Beşir Atalay: 'Şerefsiz sensin' ifadesini geri alıyorum
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 'şerefsiz' tartışması yaşandı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nda 'şerefsiz'
tartışması yaşandı. MHP Milletvekili Oktay Vural, Başbakan
Yardımcısı Beşir Atalay'ın, bir milletvekiline 'şerefsiz' dediğini
ve sözünü geri almasını istedi. Bunun üzerine Atalay, "Ben o
milletvekilimize söylediğim 'şerefsiz sensin' ifadesini geri
alıyorum." dedi.
TBMM Genel Kurulu'nun 75. Birleşimi saat 14.00'te yoklama yapılarak
açıldı. TBMM Başkanvekili Meral Akşener'in yönettiği birleşimde, AK
Parti Çankırı Milletvekili İdris Şahin ile AK Parti Niğde
Milletvekili Alpaslan Kavaklıoğlu'nun TBMM Başkanlığı'na sunduğu ve
komisyonda kabul edilen 'Devlet İstihbarat Hizmetleri ve MİT
Kanunu'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin geneli
üzerindeki görüşmeler tamamlandı. Genel Kuruldaki görüşmelerde
teklifin maddelerine geçilmesi kabul edildi. Temel kanun olarak
görüşülen teklifin birinci bölümü görüşüldü.
Soru-cevap bölümünde Genel Kurul yine hareketlendi. CHP Tunceli
Milletvekili Kamer Genç, Başbakan Yardımcısı Beşir Atalay'a, "Sen
hangi haklarla buraya geliyorsun? Bu millete düşmanlık yapıyorsun,
Atatürk'e düşmanlık yapıyorsun. Ya, bu kadar laf söylenen biri
gelip de oturamaz. Yalan söylüyor bize." ifadelerini kullandı.
Yaşanan 'şerefsiz' tartışmasının ardından Atalay, "Ben, hayatını
çok sakin, mütevazi yaşayan bir insanım. Hiç kimseye hakaret de
etmem ve insanların hakkını, hukukunu çok gözetirim. Ama bunları
söyleyenler şu tutanakları çıkarsınlar, burada neler konuşmuşlar,
biz niçin onları söylemek durumunda kalmışız lütfen baksınlar.
Yoksa, hiçbir milletvekilini incitmek gibi bir niyetim yoktur. Öyle
bir yanlışım varsa onu geri alırım ben, geri alıyorum. Öyle bir
şeyim yoktur ama burada eğer üsluptan söz edeceksek bu herkesi
bağlar, sadece bakanı değil. Muhalefet milletvekili olmak
eleştirinin sınırını aşan hakaret hakkı falan vermez. Hepimiz
birbirimizin hakkını koruyacağız ama haddini aşma, hakaret varsa
da, müsaade edin, biz de hakkımızı koruruz, cevabını veririz." diye
konuştu.
MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da, Atalay'a tepki gösterdi.
Köstebek suçlamasının bir iftira olduğunu dile getiren Atalay,
"İsmini söylemeyeyim zaten onun için yargı da gerekeni kendi
yüzlerine vurmuştur. O zaman da söyledim, zerre kadar onuru
olanlar, onuruna önem verenler başkasının onuruyla oynamaz. Ben,
orada o gün de bunu söyledim, bugün de söylüyorum." dedi.
CHP'li Veli Ağbaba'nın Ergenekon, Balyoz konusuyla ilgili soruyu
anlayıp cevabını hazırlayamadığını dile getiren Atalay, "Bu Millî
İstihbarat Teşkilatı'ndan sordum tekrar 'Bir rapor var mı Başbakana
falanca zamanda sunulmuş?' diye. 'Öyle bir şey yok.' dedi. Ben de o
cevabı size söylüyorum." şeklinde konuştu.
Atalay'ın konuşması sırasında sık sık sözlü sataşmalar yaşandı.
Atalay, şöyle devam etti: "Dünyadaki ve teknolojideki gelişmeler
karşısında değişen görev ve faaliyetler çeşitlenmesi nedeniyle
Bakanlar Kurulu'nca verilebilecek görevler eklendiğinden, anılan
hüküm çıkarılmaktadır. Son olarak da çözüm süreciyle ilgili.
Arkadaşlarımızın kendi ifadeleri, biz zerre kadar paylaşmıyoruz,
kendileri bilir. 'Yıkım projesi' diyorlar. 'Vicdanınız rahat mı?'
Türkiye'nin hangi köklü sorunu çözülse biz mutlu oluyoruz. Şu anda
da, inşallah, eğer Türkiye'den kazırsak terörü ve Türkiye bütün
sınırları içinde, 77 milyon kardeşçe yaşarsa -ki bu seçim ortamı
ilk defa o bölgedeki insanlara da demokrasinin şiddetten ne kadar
tercih edilir olduğunu gösterdi, demokrasinin tadı alınıyor-
dolayısıyla ülkemizin birliği, bütünlüğü içinde bunu başarırsak
burada payım olduğu için çok onur duyacağım, çok gurur duyacağım ve
inşallah Türkiye bunu başarır. Başta söylediğim gibi, değerli
milletvekillerim, bizler hepimiz Türkiye'de bu kanı nasıl
durdururuz, bu kardeşliği nasıl artırırız, şiddet yerine
demokrasiyle hak ve hukukun nasıl savunulacağını, efendim, ülkede
nasıl kurarız, demokrasiyi nasıl daha fazla yerleştiririz, bunun
mücadelesini yapıyoruz. Allah biliyor, benim en büyük isteğim bu,
hepimizin, sizlerin de isteği bu, inşallah buna muvaffak oluruz.
Benim vicdanım çok rahat, onu da ifade edeyim. Tekrar, 2
milletvekilimiz 'Bizlere hakaret…' falan... Hiçbir milletvekilime
hakaret etmem. Sert konuşmalar karşısında eğer sesimin tonu
yükseldiyse - öyle anlıyorsanız anlamayın - öyle bir hakaret
algılaması varsa da geri alıyorum, yanlıştır."
Vural ise "Bilindiği gibi, bu PKK'yla görüşmede bir 'şerefsizlik'
iddiası olmuştu. 'Bununla görüşen, işte, ispat etmezse
şerefsizdir.' diye söylenmişti. Bunun üzerine bu şerefsizlikle
ilgili, bu görüşmeler neticesinde kime atfedildiği ortaya çıktı.
Bu, genel olarak böyle bir iddia karşısında böylesine bir
sorumluluğun siyasi iktidarın üzerinde olduğunu ifade eden bir
ifade üzerine, doğrudan doğruya Sayın Bakan bir milletvekilimize
'Şerefsiz sensin!' diyerek hakaret etmiştir. Hem Genel Kurul'dan,
hem sayın milletvekilinden özür dilemeye davet ediyorum." şeklinde
konuştu.
Atalay, 'şerefsiz' tartışmasına ilişkin Meclis tutanaklarını okudu.
Tartışmaların sürmesi üzerine birleşime 15 dakika ara verildi. Grup
Başkanvekilleriyle görüşen Meral Akşener, birleşime kaldığı yerden
devam etti. Vural, "Bu konuda kendileri söylemiştir. 'Görüşen
şerefsizdir.' demiştir. Dolayısıyla bu konuda kendilerinin
söylediği sözü sanki biz söylemişiz gibi algılayıp bizatihi kişisel
olarak 'Şerefsiz sensin!' demesi doğrudan doğruya hakarettir,
küfürdür." dedi.
Daha sonra Atalay, "Ben o milletvekilimize söylediğim 'şerefsiz
sensin' ifadesini geri alıyorum. Alıyorum ben, yine de alıyorum.
Ama bu tutanağı da sizlere okudum. Sayın Başkanın takdirine
sunuyorum. Sayın Başkan bana 'bunu düzeltin' anlamında söz verdi,
ben düzeltiyorum. Ama bu tutanaktaki bu kadar sözü de siz nereye ne
yapacaksanız yapın." ifadelerini kullandı. AK Partili bazı
milletvekilleri de sözün geri alınmamasını istedi.
MHP Aydın Milletvekili Ali Uzunırmak ise "Şimdi, burada çok değişik
bir alanda tartışma yaşandı. Bu 'şerefsizlik' meselesi Sayın
Başbakan tarafından ve Sayın Bülent Arınç Bey tarafından bir
kongrede ve bir seçim meydanında söylenmiş. 'PKK örgütüyle görüşen
şerefsizdir.' gibi bir kelime kullanıldı ve bu benim ithamım
değildir. Yani hükümet yetkililerine ben 'şerefsiz' demedim,
kendileri diyorlar 'Görüşen şerefsizdir.' Ben onu yorumlayarak
dedim ki: 'Siz hükûmetin 'devlet görüşüyor' savunmasıyla devlet
adına görüşenleri şerefsiz yaptınız yani 'Görüşenler şerefsizdir.'
demekle emir verdiklerinizi şerefsiz yaptınız.' Buradan hareketle
Sayın Bakanın, hem bana, hem size varıncaya kadar hakaret etmesini
ben kınıyorum. Eğer benim sözümden -ben bir kişiye 'Şerefsiz'
demedim- böyle bir şey anlaşıldıysa, ben böyle bir şeyi
kastetmedim, bunun bilinmesini isterim. Ben kendi sözleriyle
kendilerinin ne noktaya geldiğini izah ettim. Benim sözümde kişiye
hakaret yoktur." değerlendirmesinde bulundu.
TBMM Başkanvekili Meral Akşener, "Yapılan ikinci yoklamada da
toplantı yeter sayısı bulunamadığından, sözlü soru önergeleri ve
kanun tasarı ve teklifleri ile komisyonlardan gelen diğer işleri
sırasıyla görüşmek için 15 Nisan 2014 Salı günü saat 15.00'te
toplanmak üzere birleşimi kapatıyorum." dedi. CİHAN
Yorumlar