Bozdağ: Fedakarca çalışanları töhmet altında bırakmaktan kaçınmak lazım

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, hakim ve savcılarla ilgili değerlendirme yaparken hassasiyet gösterilmesinde fayda olduğunu söyledi. Bozdağ, “Pek çok tartışmalar oluyor ama gerçekten burada fedakarca çalışanları töhmet altında bırakmaktan kaçınmak lazım. Yanlış yapan varsa da bunlarla ilgili denetim mekanizmasını işletmemiz lazım.” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili kanun teklifinin görüşüldüğü Adalet Komisyonu toplantısına katıldı. CHP Milletvekilleri Sinan Aygün ve Mehmet Haberal, bazı sanıkların yargılamalardan mağdur olduğunu öne sürerek Bozdağ’dan yardım istedi. Bekir Bozdağ ise yargıya doğrudan müdahale etme yetkisinin bulunmadığını hatırlattı. Hakim ve savcılarla ilgili değerlendirme yaparken herkesin hassasiyet göstermesinde fayda olacağının altını çizen Bozdağ, “Şuanda 14 bin civarında adli ve idari yargıda görev yapan hakim savcı var. Bunlar büyük bir fedakarlık ve özveri ile çalışmalarını yapıyorlar. Bunların verdikleri kararlarda usul ve kanuna aykırılıklar varsa bizim sistemimiz içinde bunu düzeltebilecek mekanizmalar da var. İtiraz yolu var, temyiz yolu var. Bu mekanizmalar içerisinde bunlar elbette düzeltilebilir. Bir hakim ya da savcı ile ilgili anayasa ve yasada yazan kuralların gereklerine aykırı hareket ettiğine dair herhangi bir vatandaşımızda şüphe bunun nasıl giderileceğine ilişkin bunlarla ilgili yaptırımların uygulanmasına ilişkin usül de bizim yasalarımızda var. HSYK kanunu Anayasa’nın 159. maddesi bu noktada usulü gösteriyor. Ayrıca 2802 sayılı yasa var, bu çerçevede şikayet edildiği takdirde gerekçeleri de gösterilmek suretiyle HSYK bu noktada şikayet olunan kişilerle ilgili inceleme soruşturma ve gerekli müeyyideleri uygulama yetkisi var. Kanunda bunlar açıkça ifade edilmektedir. Bu noktada benim Adalet Bakanı olarak doğrudan yapabileceğim bir müdahale gerçekten anayasa ve yasa gereği yok. Ben geçen de söyledim.” ifadelerini kullandı.

Canlı yayında bir soruşturmanın detaylarını izlediği için rahatsız olduğunu anlatan Bozdağ, “Canlı yayında bir soruşturmanın bütün detaylarını gördüğümde rahatsız olan bir bakan olarak televizyonda izliyorum bir savcıyı aradım, ‘ya canlı yayında soruşturma izlenir mi?’ O manzara beni neredeyse lince tabi etti. Adalet Bakanı’nın böyle bir yetkisi böyle bir görevi yok. Sadece şikayetler bana geldiği zaman Adalet Bakanı olarak şikayetleri HSYK’ya havale ediyorum. HSYK’nın ilgili dairesi herhangi biriyle ilgili inceleme ve soruşturma başlatılmasına dair bir öneride bulunursa kurul başkanı sıfatıyla ona olur veriyorum veya vermiyorum. Ama bize gelmeyenlerle ilgili bizim bir şeyimiz yok.” şeklinde konuştu.

HSYK kanun teklifinin içine konulan bir öneriden söz eden Bakan Bozdağ, “HSYK kanun teklifi içine hem inceleme ve soruşturma yapılmasına ilişkin önerilerin hem de yapılmamasına ilişkin bir öneri varsa o önerinin de kurul başkanının onayına gelmesini, kurul başkanı onları görmüyor, görmediği zamanda onlarla ilgili bir işlem yapma imkanı da yok. Bizim önümüze geldiğinde işlem yürüyor.” diye konuştu.

Denetim mekanizması sağlıklı işlediğinde pek çok sorunun çözülebileceğini belirten Bozdağ konuşmasını şöyle tamamladı: “Pek çok tartışmalar oluyor ama gerçekten burada fedakarca çalışanları töhmet altında bırakmaktan kaçınmak lazım. Yanlış yapan varsa da bunlarla ilgili denetim mekanizmasını işletmemiz lazım. Partiler olarak bir araya gelip Türkiye için doğru olan bir anayasa değişikliği yapmamız lazım. Hiç olmazsa seçimden sonra Türkiye siyaseti bir irade ortaya koymalı. Tartışmayı bitirecek siyaset kurumudur.” şeklinde konuştu. CİHAN