CHP'li Atilla Kart: TSK'da Kasım ayında 7 intihar, 6 tasfiye yaşandı
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde (TSK) kasım ayı içerisinde 7 intihar vakası ve 6 tasfiye gerçekleştiğini söyledi.
CHP Konya Milletvekili Atilla Kart, Türk Silahlı Kuvvetleri’nde
(TSK) kasım ayı içerisinde 7 intihar vakası ve 6 tasfiye
gerçekleştiğini söyledi.
Atilla Kart, konuyla ilgili yaptığı yazılı açıklamada, Hava
Kuvvetleri Komutanlığı ağırlıklı olarak, özel hayatlar ve mezhepler
üzerinden sürdürülen tasfiye sürecini, Şubat 2013 tarihinden bu
yana belge ve bilgileriyle dile getirdiklerine işaret ederek,
"Kararlı takiplerimiz üzerine, Milli Savunma Bakanlığı, 2013
yılının ilk 6 ayında 674 subay-astsubayın emeklilik ya da istifa
yoluyla görevlerinden ayrıldıklarını tevilli olarak açıkladı.
Silahlı Kuvvetler'in işlevini etkileyecek boyutlara ulaşan
ideolojik saldırıların dışında, özel hayatlar ve mezhep ayrımcılığı
üzerinden sürdürülen tasfiyeler, artık kıyım ve insanlık
dramlarına, insanlık facialarına dönmüş durumdadır.“ dedi.
Kart, kendilerine ulaşan somut bilgilere göre; Kasım 2013 ayı
içinde Çiğli 2. Ana Jet Üssü'nde 6 Astsubay hakkında istifa işlemi
gerçekleştirildiğini belirterek, şunları dile getirdi: “Özel
hayatları üzerinden suçlamalar getirilmiş, karalamalar yapılmıştır.
Daha da vahim ve dramatik olan ise yine kasım ayı içinde 7 astsubay
intihar etmiştir. İntihar eden astsubayların isimlerini, görev
yerlerini, intihar tarihlerini liste halinde ilişikte sunuyoruz.
Türkiye’nin muhtelif illerinde vuku bulan intiharların mobbing,
baskı, ekonomik yetersizlikler, mesleki tatminsizlik ve yasa dışı
ayrımcı uygulamalardan kaynaklandığı görülmektedir.”
İntiharla ilgili konuların CHP’ye mensup milletvekilleri tarafından
15 gün kadar evvel yazılı soru önergesiyle dile getirildiğini
belirten Kart, “İntihar ve istifaya ilişkin bu bilgiler, bize
ulaşan ya da kamuoyuna yansıyan bilgilerdir. Bilgimiz dahilinde
olmayan gerçek sayıların daha da yüksek olduğundan kaygı
duyulmaktadır.” dedi.
ASTSUBAYLARIN SORUNLARI
Astsubayların; temsil, görev, makam, kadrosuzluk, komutanlık,
komutanlık kursu, tazminat başta olmak üzere pek çok özlük
sorunları olduğunu söyleyen Kart, CHP olarak; 22. Yasama
Dönemi'nden bu yana, bu sorunları kararlı bir şekilde takip
ettiklerini vurguladı. CHP’li Kart, muhtelif soru önergeleri
yanında araştırma önergeleriyle de konuyu hep gündemde tuttuklarını
belirterek, şöyle devam etti:
“Ancak, son 2-3 yılda olay artık özlük hakları sorunu olmaktan
çıkmıştır. Silahlı Kuvvetler bünyesinde ağırlıklı olarak astsubay
kitlesini hedef alan ayırımcı bir tasfiye süreci başlamıştır. Öyle
ki disiplin soruşturmaları istihbarat birimleri tarafından yapılır
hale gelmiştir. ‘Hangarın Sesi, Bulutaltı Siteleri’ adı altında
yayın yapan bazı internet siteleri; Silahlı Kuvvetler bünyesinde
özel hayatlar ve mezhepler üzerinden insanları hedef alan
karalamalar yapmakta, dijital yollarla delil üretmektedirler. Hava
Kuvvetleri bünyesindeki istihbarat birimleri, çoğu zaman bu
sitelerdeki yayınları esas alarak soruşturma yapmaktadır. Hava
Kuvvetleri bünyesindeki istihbarat birimlerinin, MİT ve diğer
ilgili birimlerden aldığı istihbari bilgileri soruşturmaya esas
aldıkları bilinmektedir. Olayın salt bu yönü bile başlı başına
anayasal ihlâl boyutlarına ulaşmış durumdadır. Durum böylesine açık
olmasına rağmen; Genelkurmay, bu listelere yönelik olarak yasal
süreci başlatmadığı gibi, disiplin işlemi adı altında kendi
personeli hakkında ayrımcı tasfiye sürecini kararlılıkla sürdürdü.
Bu siteleri kim, kimler yayınlıyor, nereden haber atılıyor, neden
sorumlular bulunamıyor.”
"TÜRKİYE CUMHURİYETİ'Nİ YÖNETENLER SORULARA CEVAP BULMALI"
Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetenlerin bu soruların cevabını bulmak
durumunda olduğunu dile getiren Atilla Kart, “Mesleki olarak ciddi
sorunlar yaşayan bu insanlar, yasaya aykırı yaklaşımlarla ayrıca
özel hayatları ve mezhepleri üzerinden ayrımcı yöntemlerle
tasfiyeye tabi tutulduklarından, intihar boyutlarına ulaşan
insanlık faciaları yaşanmaya başlanmıştır. Emekli Astsubaylar
Derneği yönetimi de doğal olarak, bu gelişmeler karşısında
mensuplarının hak ve hukukuna sahip çıkmış ve tepkisini ortaya
koymuştur. Ancak tepkilerini ortaya koyan dernek yönetimine karşı,
Genelkurmay Başkanlığı, bu kişiler hakkında '6 ay süreyle
orduevlerine girme yasağı' cezasını uygulama yoluna başvurmuştur.
İnsani olarak da yasal olarak da kabul ve tasavvur edilemez keyfi
ve sorumsuz bir uygulamayla karşı karşıyayız. Hak ve özgürlüklere
yönelik olarak AKP’nin uyguladığı baskıcı ve antidemokratik
anlayışı, Genelkurmay da aynen sergilemiştir.” şeklinde ifade
etti.
“GENELKURMAY TEPKİLERDEN RAHATSIZ”
CHP’li Kart, bu sorunlara çözüm getirmesi, gelişmeler hakkında
aileleri ve kamuoyunu bilgilendirmesi gereken Genelkurmay
Başkanlığı’nın, bu gerçeklerin ve insani tepkilerin dile
getirilmesinden rahatsız olduğunu, dernek yönetimlerini kendince
sindireceğini zannettiğini öne sürdü.
“İnsanlar ölüyor… İnsanlar toplu halde intihara sürükleniyor…”
diyen Kart, “Bu insanların ölümlerinden yönetim birimleri doğrudan
sorumludur. Hem yasal olarak ve hem de vicdanen sorumludur.
Genelkurmay Başkanlığı'nda disiplin soruşturmalarını istihbarat
birimleri yapar hale gelmiştir. Kendi mensuplarının hukukunu
korumakla sorumlu olan Genelkurmay Başkanı ve Milli Savunma Bakanı
ise bu tabloya seyircidir. Bu tablo hukuk ve demokrasi adına utanç
tablosudur. İnsan hayatına kasteden, toplumsal barışı tehdit eden,
kurumların işlevini kaybetmesine yol açan, Silahlı Kuvvetler'in
misyonunu felce uğratan bu vahim ve kritik tabloyu hem adli
boyutuyla ve hem de yasama boyutuyla takip etmeye ve sorgulamaya
devam edeceğiz.” dedi.
CİHAN
Yorumlar