Çavuşoğlu: AB'nin Türkiye'ye verdiği sözü tutması gerekiyor

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB sürecinde ne söz verdiyse hepsini yerine getirmek için gayret sarfettiğini, buna karşılık AB'nin de Türkiye'ye verdiği sözü tutması gerektiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol
Çavuşoğlu: AB'nin Türkiye'ye verdiği sözü tutması gerekiyor

Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci Mevlüt Çavuşoğlu, Türkiye'nin AB sürecinde ne söz verdiyse hepsini yerine getirmek için gayret sarfettiğini, buna karşılık AB'nin de Türkiye'ye verdiği sözü tutması gerektiğini söyledi. Çavuşoğlu, Manisa Valiliği tarafından Anemon Otel’de düzenlenen Avrupa Birliği'ne Uyum Danışma ve Yönlendirme Kurulu Toplantısı'na katıldı. Burada yaptığı konuşmada, AB'nin Türkiye için önüne koyduğu hedefler ve Atatürk'ün muasır medeniyet hedefine ulaşmanın çok önemli olduğunu, bu kapsamda 2013 sonunda hızlandırdıkları reform sürecini 2014 yılında da sürdürme kararlığında olduklarını ifade etti.

Birçok reform paketi hazırlığının devam ettiğini, hazır hale geldikten sonra ivedilikle Meclis'e sevk edilerek kanunlaşmasını hedeflediklerini dile getiren Başmüzakereci Çavuşoğlu, şunları kaydetti: “Müzakere sürecinin ülkemiz için çok önemli olduğunu bilen ve bunun için çalışan bir hükümetimiz var. Biz tabii 2014 yılının aslında AB'de de 'Türkiye Yılı' olmasını istiyoruz. Bu işler tek taraflı olmuyor, karşılıklı olur. AB'den beklentimiz, bugüne kadar uygulanan, kendilerinin de kabul ettiği çifte standartlardan kurtulmamız. Ne biz AB'ye çifte standart uygulayalım ne de onlar bize uygulasın. İki eşit ortak gibi güven içinde yolumuza devam etmemiz lazım, birbirimize güvenmemiz lazım. AB, KKTC'ye verdiği sözü de tutmalıdır, aldığı kararları uygulamalıdır ve oyunun içinde kural değişikliğine tevessül etmemelidir. Tam üyelik için yola çıktık, herkes imzasını attı ve bu süreç artık hızlanmalıdır. Bu konuda tüm yaptığımız görüşmelerde de müzakerelerin hızlanması ve yeni fasılların açılması konusunda gerek AB'de gerek gittiğimiz görüştüğümüz ve buraya gelen AB liderlerinde bu konsensüsü gördük.”

Doğrusunu anlatmaya çalıştıkları eleştirilerin başında, son dönemde en çok konuşulan Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) düzenlemesinin yer aldığını belirten Bakan Çavuşoğlu, Avrupa'dan bu konuda kendilerine, düzenlemenin Kopenhag Kirterleri'ne aykırı ya da 2010 referandumundaki anayasa değişikliğinden bir geriye gidiş olduğu yönünde eleştiri geldiğini söyledi. Bunları gerçekçi bulmadıklarını, yapılan düzenlemenin aslında 2010 yılında hayata geçirilmek istenen ama CHP'nin Anayasa Mahkemesi'ne yaptığı başvuru üzerine iptal edilen, HSYK'ye üye seçim şeklini yeniden getirmeye yönelik olduğunu anlatmaya çalıştıklarını ifade etti. Kendilerinin HSYK'nin her kesimden hakim ve savcının temsil edildiği bir organ olmasını arzu ettiklerini vurgulayarak, “O zamanki maddede bir kişi, bir oydu ve HSYK'da her yelpazeden, her görüşten üyeler olacaktı. İster siyasi görüş, ister etnik, ister mezhepsel deyin, isterseniz Türkiye'nin gerçekleri cemaat deyin, ne derseniz deyin her görüşten bir üye temsil edilecekti en azından ama Anayasa Mahkemesi, Venedik Komisyonu ve AB tavsiyesine rağmen o maddeyi CHP'nin başvurusu üzerine iptal etti. CHP'nin hedefi farklıydı, böyle bir zenginliği istemiyordu, 'YARSAV bizim elimizde, YARSAV'da güçlüyüz. YARSAV aracılığıyla blok liste olursa hepsini ele geçiririz.' ama arazide öyle olmadı, birileri ele geçirdi. Yani muhafazakar kanatlar, gizli saklı konuşmuyorum, muhafazakar kanatta herkes vardı sol gruba karşı. Bu sefer muhafazakar grubun içinde AK Parti de vardı, cemaat de vardı, her kimse herkes vardı ama son seçim gününde, şimdi paralel yapı diye şikayet ettiğimiz yapı, tırnak içinde söylüyorum AK Parti’nin adayları dahil, AK Parti’nin desteklediği adaylar dahil hepsini safdışı bırakarak sadece onların isimleri kazandı. Ne oldu şimdi? Tek bir gruba ait, tek bir yapıya ait bir oluşum oldu. Şimdi böylesine bir şeyde, yargının kendi içinde bağımsızlığından bahsedebilir misiniz? Yargının iç bağımsızlığının olmadığı yerde, güçler ayrılığından bahsedebilir misiniz? Mümkün değil. Bunun da değişmesi lazımdı, neticede biz AB'li dostlarımıza açıkça söyledik.” diye konuştu. CİHAN

Yorumlar