CHP: AKP’nin Arap ülkelerinde saygınlık ve güvenilirliği kalmadı
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), AK Parti ve kendi Orta Doğu politikalarını ana hatları ile ele alan bir rapor hazırladı.
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), AK Parti ve kendi Orta Doğu
politikalarını ana hatları ile ele alan bir rapor hazırladı. AK
Parti’nin ideolojik saplantılara dayalı, mezhepsel eksenli
yaklaşımıyla bölgedeki ülkelerin egemenlik ve toprak bütünlüklerini
tehlikeye attığı, Arap ülkelerinde saygınlık ve güvenilirliği
kalmadığına vurgu yapılan raporda, CHP’nin Orta Doğu politikası 13
madde, AK Parti’ninki ise 8 madde halinde sıralandı.
AK Parti Hükümeti’nin, Cumhuriyet tarihinin en olumsuz dış politika
yönetimine imza atmaya devam ettiğine vurgu yapılan raporda, bu
politika sonucunda Türkiye’nin; bölgesinde ve dünyada ciddiye
alınmayan, etkin uluslararası süreçlerden dışlanan, hatta kimi
komşularınca tehdit olarak algılanan bir ülke konumuna indirgendiği
vurgulandı.
Barış, çözüm, istikrar odaklı ve çok taraflı bir dış politika
yerine tek taraflı, buyurgan, askeri güç kullanımından yana,
herkese meydan okuyan, hiçbir meydan okumasını karşılayamayan,
bölgesel ve uluslararası kuruluşlardan kendini dışlayan bir
politika benimseyen AK Parti’nin, Türkiye’yi tehlikeli bir
yalnızlığın içine sürüklediği de ifade edildi.
Raporda, “Demokrasi, hukukun üstünlüğü, insan hakları, temel
özgürlükler, kadın-erkek eşitliği ve yaşam kalitesi bakımından
Türkiye’yi küresel plandaki bütün endekslerde en alt sıralara
mahkûm eden AKP’nin dış politikasını da aslında içerdeki
yanlışlarının uzantısı ve yansıması olarak görmek gerekir. AKP’nin
Türkiye’yi soktuğu çıkmazın en belirgin olduğu bölge Orta Doğu’dur.
Lider ve model olma iddia ve havasıyla, Arap ülkelerine üstten
bakan, buyurgan bir üslupla akıl hocalığına kalkışan AKP, Arap
Baharı gibi temel bölgesel gelişmelerin dışında kalmıştır. Güçler
ayrılığı ilkesinin her geçen gün zedelendiği ve demokrasinin
sürekli gerilediği Türkiye gerçeğinin de etkisiyle AKP’nin Arap
ülkelerinde saygınlık ve güvenilirliği kalmamıştır.” denildi.
“AKP OYUN KURDUĞUNU ZANNETTİĞİ HER OLAYDA OYUNA GELMİŞTİR”
Bölgedeki ülkelerin içişlerine karışmayı oyun kuruculuk olarak
gören AK Parti’nin, oyun kurduğunu zannettiği her olayda oyuna
geldiği, bölgeye terör örgütlerinin üşüşmesine yol açarak,
içişlerine karıştığı ülkelerin de ötesinde, tüm bölgeyi büyük bir
belaya sürüklediği tespiti yapılan CHP raporu, “Maceracı,
hayalperest yaklaşımlarıyla ülkemizi bütün komşularıyla gergin ve
risklerle dolu bir noktaya getirmiştir. Öyle ki AKP’nin izlediği
politikalar neticesinde bugün İsrail, Suriye ve Mısır’la diplomatik
ilişkilerimiz kopmuş, Irak ve İran'la gergin ve iniş çıkışlı bir
döneme girilmiştir. Kuzey Afrika ülkeleriyle ilişkilerimizin sözü
bile geçmemektedir. Türkiye’nin toplam gücü, yetenekleri ve
derinliği ile Hükümetin gerçekçi, olmayan ve orantısız arayışları
arasındaki uyumsuzluk AKP’nin Orta Doğu politikasının adıdır.”
şeklinde devam etti.
“AKP, DEĞERSİZ VE TEHLİKELİ BİR YALNIZLIK İÇERİSİNDEDİR”
Raporda, “AKP, ideolojik saplantılara dayalı, mezhepsel eksenli
yaklaşımıyla bölgemiz ülkelerinin egemenlik ve toprak
bütünlüklerini tehlikeye atmaktadır. Bu durum, Orta Doğu’daki fay
hatlarının tetiklenmesine, gerginliklerin artmasına, şiddetin
derinleşmesine ve halkların mezhep ayrılıkları doğrultusunda
kutuplaşmasına neden olmaktadır. Bölgede “düzen kuruculuk”, ‘yeni
Osmanlıcılık’ ve ‘stratejik derinlik’ gibi bölgenin tarihsel ve
kültürel özelliklerine ters düşen kavramlarla liderliğe heveslenen
AKP, bugün değersiz ve tehlikeli bir yalnızlık içindedir. AKP,
müttefik ve dost ülkelerden kopuk, aykırı tutumlar izlemeyi bir
marifet sayarak, dış politikada olumlu sonuç almanın iş ve güç
birliğinden geçtiği gerçeğini hiçe saymaktadır.” görüşü
belirtildi.
“ORTA DOĞU, VATANDAŞLARIMIZIN TEHLİKEDE OLDUĞU BİR BÖLGEYE
DÖNÜŞTÜ”
Suriye’ye karşı saldırgan bir tutum takınan AK Parti Hükümetinin,
komşu ülkedeki savaşı derinleştirdiği ve savaşın Türkiye’deki
olumsuz yansımalarıyla baş edemez bir hale geldiğine işaret eden
CHP raporunda, şu görüşlere yer verildi: “Türkiye, bugün hem Suriye
rejimi hem de bazı muhalifler tarafından teröre destek verdiği için
suçlanmaktadır. AKP, Suriye’ye barış getirmek için gösterilen
diplomatik çabalara karşı olumsuz bir tavır takınmaktadır.
Cenevre-2 sürecinde AKP’nin tutumunu; barışçıl çabaların içini
boşaltma, barış arayışlarını sabote etme, diplomatik girişimleri
yayılmacı siyasetinin aracı haline dönüştürme ve Suriye
muhalefetinin avukatlığını yaparak şiddeti körükleme şeklinde 4
maddede özetlemek mümkündür.
Hükümetin, Irak ve Mısır’ın içişlerine karışmasının bedelini iş
adamlarımız ve vatandaşlarımız ödemeye devam etmektedirler.
Suriye’deki savaşa siyasi bir çözüm bulma çabalarında ve Orta Doğu
barış görüşmelerinde Türkiye’nin adı geçmemektedir. İran ve Batı
dünyası arasındaki ilişkilerde, Türkiye arabulucu ya da
kolaylaştırıcı konumunu kaybetmiştir. AKP, İsrail’le ilişkilerin
normalleşmesi hedefini iç politika odaklı kazanımlarına feda
etmiştir. Bugün AKP’nin bölgedeki müttefikleri Müslüman Kardeşler,
Hamas ve Suriye’deki El Kaide bağlantılı radikal gruplardır. Orta
Doğu, vatandaşlarımızın rahatlıkla seyahat edemediği ve can
güvenliklerinin tehlikede olduğu bir bölgeye dönüşmüştür.”
CİHAN
Yorumlar