BDP'li Beştaş: Bir çocuk için Türkiye'de yaşamak tehlikeli ve zor bir iştir

BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı İnsan Hakları ve Hukuk Komisyonu Başkanı Meral Danış Beştaş, "Bir çocuk için Türkiye de yaşamak tehlikeli ve zor bir iştir.

Google Haberlere Abone ol
BDP'li Beştaş: Bir çocuk için Türkiye'de yaşamak tehlikeli ve zor bir iştir

BDP Eş Genel Başkan Yardımcısı İnsan Hakları ve Hukuk Komisyonu Başkanı Meral Danış Beştaş, "Bir çocuk için Türkiye de yaşamak tehlikeli ve zor bir iştir." diye konuştu.

Meral Danış Beştaş, partisi adına yayımladığı mesajda, ''Toplumun geleceği, kültür ve medeniyetlerin taşıyıcıları olarak çocuklar Türkiye de 23 Nisan da sembolik olarak oturdukları yönetici koltuğundan kalkıp nasıl bir topluma karışıyorlar?” diye sordu. Bu soruya Türkiye açısından olumlu yanıt vermenin imkansız olduğunu belirten Bektaş, çocukların özgür ve güvenli bir toplumda yaşamasını kendisi için tehlike sayan ve onların haklarını çekince koymak suretiyle daraltan,engelleyen devlet aklının, onları öldürmekten onlara işkence etmekten de çekinmeyeceği ve onlara güvenli ve sağlıklı bir gelecek de vadetmeyeceğini ifade etti. Bektaş, Türkiye’nin yakın geçmiş çocuk hakları karnesi hiç de iç açıcı olmadığını belirterek, şöyle konuştu: ''544 patlamada 284 çocuk yaşamını yitirdi, 253 çocuk yaralandı 2003 yılında: İşkence gördüğü tespit edilen 779 kişiden 96’sı çocuktu. Şiddet içeren 109 bin olayda 10 bin 383 çocuk fiziki ve manevi zarar gördü. Aile içinde yaşanan 5142 şiddet olayında 424 çocuk şiddete maruz kalarak yaralandı. Polis tarafından haklarında işlem yapılan çocuk sayısı 83 bin 249 olarak tespit edildi ve yine aynı yıl 57 bin 587 çocuğun bağımlılık içeren madde kullandığı tespit edildi. 640 bin kız çocuğu okula gönderilmeyerek eğitim hakkından mahrum bırakıldı.”
Günümüzde uluslararası toplumda hukuk ve demokrasi fikri temelinde gelişen ve yaygınlaşan çocuk haklarının Türkiye de hukuk düzleminde kurumsallaşmak yerine ihlaller ile gündeme gelmeye devam ettiğini kaydeden BDP’li Bektaş,”Bir çocuk için Türkiye'de yaşamak tehlikeli ve zor bir iştir.”

Türkiye de temel insan hakları ihlallerin varlığı yanında, görülüyor ki; çocuk haklarının da sıklıkla ihlal edildiğini savunan Bektaş, ''Çocuklara armağan edilmesi gereken sembolik seremoniler ve bayramlar değil ve fakat çocukların özgür ve güvenli bir biçimde yaşayacakları, cezaevlerinde tecavüze uğramayacakları, hukuksuz yargılamalarla ‘ terörist’ ilan edilmeyecekleri kendi anadillerinde eğitim alabilecekleri, her türlü şiddet ve nefretten devlet ve toplum tarafından korunacakları bir ülkedir." ifadelerini kullandı.

''ÇOCUKLARIN GÜVENİ DEVLETİN ÖNCELİKLİ GÖREVİ''

Türkiye’yi çocukların güvenle yaşayabileceği bir yer yapmanın devletin öncelikli görevi olduğuna dikkat çeken Danış, yapılması gerekenleri de şöyle aktardı: ''Çocukların kişisel gelişimi için yükümlülüklerini yerine getirmeyen devlet kurumları ve yetkililer kanunlarla sorun yaşayan çocukları cezalandırma yaklaşımına son vermeli. Çocuklar bakımından tutuklama son seçenek olmalıdır. Türkiye Cumhuriyeti Anayasa ve yasaları Çocuk Hakları Sözleşmesiyle uyumlu hale getirmelidir. Çocuk Hakları Sözleşmesi’nin bireysel başvuru hakkı ile ilgili ek protokolü onaylanmalıdır.
Çocuğa yönelik şiddet ve çocuk intiharlarına ilişkin önleyici mekanizmalar oluşturulmalıdır. TÜİK istatistiklerinde çocuklar görünür kılınmalıdır. İstatistikler 0–18 yaş grubuna ilişkin verilerin net olarak görülebileceği yöntemler ve yaş aralıkları bazında toplanmalıdır. Devletin Çocuk Hakları Sözleşmesi’ndeki çekinceleri kaldırması, anadilde eğitim başta olmak üzere, çocukların toplumsal süreçlere katılımlarının önündeki engellerin kaldırılması için gerekli düzenlemeleri yapması gerekmektedir. Özellikle sınır bölgeleri dışında kalan alanlardaki kara mayınları temizlenmeli; temizleme sürecinde gerekli işaretlemeler ve mayın risk eğitimleri yapılmalıdır. İşaretleme ve eğitimler risk gruplarının anadillerinde yapılmalıdır.
Çocukların cinsel istismarı vakalarında failleri cezalandırmayı engelleyen ‘rızası ile‘ veya ‘çocuğun ruh sağlının bozulma’ şartlarına bakılmasına son verilmelidir.”
CİHAN

Yorumlar