CHP Milletvekili Güler İzmir'deki kil ocağı projesini Meclis'e taşıdı

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Bornova ve Buca ilçe sınırlarının kesiştiği Kaynaklar Gökdere köyünde açılması planlanan kil ocağını Meclis gündemine taşıdı. Güler, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na yönelttiği...

Google Haberlere Abone ol
CHP Milletvekili Güler İzmir'deki kil ocağı projesini Meclis'e taşıdı

CHP İzmir Milletvekili Birgül Ayman Güler, Bornova ve Buca ilçe sınırlarının kesiştiği Kaynaklar Gökdere köyünde açılması planlanan kil ocağını Meclis gündemine taşıdı. Güler, Orman ve Su İşleri Bakanı Veysel Eroğlu’na yönelttiği yazılı soru önergesinde, izin verilen kil ocağının yerleşim yeri yanında ve orman alanı üzerinde olduğuna vurgu yaptı. Projeye karşı çıkan bölge sakinlerinin tepkilerinin görmezden gelindiğini belirterek, “İşletilmesi planlanan kil ocağı, çevresinde yaşayan yurttaşlar ve doğal çevre açısından tehlikeler oluşturmaktadır. Bölge sakini yurttaşlarımız, topladıkları imzalarla başvurdukları mercilerden hiçbir sonuç alamamıştır.” dedi.

Hükümetin anlaşılmaz bir taş ocağı politikası sürdürdüğünü söyleyen Milletvekili Güler, “Açgözlü ve talancı bir anlayışla ormanlık alanları, binlerce ağacı kesmek pahasına memleketin her köşesini ocak cehennemine çevirdiler. Taş ve kil malzemeler, ormanlık olmayan yerlerde çıkarılamaz mı? Bu iktidar döneminde, birileri daha az ulaşım maliyetiyle daha fazla rant kazansın diye önlerine gelen yere ocak izni verildi. Onay verdikleri yerlerin yurttaşlarının, doğal çevrenin, tarihî eserlerin ve su kaynaklarının zararına olduğunu dikkate almadılar. Yine benzeri bir uygulamayla karşı karşıyayız. Tamamen orman sahası olan bir yerde akla, mantığa ve hattâ Anayasa’ya sığmaz bir anlayışla kil ocağı açılması projesine izin veriliyor. Sayın Bakan izin, yetki ve takdirlerinizi, neden değişik tür ve yaşta binlerce ağacın kesileceği orman alanları, sahaları üzerinde kullanıyorsunuz?” şeklinde konuştu. Planlanan kil ocağı sahasının tarım alanlarının bitişiğinde olması, en önemlisi de tamamen orman sahası içinde bulunması dolayısıyla açık Anayasa ihlâlinin söz konusu olduğunu iddia eden Güler, sözlerini şöyle sonlandırdı: “Kil ocağı açılması izni verilen proje, halk sağlığı ve temiz bir çevre anlayışı temel alınarak, onarımı mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan durdurulmalıdır. Halk sağlığı, tarım alanları, su kaynakları, en önemlisi de binlerce ağacın kesileceği ormanlar ve içinde yaşayan türler dikkate alınmalı, onarılması mümkün olmayan sonuçlar yaşanmadan durdurulmalıdır.”

CHP Milletvekili Birgül Ayman Güler’in, Bakan Eroğlu’nun cevaplaması talebiyle verdiği soru önergesi şöyle: "Açılması planlanan kil ocağı sahasının mülkiyeti kime aittir? İlgili firmaya hangi yıl, amaç ve koşullarda verilmiştir? Bakanlığınıza söz konusu yerde kil ocağı açılması başvurusu, hangi tarihte ve hangi firma tarından yapılmıştır? Süreç ne şekilde işlemektedir? Yerleşim yerlerine bu kadar yakın mesafede bulunan, tarımsal faaliyet sahasıyla iç içe, doğal sit alanı bitişiğinde bir yere kil ocağı işletim izni verilmesinin gerekçeleri ne olabilir? Açılması planlanan kil ocağının, Tahtalı Barajı uzak koruma mesafesinde olmasına karşın barajı besleyen su kaynaklarına etkileri değerlendirilmiş midir? İşletilecek kil ocağı nedeniyle kesilecek, kaybolacak ağaçların sayısı, yaşı, boyu ve türü nelerdir? Meşcere tipi nedir? Taş ve kil gibi malzemeler orman dışındaki alanlardan da temin edilebilirken izin, yetki ve takdirlerinizi neden değişik tür ve yaşta binlerce ağacın kesileceği orman alanları, sahaları üzerinde kullanıyorsunuz? Söz konusu yerde ve işlemlerde devlet ormanlarının yok edilmesi, daraltılmasıyla ilgili olarak, Anayasa’nın 169. maddesini ihlâl eden sorumlu ve yetkililer hakkında ne gibi iş ve işlemler yapılacaktır?" CİHAN

Yorumlar