylarla ilgili çalışmasının sürdüğüne
de işaret ederek, “Şu anda komisyonlar çalışıyor. 300’e yakın aday
açıklandı. Başbakan, kendi yapıyor ama CHP’ye göre Parti
Meclisi’nin adayları oylayarak kesinleştirmesi gerekiyor. Birçok
adayımız belli ama Parti Meclisi oyladıktan sonra kamuoyuna
açıklayacağız. Önümüzdeki hafta açıklayabiliriz.” bilgisini
verdi.
CİHAN
Yorumlar