Bülent Arınç: Milli gelir ne kadarsa, demokrasi de o kadar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir ülkenin milli geliri ne kadar fazla olursa, demokrasinin de o kadar ileri olacağını belirterek, Türkiye’nin son yıllarda siyasi ve ekonomik istikrarın önemine vurgu yaptı.

Google Haberlere Abone ol
Bülent Arınç: Milli gelir ne kadarsa, demokrasi de o kadar

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bir ülkenin milli geliri ne kadar fazla olursa, demokrasinin de o kadar ileri olacağını belirterek, Türkiye’nin son yıllarda siyasi ve ekonomik istikrarın önemine vurgu yaptı.

Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, VI. Büyükelçiler Konferansı’nın ikinci gününde dünyanın farklı ülkelerinde görev yapan çok sayıda büyükelçiyle bir araya geldi. Arınç, büyükelçilere bu toplantıların büyük bir yükleme olarak gördüğünü ifade etti. ‘‘Milli gelir ne kadarsa demokrasi de o kadar, ya da demokrasi ne kadarsa milli gelir de o kadar’’ diyen Arınç, ‘‘Ne kadar ekmek o kadar köfte. Türkiye olarak 10 bin 500 dolarlık milli gelire kavuşmakla çok daha güçlü olduk. Dışarıdaki Türkiye algısını, özellikle ekonomik anlamda güçlü olduğumuz için siyaseten de masada onlar kadar güçlü bir şekilde oturuyoruz. Ekonomik başarımız, itibar ve algıları değiştirdi.’’ dedi.

‘‘KARAMAYA KARŞI ÇABAMIZ YETERSİZ KALIYOR’’

Hükümet olarak geçmişte tabu sayılan endişelerin pek çoğunu giderdiklerini ifade eden Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, muhataplarına gerekli izahlarda bulunmalarına rağmen çoğu zaman Türkiye’nin yurtdışında haksız şekilde itham edildiğini belirtti. Arınç, ‘‘Türkiye’de gazeteciler tehdit altında, yüzlercesi cezaevinde gibi karalayıcı ifadelerin bir kısmı şüphesiz doğru olabilir ama izah ediyoruz. Mesleki çalışmaları sebebiyle hiçbir gazeteci hakkında dava açılmadığını ve mahkum olmadığını söylüyoruz. Ama bu çabalarımızın yeterli olmadığını üzülerek görüyorum.’’ diye konuştu. Arınç, özellikle 'ABD ve Avrupa’da Türkiye algısını nasıl değiştirebiliriz' diye sordu.

‘‘GEZİ OLAYLARINA HAZIRLIKSIZ YAKALANDIK’’

Bülent Arınç, ekonomik anlamda güçlenilen bir dönemde meydana gelen iki olaya dikkat çekerek ‘‘Haziran ayındaki Gezi olaylarının ve daha sonra halen de etkisini sürdüren ‘bazı bir başka olayların’ Batı’da özellikle Türkiye üzerinde soru işaretleri meydana getireceğini, bu çabaların özellikle sürdürüldüğünü görüyorum.’’ dedi. Gezi olaylarında hayret ettiklerini ifade eden Arınç, ‘‘Çok hazırlıksız bir şekildeydik. Böyle olayların adeta büyüyeceğini, toplumsal hale geleceğini düşünmemiştik. Çevre duyarlılığı ile başladığını zannettiğimiz olaylar, adeta bir büyük el tarafından yönlendirilmek suretiyle sıçratıldı.’’ şeklinde konuştu. O önemde savaş muhabirlerinin Türkiye gönderildiğini anlatan Arınç, ‘‘Dolayısıyla bir kurgu Türkiye’nin imajını zedelemek ve bundan da bir fayda çıkarmak amacını gütmüşlerse inanıyorum ki, yurt dışındaki dostlarımız ve siz büyükelçilerin bunların içinde yaşıyor da olabilirsiniz.’’ sözlerine yer verdi. Böyle bir algıya değiştirmek için Türkiye olarak neler yapılması gerektiği hususunda büyükelçilerle istişare etmek istediklerini belirtti.

Öte yandan beş kıtanın tamamında büyükelçilerin faal diplomasi yürüttüğünü belirten Arınç, Türk büyükelçilerin her ülkede en üst düzeyde saygı gördüklerini vurguladı.
CİHAN

Yorumlar