CHP'li Aydın Ayaydın: AA Sayıştay denetiminden kurtarılmak isteniyor
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Aydın Ağan Ayaydın, Anadolu Ajansı'nı (AA) Sayıştay denetiminden kurtarmak için Anadolu Ajansı'nın paralarının nereye gittiğinin hesabını vermemek için sermayesinin yüzde 50'nin altında tutmaya çalışıld.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) İstanbul Milletvekili Aydın Ağan
Ayaydın, Anadolu Ajansı'nı (AA) Sayıştay denetiminden kurtarmak
için Anadolu Ajansı'nın paralarının nereye gittiğinin hesabını
vermemek için sermayesinin yüzde 50'nin altında tutmaya
çalışıldığını savundu.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda CHP Grubu
adına konuşan Ayaydın, iktidar sayesinde torba kanunlara
alıştıklarını ifade etti. Artık torba kanun deyince akıllara AK
Parti iktidarının geldiğini belirten Ayaydın, Plan ve Bütçe
Komisyonu'na bir torba kanun getirildiğini ve ne varsa, hangi kanun
varsa o torbanın içerisine konulduğunu kaydetti.
"AKP İKTİDARININ SESİ HALİNE GELEN BİR AJANS"
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın teşkilatıyla ilgili kanun
hükmünde kararnamede değişiklik öngören bu yasa tasarısının 1'inci
ve 30'uncu maddeyi kapsayan birinci bölümün, daha ziyade Aile ve
Sosyal Politikalar Bakanlığı'nın teşkilat yasasıyla ilgili
maddeleri ve en önemlisi Anadolu Ajansı'yla ilgili maddeleri
içerdiğini hatırlatan Ayaydın, Anadolu Ajansı'nın 1920 yılında Gazi
Mustafa Kemal Paşa tarafından bir genelgeyle kurulduğunu dile
getirdi.
Ajansın, daha sonra 1925 yılında 44 ortaklı bir anonim şirketi
hâline dönüştürüldüğünü ve amacın gerçekten haber üretmek, doğru
haber üretmek, kamuoyunu bilgilendirmek açısından kurulmuş olan bir
ajans olduğunu anlattı. Ayaydın, şöyle devam etti: "Bugünkü Anadolu
Ajansı'na baktığımızda, bugünkü Anadolu Ajansı bağımsız haber
üretme, gazete ve televizyon kuruluşlarına bağımsız haber sunma
özelliğini bir tarafa bırakmış, âdeta AKP iktidarının sesi hâline
gelen bir ajans olarak karşımızda durmakta. Sadece AKP'nin
söylemlerini, arzu ve isteklerini gerçekleştiren bir ajans
hüviyetindedir."
"ÖZEL ŞİRKETTE ÇALIŞAN NASIL DEVLET MEMURU OLUYOR?
Anadolu Ajansı'nın aslında, Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre
kurulmuş özel bir şirket olduğunu dile getiren Ayaydın, ama
çalıştırdığı personelin giderlerinin yüzde 96'sının ücretleri Basın
Yayın ve Enformasyon Genel Müdürlüğü'nün bütçesinden yani
Hazine'den oraya para aktarıldığını ifade etti. Ayaydın, şöyle
dedi:
"Sözde özel bir ajans ama hem yatırımlarının parasını hem
çalışanlarının parasını ne yazık ki Hazine'den yani Basın Yayın ve
Enformasyon Genel Müdürlüğü bütçesinden, bu paraları oradan
aktarmaktadır. Bir taraftan, diyorsunuz ki Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine göre kurulmuş bir anonim şirket; öte taraftan, sanki
özel hukuk hükümleriyle kurulmuş bir şirket değil, kamu hukukuna
göre kurulmuş, kamu iktisadi devlet teşekkülüymüş gibi muamele
görmektedir. Anadolu Ajansı'nda çalışanlar kanunla devlet memuru
statüsünde oluyor. Peki, özel bir şirkette çalışan birisi nasıl
devlet memuru oluyor? Hem özel şirket diyeceksiniz hem çalışanları
devlet memuru olacak. Hem özel şirket diyeceksiniz hem kamu
hüviyetinde olacak diyeceksiniz. İhale yasasından muaf
diyeceksiniz, her türlü devlet kaynaklarından faydalandıracaksınız.
Böyle bir şirketin ben dünyada bir benzeri olduğuna inanmıyorum,
görmedim, duymadım, okumadım; sadece Türkiye'ye özgü."
"DEVLET BÜTÇESİNDEN 130 MİLYON LİRA AKTARILDI"
Ayaydın, "Şimdi, madem devletten, devletin bütçesinden Anadolu
Ajansı'na para aktarıyorsanız, Anadolu Ajansı gibi -hem de bağımsız
haber üreten, bağımsız haber kaynağı olan, daha nice, diğer
ajanslar vardır- İhlas Haber Ajansı vardır, Cihan Haber Ajansı
vardır, Ajans Habertürk vardır, Doğan Haber Ajansı vardır, ANKA
Haber Ajansı vardır, UBA Ajansı vardı, bunlara da o zaman kaynak
aktaralım. Madem, eğer Türk Ticaret Kanunu hükümlerine göre
kurulmuş özel bir şirket iseniz, bunlar da Türk Ticaret Kanunu
hükümlerine göre kurulmuş şirkettir, bunlara da kamu kaynağı
aktaralım. Sadece 2012 yılında Anadolu Ajansı'na devletin
bütçesinden 130 milyon Türk lirası para aktarılmıştır. Peki, özel
bir şirketse devletin bütçesinden nasıl para aktarıyorsunuz? Eğer
kamu ise o zaman sermayesinin yüzde 51'inden yukarısı… Ki bugün
sermayesinin yüzde 75'i devletin kontrolünde. Sermayesinin yüzde
75'i hazinenin kontrolünde olan bir şirket nasıl özel şirket
oluyor? Amaç Sayıştay denetiminden kurtarmak, çünkü sermayesi yüzde
50'nin üzerinde olduğu vakit Sayıştay denetimine tabi olacak. Öyle
yapıyorlar ki sermayesini yüzde 50'nin altına indirince Sayıştay
denetiminden kurtuluyor ve Anadolu Ajansı bir çiftlik hâline
geliyor. Bugün Anadolu Ajansı AKP iktidarının çiftliği ve borazanı
hâline gelmiştir." şeklinde konuştu.
"ANADOLU AJANSI'NIN GENEL MÜDÜRÜ YÜZDE 25 HİSSE SAHİBİ OLACAK"
Ayaydın, şöyle devam etti: "Şimdi bu yasayla ne oluyor? Bu yasa
diyor ki Anadolu Ajansı'nın içerisindeki kamu hissesi yüzde 47,75,
yüzde 41,25 de uzun süreden beri sahipleri belli olmayan kişilere
ait ve yüzde 11'i de sahipleri bilinen kişilere ait. Şimdi
deniliyor ki 'Bu, sahipleri belli olmayanları 2012 yılındaki bir
yönetim kurulu kararıyla genel müdürün adına alalım, parasını
devlet versin, şirketin yüzde 25'i genel müdürünün şahsi malı
olsun.' Bu yasa onu getiriyor. Yani Anadolu Ajansı Genel Müdürü,
Anadolu Ajansı'nın yüzde 25 hissesine sahip olacak ve bu hisselerin
parasını da devletin hazinesinden verecek. Şimdi, deniliyor ki
'Efendim, genel müdür bir taahhütname verecek, benim bu
hisselerimi, ben görevden ayrıldıktan sonra hazineye devredeceğim.'
Tek taraflı bir irade beyanı olur mu? Yarın öbür gün genel müdürün
görev süresi bittikten sonra, genel müdür, "Ben bu hisseleri
devretmiyorum." derse onun elinden bunları nasıl alacaksınız? Eğer
amacınız Anadolu Ajansı'na Hazine'den kaynak aktarmak ise gelin,
arkadan dolanmayalım, direkt hazine Anadolu Ajansı'na para aktarsın
ve o hisseler devletin, yani devlet hazinesinin hisseleri olsun.
Ama onu yapmıyorsunuz, Sayıştay denetiminden kurtarmak için Anadolu
Ajansı'nın paralarının nereye gittiğinin hesabını vermemek için
yüzde 50'nin altında tutmaya çalışıyorsunuz ki orada sizin
çiftliğiniz olsun, istediğiniz haberleri yapsın, istediğiniz
haberleri yapmasın."
"ANADOLU AJANSI BAĞIMSIZ BİR AJANS DEĞİLDİR"
Anadolu Ajansı'nın özgür ve bağımsız bir ajans olmadığını söyleyen
Ayaydın, bağımsız ve özgür olan birçok çalışanını bir gecede
kapının önüne koyduğunu söyledi. "Neden koydu? Çünkü yandaşlarına
yer açmak için o kadroları boşalttı." diyen Ayaydın, bugün birçok
gazetecinin sokakta boş, işsiz olduğunu ama Anadolu Ajansı'nda çok
yüksek miktarlarda para alan ve hiç iş yapmayan, iktidara yakın
gazeteciler bulunduğunu savundu.
Bunun doğru olmadığını dile getiren Ayaydın, "Bu düzenleme doğru
değildir. Gelin, birlikte, bu para aktarılması gerekiyorsa Anadolu
Ajansı'na, direkt Hazine'den Anadolu Ajansı'na aktaralım. Genel
müdür nasıl bu yüzde 25'in sahibi olacak?" dedi.
CİHAN
Yorumlar