CHP Genel Başkan Yardımcısı Keskin: Müslümanlık ve iman hırsızlıkla bağdaşmaz
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, her gün yenisi çıkan hırsızlık, usulsüzlük ve yolsuzluk tapelerinin Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ı vurgun yemiş sünger avcısı gibi kötürüm yaptığını iddia ederek, Müslümanlık ve imanın hırsızlıkla bağdaşmayacağı.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Adnan Keskin, her gün yenisi çıkan
hırsızlık, usulsüzlük ve yolsuzluk tapelerinin Başbakan Recep
Tayyip Erdoğan’ı vurgun yemiş sünger avcısı gibi kötürüm yaptığını
iddia ederek, Müslümanlık ve imanın hırsızlıkla bağdaşmayacağını
söyledi. Keskin, CHP Merkezefendi İlçe Başkanı Ömer Yurtseven’le
birlikte Merkezefendi Belediye başkan adayı Arif Balkanay’ın seçim
irtibat bürosunda güncel konuları değerlendirerek, gazetecilerin
sorularını cevaplandırdı.
‘İNSANLARI KUTUPLAŞTIRARAK TABANINI KİLİTLEYİP OY ALMAYA
ÇALIŞIYOR’
Başbakan Erdoğan’ın bu topluma yaptığı en büyük yanlışlıklardan,
kötülüklerden birisinin insanların ölümlerini bile kutuplaştırması
olduğunu öne süren Keskin, “Bir kişi vicdanında başkasının acısını
hissederse insandır. Bir başkasının acısını vicdanında hissetmeyen
kişiyi insan olarak nitelemeye olanak yoktur. Bir başbakan düşünün,
genç yaşta ölen bir insanın ruhunu taciz eden ifadeler
kullanabiliyor. Bundan utanmıyor Tayyip Erdoğan. Çocuklarını
kaybeden babalar ona örnek olacak bir davranış içerisindeler. Her
iki baba da ölen çocukların üzüntülerini dile getiriyorlar.
Birbirlerine başsağlığı dileklerini ulaştırıyorlar. Cenazeyi
defnettikten sonra gelip ölen çocuğun babasını ziyaret edeceğini
vurguluyor. Başbakanımız da bunlardan ders almıyor. Çocukları ölen
analar babalar bu toplumun bütünleşmesi, beraber yaşaması için
acılarını içlerine bastırıyorlar, sindiriyorlar. Başbakanımız da
çıkıyor, tam bunun tersine anlayış koyuyor. Recep Tayyip Erdoğan,
bu şekilde davranışlarla kendi tabanını kilitleyerek, dondurarak oy
almaya çalışıyor.” dedi.
Merkezde Erdoğan ne yapıyorsa yereldeki yöneticilerinin de aynı
şeyleri yaptığını ileri süren Keskin, bağımsız Denizli Büyükşehir
Belediye başkan adayı Av. Muhammed İkbal Çil'in, "Müslüman hırsız
değildir" yazdığı için seçim minibüsüne saldırı girişimine tepki
gösterdi. Keskin, “Bir vatandaş kendi minibüsüne böyle bir slogan
yazdıysa buna tecavüz, saldırma hakkını nereden buluyorlar? Şimdi
bu konuda yeni bir bölücülük örneği sergileyerek, bu sefer CHP’ye
oy verenler İslam dışı bir yaşam sürdürüyor, onlara oy verenler de
İslami kurallara uymuyorlarmış gibi bir izlenim yaratmaya
çalışıyorlar. Müslümanlık, iman hırsızlıkla bağdaşmaz. Eğer
gerçekten iman sahipleriyse önce kendi partilerinin içlerindeki
yaşanan olumsuzluklara, yolsuzluklara bir baksınlar. Dünyanın
hiçbir dininde, hiçbir felsefi anlayışında hırsızlığa, yolsuzluğa,
toplumdaki yoksul insanların hakkını bireysel zenginliğe aktarmaya
müsaade eden bir kural yoktur.” diye konuştu. İslam dininde
yolsuzluk ve hırsızlıklara karşı çok katı düzenlemeler olduğunu
söyleyen Keskin, “Peygamber, ‘Yalan söyleyen benden değildir.’ der.
Yine Kur'ân’da ayet vardır, ‘Hiç kimse kul hakkı yiyen kişi benim
karşıma gelmesin.’ der. O amaçla cenazeler musalla taşında yatarken
din görevlileri onlardan helâllik ister. Şimdi Denizli’ye
geleceksin. devletin olanaklarını kullanacaksın, 76 milyon insanın
katkısıyla oluşturulan benzini kullanacaksın, sonra döneceksin,
‘başı açık, başı örtülü’ diye bana din çalımı yapacaksın. İnanç,
dinin özü ritüelde değildir. Özü kurallarındadır, ahlâktadır,
dürüstlüktedir. Namussuzluk yapmamaktır. Beytülmala el
uzatmamaktır. Umreye giderken bilmem kimin uçağını kullanacaksın,
sonra döneceksiniz CHP’li ve başka partiye mensup olanları da
inançları zayıf olmakla suçlayacaksınız. Bütün bunlar, çıkan
pislikleri örmeye yöneliktir.” şeklinde konuştu.
‘KENDİ PİSLİKLERİNİ ÖRTMEK İÇİN CEMAAT'E OPERASYON YAPIYORLAR’
Başbakan Erdoğan'ın oğlu Bilal Erdoğan’ın yeni çıkan tapeleriyle
ilgili de değerlendirmelerde bulunan CHP Genel Başkan Yardımcısı
Keskin, “Yine tape çıktı işte.Ne diyor Tayyip’in oğlu, ‘Baba,
emniyet müdürlerini değiştirmekle bu işlerin üstlerinden gelmez.
Cemaat'in önde gelen liderlerini tutuklayarak bu pislikleri
kapatmaya çalışın.’ 1 milyar dolar iç edeceksin. Bir şeyi gerçekten
iyi biliyorlar, kendilerini kutluyorum. Çalarken Allah’ı
unutmuyorlar. Cukkalarken unutuyorlar da çalarken, 'Bismillah'
diyerek Allah’ı unutmuyorlar. O konudaki yeteneklerini kutlamak
gerekir. Gerçekten o konuda hiç olmazsa çalarken Allah’a
sığınıyorlar ki, ‘Allahım bunu çalıyorum, iznin olsun.’, onu iyi
beceriyorlar.” dedi. Seçimlerde başörtülü dindar insanlardan da oy
isteyeceklerini vurgulayan Adnan Keskin, “Neden istemeyelim? Biz
türbanlı türbansız tüm yurttaşlarımızın bu topraklar üzerinde
birbirlerinin inançlarına saygılı olmasını istiyoruz. Hiç kimsenin
inancını yerine getirmesi bizi ilgilendirmiyor. Onun Türkiye
Cumhuriyeti'nin yurttaşı olması, bizim nezdimizde itibar görmesine,
saygı görmesine yeterlidir. Biz böyle bakıyoruz topluma.”
ifadelerini kullandı.
HASTANEDE FİŞLEME İDDİASI
Keskin, basın toplantısında Denizli Devlet Hastanesi’nde bir
hastanın solunum testinde ırk bölümü olduğunu, insanların ırklarına
göre fişlendiğini öne sürdü: “Elimde Devlet Hastanesi’nin
kullandığı bir çizelge kayıt var. Burada şu kayıtları görüyoruz:
Adı, soyadı, doğum tarihi, ırkı. Örneğin bu belgede ırkını ‘Kafkas
beyaz’ diye yazmışlar. Vatandaşlarımızın tümünün hangi ırka mensup
olduğuna ilişkin devlet arşivinde bilgiler toplandığı
görülmektedir. Bu 21. yüzyılın utanç verici bir tablosu. Bir
insanın, hastaneye giden bir insanın ırkının sorulması, bu konuda
bilgi alınması, yapılacak tedaviyle ne ilgisi var? Bu arkadaşın
yanında muayene olan Kürt kökenli bir yurttaşımızla ilgili aynı
şekilde bunu görmüş, ona da farklı bir niteleme yazmışlar. Ona da
Mezopotamya diye yazmışlar ırkının karşısına.”
'İNSANIN VÜCUT YAPISININ FARKLILIĞINDAN DOLAYI YAZILIYOR'
Denizli Kamu Hastaneler Birliği Genel Sekreteri Opr. Dr. Osman Acar
ise hastanelerinde kesinlikle bir fişleme olmadığını söyledi. Acar,
şunları kaydetti: “Sadece solunum fonksiyon testlerinde, cihazların
parametrelerinde, hafızalarında her hastanın yaşına, boyuna,
cinsiyetine, yaşadığı demografi şartlarına göre normatif değerlere
göre bir test yapılır. Dolayısıyla her cihazın özelliğine göre ırk
olarak da bazı cihazlarda ırk değerleri girilmekte ama Türkiye'de
sadece biz beyaz Kafkas cinsi olarak eğer cihaz soruyorsa,
sormuyorsa biz girmiyoruz. Bu solunum fonksiyon testleri cihazları,
genelde ölçüm yapmak için hastanın boyu, kilosu çok önemlidir veya
hangi nerede yaşadığı önemlidir, cinsiyet önemlidir, ona göre
normal değerlerle normatif kıyas dediğimiz bir kıyas yapması
gerekiyor. O yüzden de bazı cihazlarda ırk da sorulmaktadır.
Denizli Devlet Hastanesi cihazında böyle bir değer vardır ama bizde
sadece beyaz ırk girilmektedir. Bizim cihazımızda Mezopotamya diye
bir ırk yoktur.” CİHAN
Yorumlar