CHP Balıkesir Milletvekili Havutça: Sandık hırsızı aklama yeri değildir

CHP Balıkesir Milletvekili Namık Havutça, AK Parti için Türkiye'de sayılı günlerin tükendiğini, yolun sonunun göründüğünü iddia etti. 87 milyar euroluk bir yolsuzluğun hiçbir bezle örtülemeyeceğini belirterek, "Dünyanın hiçbir demokratik ülkesinde, gırtlağına kadar yolsuzluğuna bulaşmış bir iktidar milli irade yalanlarıyla, 'Bizi milli irade getirdi. Sandığa gideriz, halk bunu çözer.' mantığıyla hareket etmez. Sandık, hırsızı aklama yeri değildir. Hırsızlık ve yolsuzluk yapanların, ihaleye fesat karıştıranların hesap vermesi gereken yer mahkemelerdir." diye konuştu.

CHP Balıkesir İl Başkanlığı tarafından düzenlenen toplantıya milletvekilleri Ayşe Nedret Akova, Haluk Ahmet Gümüş ve Havutça, İl Başkanı Muzaffer Mavuk, Karesi İlçe Başkanı Yaşar Evci, Büyükşehir Belediye başkan adayı Sami Sözat, Altıeylül Belediye başkan adayı Mehmet Ali Çiçek, Karesi Belediye başkan adayı Ender Biçki ve diğer partililer katıldı. Açılış konuşmasını yapan İl Başkanı Mavuk, ülkenin olağanüstü bir dönemden geçtiğini belirterek, "Bu olağanüstü dönemde, başta iktidarın başı olmak üzere çocukları, bakanları ve yandaşlarıyla birlikte yolsuzluk ve hırsızlığın içinde batmış durumdalar. Demokrasiyi yok etmeye çalışanlarla, hırsızlarla, yolsuzluk yapanlarla, kutularda paraları götürenlerle, evlere sığmayan paraları götürenlerle dürüst, demokrasi mücadelesi verenlerin mücadelesidir bu mücadele. Gelişmeler bunu gösteriyor. Önce bakanların çocukları, yandaş müteahhitler, arkasından bizzat iktidarın başı ve oğluyla birlikte hırsızlığın ve dolandırıcılığın içinde olduğu görülmüştür. Halkımız bunu gördü, gerekli cevabı 30 Mart'a verecektir." dedi.

Milletvekili Havutça ise 257 katrilyon liradan bahsedildiğini öne sürerek, "Bakanların çocuklarının evlerine para kasalarını paralel devlet mi koydu? Banka genel müdürünün evindeki 4,5 milyon doları paralel devlet mi koydu? Bunları söylemek mümkün mü? Başbakan'ın açıkça yalanlayamadığı gizli telefon konuşmaları, yasal ya da yasadışı ama kendi hocasının verdiği bir fetva var, 'Eğer yasadışı dinlemeler kişinin kendi mahremiyetinin dışında, kamunun güvenliğini ilgilendiriyorsa bunlar açıklanabilir.' diyor. Sayın Baykal ve Sayın Bahçeli hakkındaki kaset iddiaları gündeme getirildiğinde profesörleri fetva veriyordu. Şimdi bundan Sayın Başbakan muzdarip ve rahatsız olduğunu söylüyor." ifadelerini kullandı. Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'a seslenen Namık Havutça, "Gerçekten onurlu bir insanın yapması gereken, 12 yıldır sen bu ülkeyi yönetiyorsun, Türkiye tarihinin en derin yolsuzluk iddiasıyla karşı karşıyasın, çık milletin önüne, ispatla suçsuz olduğunu. Bütün imkanlar elinde. 12 yıldan beri MİT sizin elinizde, Emniyet Genel Müdürü sizin elinizde, İçişleri Bakanı emrinizde, Adalet Bakanı sizin elinizde, hâlâ şikâyet ediyorsunuz, mağduriyet oynuyorsunuz bu ülkede. Artık bu yalanların, mızrakların çuvala sığmaz oldu. 17 Aralık'tan beri çıkardıkları yasalara bakar mısınız? İnternetin yasaklanması yasası, daha sonra HSYK Yasası, hakimleri ve savcıları tamamen denetim altına alma yasasıydı. Bunları yapan bir iktidarın Türkiye'ye demokrasiyi, özgürlükleri getirmesi mümkün mü? Tek derdi var, sadece kendi günahlarını gizlemek." şeklinde konuştu.

AK Parti İstanbul Milletvekili Metin Külünk'ün bir televizyon kanalında söylediği sözleri de eleştiren Havutça, şöyle devam etti: "Bütün kamuoyunun önünde utanmadan, rezil bir şekilde, 'Bizim günah işleme özgürlüğümüzü engelliyorlar.' diyor. O günah, hırsızlık ve halkın, devletin parasını çalma günahı, milletin parasını zimmetine geçirme, yolsuzluk yapma günahıdır. Bunun hesabını sen Allah'a değil, mahkemelerde Türk milletine vereceksin. AKP'ye oy veren sevgili kardeşlerime sesleniyorum, biz kimseyi asla başörtülü başörtüsüz, Alevi Sünni diye ötelemedik, ayrıştırmadık. Siz AKP'ye oy verirken Recep Tayyip Erdoğan ve bakanların çocukları bu milletin parasını çalsınlar diye mi verdiniz? Hırsızların karşısında dik dursunlar diye mi yoksa hırsızları korusunlar diye mi verdiniz? Elinizi vicdanınıza koyun, Müslümanlıkta haram yemek, kul hakkı yemek, başkalarını aşağılamak, kötülük yapmak ve zulüm etmek günahtır. Milyonlarca vatandaşlarımızın ahı, onların yakalarındadır."

Toplantıda diğer CHP milletvekilleri ve belediye başkan adayları da kısa birer konuşma yaptı. CİHAN