Bozdağ: AYM ‘darbe vardır ya da yoktur’ şeklinde bir değerlendirme yapmadı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasına ilişkin verdiği kararın, davanın esasına değil, usulüne ilişkin olduğunu söyledi. İlk derece mahkemesinin kararı ile Yargıtay’ın onama kararını hatırlatan Bozdağ, “Burada...

Google Haberlere Abone ol
Bozdağ: AYM ‘darbe vardır ya da yoktur’ şeklinde bir değerlendirme yapmadı

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasına ilişkin verdiği kararın, davanın esasına değil, usulüne ilişkin olduğunu söyledi. İlk derece mahkemesinin kararı ile Yargıtay’ın onama kararını hatırlatan Bozdağ, “Burada ‘darbe vardır ya da yoktur’ şeklinde bir değerlendirme yapmadı. Mahkemenin yaptığı değerlendirme, usule ilişkin itirazların yargılama süreçlerinde ilk derece mahkemesi tarafından yeterince dikkate alınmadığı, değerlendirilmediği hususuna ilişkin tespitleri içeriyor.” dedi.

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, Adalet Komisyonu çalışmalarına katılmadan önce Meclis’te gazetecilerin sorularını cevaplandırdı. Anayasa Mahkemesi’nin Balyoz davasına ilişkin verdiği kararı değerlendiren Bozdağ, “Anayasa Mahkemesi, başvuru üzerine dün hak ihlali yapıldığının tespitine, yeniden ihlal olan konularda yargılama yapılmasına karar verdi. Karar hayırlı olsun. Anayasa'nın öngördüğü süreçler işletildi. Mahkeme, bu konuda oy birliği ile karar verdi. Kararın oy birliği ile verilmiş olması da önemli. Bütün üyelerin bu konuda fikir birliğinin olduğunu gösteriyor. Bundan sonraki süreçte Anayasa Mahkemesi’nin kararı doğrultusunda yeniden yargılama, ihlal edilen hususlarda yapılacaktır. Adli süreç işleyecek. Ortaya çıkan sonuçlar nasıl olur, onu hep beraber takip edip göreceğiz.” ifadelerini kullandı.

"TAHLİYE KARARI MAHKEMELERİN TAKDİRİNDEDİR"

“Tahliye gelir mi?” sorusuna ise Bozdağ, “Bunlar mahkemelerin takdirinde olan hususlar.” şeklinde cevap verdi. Mahkemenin verdiği kararın usule ilişkin olduğunu anımsatan Bakan Bozdağ, şunları söyledi:

“Mahkeme, işin esası hakkında bir karar vermedi. Burada darbe vardır, yoktur şeklinde bir değerlendirme yapmadı. Mahkemenin yaptığı değerlendirme usule ilişkin itirazların, yargılama süreçlerinde ilk derece mahkemesi tarafından yeterince dikkate alınmadığı, değerlendirilmediği hususuna ilişkin tespitleri içeriyor. Usuli bir takım eksikliklerin hak ihlaline yol açtığını tespit ediyor ve bu eksikliklerin giderilmesi ve bu konuda yeniden bir değerlendirme yapılabilmesinin önünü açıyor. Benim gördüğüm, esasa dair bir karar vermiyor. İlk derece mahkemesi bu eksiklikleri giderdiğinde ne tür bir karar verecek, onu bizim şimdiden öngörme imkanımız yoktur. İlk derece mahkemesinin daha önce verdiği karar, Yargıtay’ın yaptığı onama esasında bunlar da bu davanın özüne ilişkin önemli karineleri oluşturuyor. Sonuçta bir iddianame oldu, mahkeme kabul etti. Suçu sabit gördü, bir ceza verdi. Yargıtay bunu onadı. Bütün bunlar yargılama süreçlerinde yargılamayı yapanların kanaatlerini yansıtan sonuçlardır. Ancak bu usuli tespitler ve hak ihlali tespitlerinden sonra ilk derece mahkemesinin yapacağı yeniden yargılama ne gibi sonuçlar ortaya çıkaracaktır, onu zaman içinde hep beraber göreceğiz. Şimdiden bir şey söyleme imkanı yok. Gerekçeli karar önemli. Hangi hususlarda hak ihlali bulunduğunu gerekçeli kararda öğreniriz. Yeniden yargılama hangi konularda yapılacak gerekçeli kararda ortaya çıkacaktır.”

CİHAN

Yorumlar