CHP Genel Başkan Yardımcısı İnce: Yakında hep birlikte onları elvedacı yapacağız
Partisinin seçim çalışmalarına destek olmak için Uşak’a gelen CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem İnce, konuşmasında 17 Aralık operasyonları üzerinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi: “Meclis'e gelemedi, meydanlarda gürledi.
Partisinin seçim çalışmalarına destek olmak için Uşak’a gelen
CHP Genel Başkan Yardımcısı Muharrem İnce, konuşmasında 17 Aralık
operasyonları üzerinden Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a yüklendi:
“Meclis'e gelemedi, meydanlarda gürledi. Kurumların suçunu
savcılara yükledi. Besmele ile başladı, insanları dışladı. Küçücük
çocukları TOMA'larla haşladı. Onun yalakaları kefenlere büründü ama
30 Mart’tan sonra Yüce Dîvan göründü.”
Genel Başkan Yardımcısı İnce, konuşmasında şunları kaydetti:
“Geldiler katmerlendirdiler, üstüne de iki Y eklediler. Bir yalanı
eklediler, bir de yüzsüzlüğü eklediler. Bu topraklar, 1071
Malazgirt Zaferi'nden bu yana böyle yüzsüz, böyle ahlâksız görmedi.
Yakalanmışsın sabahın köründe, telefonla konuşuyor oğlanla,
'Sıfırladın mı çocuğum?' diyor. 'Anlamadım babacığım.' diyor.
Ömrünü yedi ömrünü, yedi dakikada anlatamadı. Şimdi bakanın çocuğu
öyle mi? Bir dakikada anlıyor, bir seferde, bu yedi dakikada
anlamıyor. Eğer biraz ufak olsaydı, Başbakan onu Ulucami'nin önüne
bırakırdı. Böyle bir yüzsüzlük olamaz. Çıkmış, uzun boylu var ya
bir tane, sırık, çıkmış anlatıyor, 'Biz çocukların eline molotof
vermedik, biz çocukların eline tablet verdik, bilgisayar verdik.'
diyor. Bu milletten topladığın parayla. Tabii ki bu vergileri
harcama yetkisini sana verdi bu millet. Sen bunu harcayacaksın, yol
da yapacaksın, çocuklara tablet de vereceksin, bilgisayar da
vereceksin. Cebinden vermiyorsun, o para bizim paramız, milletin
parası zaten. Cumhuriyetçilere sesleniyorum, bazıları hata yapıyor,
'Makarnayla, kömürle oy veriyor.' diyor. Yok öyle, o lafı
kullanmayacaksın. Yoksulluk nedir bilir misin sen? O yoksul
insanlar o makarnayı alacak, o kömürü alacak. Onlara helâl o. O
devletin parası, helâl, alacak ama o vermeyecek, o kadar basit.
Size TOMA'yla saldırıp kendileri tomarla götürüyor ya, size
TOMA'yla su sıkıp kendiler tomarla para biriktiriyor ya. Bakın
gençler size sesleniyorum, faşistlerin, diktatörlerin en çok hoşuna
giden şey, gençlerin şiddet uygulamasıdır. Gençler sağa sola zarar
verirse, cam çerçeve kırarlarsa, taş atarlarsa faşistler buna
bayılır. Bunlar cüzdanları kabarık, vicdanları şımarık adamlardır.
Ne diyor? 'Bu paralel yapı, bu örgüt baş belası. İnlerine
gireceğim.' diyor. Sen 12 yıldır ortaktın, beraberdin, 'Ne
istediler de vermedik?' dedin. Milletin kimyasını bozdun. Kimyadan
anladığı tek zaten biber gazıdır Türkçe. 60 yaşına gelmiş ama hâlâ
daha CHP demesini bilmiyor, 'Ce Ha Pe' diyor. Biz ona 'A Ka Pe'
diyor muyuz? Demiyoruz. Yolsuzluktan 10 numara, ona bir şey
demiyoruz. Siz de 30 Mart'ta bir şey yapacaksınız. Sizin
yapacağınız, işte şu ampulü sola çevireceksiniz. Cemaat'le
beraberdin, şimdi kötülüyorsun. 'Ne yapayım, safmışız.' diyor. Saf
adamdan başbakan olur mu? Ne diye başbakan yapıyorsunuz? Ya Cemaat
bu ülkenin çocukları yani. Seni Cemaat kandırdıysa Obama sana
kimbilir neler yapmıştır? Çaldılar da çaldılar. Hazine'den para,
sınavda soru, sandıkta oy, gazetelerin manşetlerini çaldılar. Alo
Fatih hattı var, biliyorsunuz değil mi? Alo Fatih hattı var, Alo
Cemil hattı var, Alo Abdullah hattı var. Açıyor telefonu Cemil
Çiçek’e, 'Alo Cemil, fezlekeleri sakla.', 'Alo Abdullah, onayla
bunu.' Bakın, iyi polis kötü polis yapıyorlar. Bir gün bakıyorsun,
o ağlamadan sorumlu bakan var ya, Arınç, bir gün bakıyorsun o iyi
polis oluyor, bir gün öbürü iyi polis oluyor, bir gün Cumhurbaşkanı
oluyor. Arkadaşlar, bunların hepsi aynıdır. Tayyip’in de,
Abdullah’ın da, Cemil’in de, Bülent’in de toptan göndereceğiz
bunları. İnsanların çocuğunun olup olmamasıyla dalga geçilmez,
seçim meydanlarında bunlar konuşulmaz. Sayın Bahçeli benim partilim
değil, benim rakip partilim. Rakibim ama düşmanım değil ki.
Meydanlarda çamur atıyor herkese, 'Sende çoluk çocuk yok.' diyor.
Bir adamın hırsız evladı olacağına hiç olmasın daha iyi. Bunlarda
her numara var. Bbunlar ayakkabı mağazası gibi, 34’ten 58’e her
numara vardır ya mağazada, bunlarda da her numara var. ABD’ci
oluyor, ABD’den vazgeçiyor, 'Şanghay Beşlisi'ne alın bizi.' diyor.
Bir gün İstanbul’a gidiyor, Adnan Şenses’çi oluyor. Diyarbakır’a
gidiyor, Şiwan Perver’ci oluyor. Uşak’a geliyor, şehit babası
oluyor, Barzani’nin yanına gidiyor, eş başkan oluyor. Bir
bakıyorsun sağcı oluyor, solcu oluyor, El-Kaideci oluyor. Yakında
hep birlikte onları elvedacı yapacağız. Bir Atatürkçü olamazlar,
bir de adam olamazlar.” dedi. CİHAN
Yorumlar