CHP'li Ekici: Hiçbir dönemde bu kadar vahşice bir seçim günü geçirmedim

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Gaziantep Büyükşehir Belediye başkan adayı Akif Ekici, hiçbir dönemde bu kadar vahşice, saldırgan bir seçim günü geçirmediğini söyledi. Seçim kurullarının 6’sına dava açtıklarını ifade eden Ekici, aradaki oy farkının geniş olduğunu bildiğini ancak hukuk devletinde böyle yanlışlıkların yapılmaması gerektiğini kaydetti. Özeleştiri de yapan Ekici, nerede yanlış yaptıklarının hesaplamasını kendi içlerinde yapmaları gerektiğine vurguda bulundu.

Seçim sonuçlarını değerlendirmek ve oy sayımlarında yapılan usulsüzlüklerle ilgili açıklama yapmak için basın toplantısı düzenleyen Ekici, “35 yıldır siyasetin içerisindeyim. 20 civarında yerel ve genel seçime katıldım. Hiçbir dönemde bu kadar vahşice saldırgan bir seçim günü geçirmedim, yaşamadım, görmedim. Seçim salonlarında sandık başlarında çok fazla gerginlik olmadı, huzur içerisinde bitti gibi göründü. Ama akşam adliyeye geldiğimizde bir felaketi gördüm. Böyle bir ortam ne Türkiye’ye, ne demokrasiye, hiçbir ülkeye yakışmaz. Oy torbaları açık geliyor ellerinde. Oy torbaları masaların üzerine dökülüyor. Tutulmayan tutanaklar orada tutuluyor. Hakimlerin gözü önünde yapılıyor. Hakimler de görüyor, müdahale edemiyor. Etse sonuca varamıyor. Yani ciddi bir felaket yaşandı.” ifadelerini kullandı.

Elektrik kesintisini hatırlatan ve mum ışığında sayımın yapıldığına dikkat çeken Ekici, oy sayımlarında usulsüzlüğe vurgu yaparak şunları söyledi: “Şahinbey’de 107 olması gereken CHP oyu 53 yazılıyor. Bizim itirazlarımız sonucu tespit edilmiş olanlar. 46 olması gereken 4 yazılıyor, 71 olması gereken 33 yazılıyor, 54 olması gereken 14 yazılıyor, 52 olması gereken 24 yazılıyor, 84 olması gereken 43 yazılıyor. Arkadaşlarımız çalışmalarına devam ediyor. 88 olması gereken oyumuz 56 yazılıyor, 121 olması gereken AKP oyu 146 yazılıyor. 111 olması gereken AKP oyu 189 yazılıyor. 68 olması gereken CHP oyu 30 yazılıyor. Bu örnekleri çoğaltabiliriz. Çok sayıda var. Seçim kurullarının 6’sına da davamızı açtık, dosyalarımızı verdik."

Aradaki oy farkının geniş olduğunun da altını çizen Ekici, “Madem demokrasi diyoruz, Türkiye Cumhuriyeti devletiyiz diyoruz. Hukuk devletiyiz diyoruz, olmayan bir hukuk devletiyiz diyoruz. Bu yanlışlıkların yapılmaması lazım. Bir sandık kurulu başkanının sandığın mührünü kırarak getirmemesi lazım adliye koridorlarında. Bu takibimiz onu sağlamak için. Seçim sonuçları değişmeyecek biliyoruz ama en azından oran değişecek. Çok ciddi bir hayal kırıklığına uğradım ben. Üzülerek gördüğüm olaylar. Adliye salonunda yapılan hadiseleri Türkiye Cumhuriyeti’ne ve Gaziantep’e yakıştıramadım.” diye konuştu.

“BİZ HİÇBİR ARTIŞ SAĞLAYAMAMIŞIZ”

İstikrarın devam ettiğinin söylendiğini anımsatan Ekici, “Şunu soruyorum kamuoyuna. Hırsızlığın, yolsuzluğun mu istikrarı devam etsin isteniyor. Eğer bu ülke bu kadar hırsızlık, bu kadar yolsuzluk, bu kadar haksızlık had safhaya çıkmışken, bütün dünya kamuoyu tarafından ayıplanır bir hale gelirken, bizim kamuoyu eğer hırsızlığa, yolsuzluğa istikrar diyorsa, bu istikrar devam etsin diye de oy kullandım, yüzden 45 civarında bir oy kullandım diyorsa, takdir kamuoyunun. Ben başka bir şey söyleyemem. Biz de kendi hatalarımızı, eksiklerimizi görmemiz lazım. Değerlendirmemiz gerekir. Biz Gaziantep’te 2011 yılında almış olduğumuz oy 19,4 oranında. 163 bin 127 oy almışız 2011’de. Biliyorsunuz bunu yerel seçim olarak değerlendirmek yanlış. Şimdi bütün şehir olunca tüm Gaziantep oy kullanıyor. 1 milyon 5 bin olan seçmen sayımız, 1 milyon 95 bine çıkmış. Bu minvalden değerlendirmek gerekiyor. Şimdi de 192 bin 687 oyla 21,9 oy almışız. 2011’de AK Parti’nin oranı 61,85’miş. 2014 yılında da 54,7’ye düşmüş. Yani biz, 5 artırmışız, AK Parti 7,15 oyunu eksiltmiş. Bu 2,5 anlam ifade etmiyor. Bana göre, biz hiçbir artış sağlayamamışız. CHP hiçbir artış sağlayamamış, yerimizde saymışız. Bu kadar yolsuzluk, bu kadar haksızlık, bu kadar anlamsız, bu kadar tehlikeli işler yapılmasına rağmen biz oyumuzu artıramamışız. Biz nerede yanlış yaptık, eksik yaptık, halka yeteri kadar ulaştık mı ulaşamadık mı bunun hesaplamasını kendi içimizde yapmamız gerekir.” değerlendirmesinde bulundu. CİHAN