BDP'li İdris Baluken HSYK düzenlemesine eleştirdi
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HSYK düzenlemesiyle ilgili kuvvetler ayrılığının gerçek anlamda hayata geçirecek düzenlemelerden çok, gerek yürütme gerek yargıdan gelen hamlelerin, kendi iktidarını sağlayacak bazı çabalarla şekillendiğini söyledi.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, HSYK düzenlemesiyle ilgili
kuvvetler ayrılığının gerçek anlamda hayata geçirecek
düzenlemelerden çok, gerek yürütme gerek yargıdan gelen hamlelerin,
kendi iktidarını sağlayacak bazı çabalarla şekillendiğini söyledi.
Baluken, gerek hükümetin, yargının tüm kurumlarını kendisine
bağlamasını gerekse de yargı kurumlarının neredeyse Meclis'e yön
çizecek açıklamalarını yanlış bulduklarını kaydetti.
BDP Grup Başkanvekili İdris Baluken ile BDP Batman Milletvekili
Bengi Yıldız, Çalışan Gazeteciler Günü sebebiyle Parlamento
Muhabirleri Derneği'ni ziyaret etti. Meclis'te gerçekleşen
ziyarette gündeme ilişkin soruları cevaplayan BDP Grup Başkanvekili
İdris Baluken, HSYK düzenlemesini değerlendirdi.
Bu ülkedeki son haftalarda yaşanan gelişmeleri büyük bir kaygıyla
izlediklerini belirten Baluken, kuvvetler ayrılığının hiçe
sayıldığı, yasama, yargı ve yürütme erklerinin birbirine uyum
sağlamaya çalıştığı, büyük bir iktidar çatışmasının olunduğu
dönemden geçildiğini ifade etti.
Yapılan düzenlemelerin tamamının bu iktidar çekişmesinin karşılıklı
hamleleri olduğunu düşündüklerini belirten Baluken, "Kuvvetler
ayrılığının gerçek anlamda hayata geçirecek düzenlemelerden çok,
gerek yürütme gerek yargıdan gelen hamlelerin, kendi iktidarını
sağlayacak bazı çabalarla şekillendiğini, kabul edilemez
gördüğümüzü ifade etmiştik. HSYK düzenlemesini de bu çerçevede ele
alıyoruz. Tarafsız, adaleti sağlayacak bir mekanizma haline
getirmekten çok kendi denetimi, vesayeti altına almaya çalışan
karşılıklı iki gücün bir çatışması şeklinde çabayla karşı
karşıyayız. Her iki tavrı da yanlış buluyoruz. Gerek hükümetin
yargının tüm kurumlarını kendisine bağlamasını gerekse de yargı
kurumlarının neredeyse Meclis'e yön çizecek açıklamalarını yanlış
buluyoruz." dedi.
12 Eylül referandumunu boykot ettiklerini dile getiren Baluken,
şimdi hükümet, cemaat kavgasından sonra yargıyı tamamen kendisine
bağlamak noktasında bazı düzenlemeler yapıldığını ifade etti.
Burada bir demokratikleşme kaygısı olmadığını rahatlıklı
söyleyebileceklerini dile getiren Baluken, şöyle devam etti: "Bu
kadar önemli tartışmaların olduğu bir dönemde, hükümet yapmış
olduğu bir çalışmayı siyasi partilerle görüşme, ortaklaştırma
kaygısı bile taşımıyor. Ülkenin geleceğini bu kadar ilgilendiren
bir çalışma söz konusuysa, bunu siyasi partilerle, sivil toplumla,
akademik çevrelerle ciddi bir şekilde tartışması, kuvvetler
ayrılığına denk düşecek şekilde tesis etmesi gerektiğini
düşünüyoruz. HSYK'nın Adalet Bakanı'nın yetkili olduğu bir
düzenleme ile ele almasını kabul edilemez buluyoruz. Ama HSYK'nın
şu anki durumu da son derece vahimdir. HSYK, yargının adalet
dağıtan tarafsız konumununu gözetleyen bir kurum olmaktan
çıkmıştır. Daha çok bir kadrolaşmanın yaşandığı, belki de paralel
bir örgütlenmenin mevcudiyetini hakim kıldığı, zaman zaman siyasi
açıklamalar yapan bir konuma gelmiştir. Bundan çıkmanın yolu son
derece net: Biz mevcut Anayasa'nın mutlaka değişmesi gerektiğini
düşünüyoruz. Tam da bu kaos durumunda, kriz ortamında bunun güçlü
hamlelerini yapabileceğimize inanıyoruz. Özetle iktidar
çatışmalarının bir tarafı olmaktan özenle kaçınıyoruz." CİHAN
Yorumlar