BDP’li Demirtaş: Tahliyelerin toplu halde olacağı formüller öneriyoruz

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Eş Başkanı Selahattin Demirtaş, Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları kişisel başvuru ile tahliye edilen 4’ü BDP’li ve biri bağımsız 5 milletvekili ile ilgili açıklamalarda bulundu. Tahliyelerin ardından milletvekillerinin ve kendilerinin yaşadığı sevincin buruk olduğunu ifade eden Demirtaş, “Çünkü daha binlerce siyasi tutuklu var içeride. Hem belediye başkanlarımız için başvuru yapılıyor aynı zamanda, köklü çözüm bulmaya çalışıyoruz. Tek tek arkadaşlarımızın tahliyesini düzenlemeden öte tahliyelerin tümden toplu halde olacağı, bundan sonra da bu şekilde hukuksuz tutuklamaların olmayacağı formüller öneriyoruz.” dedi.

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Parti Meclisi toplantısı partinin Balgat’taki Genel Merkezi’nde yapıldı. Toplantıya Anayasa Mahkemesi'ne yaptıkları kişisel başvuru ile tahliye edilen BDP Şırnak Milletvekili Selma Irmak, Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım, Şanlıurfa Milletvekili İbrahim Ayhan ve Bağımsız Van Milletvekili Kemal Aktaş da katıldı. Daha önce toplantıya katılacağı belirtilen BDP Şırnak Milletvekili Faysal Sarıyıldız ise uçağının rötar yaptığı gerekçesiyle toplantıya katılmadı.

Toplantı öncesi BDP Eşbaşkanı Selahattin Demirtaş basın mensuplarının sorularını cevapladı. Bir gazetecinin, 'Milletvekillerinin tahliyeleri ile ilgili değerlendirmelerinizi alabilir miyiz?' şeklindeki sorusuna Demirtaş, şu cevabı verdi: “4 yıldır haksız hukuksuz bir şekilde yargısız sorgusuz bir şekilde tutuklu olan ama bugün serbest kalan bütün vekil arkadaşlarımıza geçmiş olsun diyorum. Aramızda olmaları bizi, partililerimizi ve halkımızı çok sevindirdi. Onların durumu üzerinden onlara yapılan haksızlık ve hukuksuzluk üzerinden zaten uzun süredir bir mücadele yürüyordu. Arkadaşlarımızın bugün aramızda olması siyasi çalışmalarına başlamaları bizim için çok değerli ve anlamlıdır.”

Tahliyelerin ardından milletvekillerinin ve kendilerinin yaşadığı sevincin buruk olduğunu ifade eden Demirtaş, “Çünkü daha binlerce siyasi tutuklu var içeride. Konumları durumları dosyaları vekillerimizle aynı alan ama maalesef daha ifadeleri ve sorguları yapılmamış binlerce arkadaşımız var. Hatip Dicle var örneğin. Kendi aslında seçilmiş bir milletvekili onun yerine siyasi olarak haklarımızı gasp eden bir kişi milletvekili olarak Parlamento'da Hatip Dicle içeride. Biri milletvekilliğinin keyfini sürüyor öbür arkadaşımız tutuklu olacak. Dolayısıyla Hatip Dicle, Necdet Atalay, Muharrem Erbey olmak üzere binlerce arkadaşımız gençlikten, kadın meclislerinden arkadaşlarımızın tamamının tahliye olması, ancak tümden bizi sevindirir. Arkadaşlarımızın tahliyesi adaletin gerçekleştiği anlamına gelmiyor. Adalet yıllardır katledildi zaten, arkadaşlarımız gözaltına alınması bile adaletsizlikti. Bırakın gözaltına alınmayı 4 yıl haksız tutuklu kaldılar. Artık vekillerin salıverilmesi üzerinden vekillerimizi de rehin alan bu hukuksuzluk sistemi artık değişmeli. Başbakan kendi oğlunu bu yargıya teslim edebiliyor mu? Gönül rahatlığıyla etmiyor. Sorguya, ifadeye bile göndermiyor, niye güvenmiyor bu yargıya, biz niye güvenelim. Halkın evlatları üvey evlat mı? Başbakan'ınki kıymetli de bizimkiler kıymetsiz mi? Başbakan'ınki can da bizimki başka bir şey mi? O nedenle bu yargının tümden ortadan kaldırılması lazım. Özel yetkili mahkemelerin terörle mücadele kanununu tümden kaldırılmalı lazım. Başka türlü bu adaletsizlikleri önlemek mümkün değil.” şeklinde konuştu.

FEYZİOĞLU’NUN BALYOZ VE ERGENEKON DAVALARI DIŞINDAKİLERİ ZİKRETMEMESİ EKSİKLİKTİR

Türkiye Barolar Birliği Başkanı Metin Feyzioğlu’nun birkaç gündür bulunduğu temasların önemli olduğunu vurgulayan Demirtaş, “Ama Barolar Sirliği gibi bütün avukatları, hukukçuları temsil eden bir kurumun Balyoz ve Ergenekon davaları dışındaki hiçbir davayı zikretmiyor olması büyük bir yanlışlık, eksiklik olarak görüyorum. Bu mahkemeler sadece Balyoz ve Ergenekon davalarını mı yargıladı. On binlerce yüz binlerce insan bu ve DGM diye adlandırılan mahkeme tarafından cezalandırıldı. Haksız bir şekilde yargılandı. Barolar Birliği başkanının da haksız bir şekilde Balyoz ve Ergenekon davaları için girişimde bulunuyoruz hissiyatını veya izlenimini veriyor olmasını yadırgadım. Bu mahkemelerin yargıladığı mahkemelerin hepsinin dosyasının yeniden ele alınması lazım. Temmuz 2012’den önce bu mahkemeler adil mi yargılıyordu. 5 Temmuz’u baz alacağız tartışmalarını doğru bulmuyoruz. Geriye doğru ne kadar yürütülürse geniş bir kapsamda dosyaların yeniden ele alınması gerektiğini düşünüyoruz. Bugün adalet yerini bulmadı, adaletsizlik tescil edilmiş oldu. Arkadaşlarımızın aramızda olması adaletin gerçekleştiği anlamına gelmiyor, adaletsizliğin halen devam ediyor olduğunu unutmuyoruz, bu konudaki siyasi mücadelemizi sürdüreceğiz. Ama yine de arkadaşlarımızın aramızda olması bizleri son derece sevindirmiştir.” açıklamasında bulundu.

"TUTUKLU BELEDİYE BAŞKANLARIMIZLA İLGİLİ AVUKATLAR HER GÜN BAŞVURULAR YAPIYOR"

Bir gazetecinin, 'Meclis’te önemli bir komisyon işbaşı yapıyor BDP olarak somut bir öneriniz olacak mı?' sorusuna Demirtaş, “Özel yetkili mahkemelerin tümden kaldırılmasını, Terörle Mücadele Kanunu'nun tümden kaldırılmasını savunuyoruz. Ayrıca Anayasa'nın dokunulmazlıkla ilgili parlamenter dokunulmazlığını sarsan 14. Maddeye atıf yapan kısımlarla ilgili değişiklik öneriyoruz. Parlamenter dokunulmazlığı ifade özgürlüğü, kürsü dokunulmazlığı ile sınırlanmalı. Bundan dolayı da hiçbir parlamenter tutuklanmamalı. Tutuklu olanlar serbest kalmalı. Bunun ötesinde hiçbir yaklaşımı parlamentere yönelik yaklaşımı kabul etmiyoruz hangi partiden olursa olsun. Parlamenterler seçildiği anda görev yeri olan Parlamento'da olmalıdır. Önerilerimiz bunlardır. Ayrıca milletvekilimiz HDP Eş Başkanı Sabahat Tuncel’in de durumu var. Bu mahkemeler yargıladı sayın vekilimizi ve ceza verdi. Bu cezanın da ortadan kaldırılacağı bir düzenlemenin yapılması lazım.” ifadelerini kullandı.

Başka bir gazetecinin, 'Tutuklu belediye başkanları için anayasa mahkemesine herhangi bir başvuruda bulundunuz mu?' sorusu üzerine ise Demirtaş şunları söyledi: “Doğru. Hem belediye başkanlarımız için başvuru yapılıyor, aynı zamanda köklü çözüm bulmaya çalışıyoruz. Tek tek arkadaşlarımızın tahliyesini düzenlemeden öte tahliyelerin tümden toplu halde olacağı, bundan sonra da bu şekilde hukuksuz tutuklamaların olmayacağı formüller öneriyoruz. Parlamento'da şu anki toplantıda BDP’nin önerisi bu çerçevede olacaktır. Seçilmiş belediye başkanının durumu da milletvekilinden farklı değil. Onların da temsiliyet hakkı, seçilmiş olmaktan kaynaklanan hakları gasp edilmiş durumda. Anayasa Mahkemesi'nin vekillerle ilgili verdiği karar bütün seçilmişlere teşmil edilebilir, etmelidir de. Belediye başkanlarımızla ilgili avukatlar her gün başvuruları yapıyor.” CİHAN