BDP'den Halepçe katliamı açıklaması

BDP Genel Merkezi’nden, 26 yıl önce 16 Mart 1988 yılında Halepçe’de yaşanan katliamı lanetleyen yazılı açıklama yapıldı.

Google Haberlere Abone ol
BDP'den Halepçe katliamı açıklaması

BDP Genel Merkezi’nden, 26 yıl önce 16 Mart 1988 yılında Halepçe’de yaşanan katliamı lanetleyen yazılı açıklama yapıldı. Açıklamada, “Unutulmamalıdır ki, halkların örgütlü ve demokratik gücü karşısında hiçbir katliamcı zihniyet varlığını devam ettiremez, sonuç alamaz." denildi.

    Zalimler ve diktatöreler tarihinin en kanlı sayfalarından birisinin de bundan 26 yıl önce 16 Mart 1988’de Halepçe’de Kürt halkı için yazıldığına işaret edilen açıklamada, “Saddam diktatörlüğü tarafından kimyasal ve biyolojik silahlarla gerçekleştirilen katliamda 5 binin üzerinde Kürt hayatını kaybetmiş, binlercesi de sakat kalmıştır. Bu silahların etkisi kuşaklar boyunca sürmüştür. Saddam diktatörlüğünün yıkılmış olması Kürt halkının acılarını hafifletmeye yetmemiştir. Zira Saddam diktatörlüğünü politik olarak destekleyen uluslararası güçlerin bu katliamdaki rolleri tarih ve insanlık karşısında halen hesap vermiş değildir. İşlenen bu insanlık suçlarında sorumluların hesap vermemiş olması, Halepçe’de olduğu gibi, 12 Mart 2004’de Suriye rejiminin Qamişlo’da 30 Kürt’ü katletmesini ve son olarak 18 Aralık 2011’de Roboski’de çoğu çocuk olan 34 kişinin bombalanmasıyla yine Kürtlerin katledilmesi sonucunu getirmiştir.” hatırlatması yapıldı.

    “SOYKIRIMCI ZİHNİYET YARGILANMADAN KATLİAMLARIN İZLERİ SİLİNMEYECEK”

    İnsanlığın gözleri önünde yapılan bu katliamlar her yönüyle aydınlatılmadan, yaşanan bu soykırım suçlarının hesabı sorulmadan ve bu soykırımcı zihniyet yargılanmadan, katliamların izleri silinmeyecek, muhtemel yeni katliamların önüne geçmenin de mümkün olmayacağı vurgulanan açıklama, şöyle devam etti: “Kaldı ki, katliamlar sadece insan bedenini hedef almıyor. Bir halkın dilini, kimliğini, kültürünü yok saymak, asimile etmek, anadilini yasaklamak, örgütlenme ve siyaset özgürlüğünü engellemek, tarihi-doğayı tahrip etmek de siyasal-kültürel alanda uygulanan bir katliam türüdür. Ve bu yasakçı zihniyetle Halepçe’de Kürt halkı üzerine kimyasal bomba atan zihniyet arasında özünde bir fark yoktur. Ortadoğu’nun en kadim ve mazlum halkı olan Kürt halkı Dersim’den Ağrı’ya, Koçgiri’den Halepçe’ye, Qamişlo’dan Roboski’ye varıncaya kadar tarih boyunca uğradığı katliam ve asimilasyon politikaları karşısında asla zalimlere boyun eğmedi. Kendisini tarih sahnesinden silmeye çalışanlara karşı vermiş olduğu tarihsel diriliş mücadelesiyle varlığını ve onurunu korudu, katliam politikalarını boşa çıkardı.”

    "HİÇBİR KATLİAMCI ZİHNİYET VARLIĞINI DEVAM ETTİREMEZ, SONUÇ ALAMAZ"

    Katliamlarla yok edilmek istenen bir halk gerçekliğinin, bugün Türkiye’de ve Rojava’da olduğu gibi tüm Ortadoğu coğrafyasında en büyük özgürlük ve demokrasi mücadelesine öncülük ettiği dile getirilerek “Herkesin bu gerçeği iyi görmesi ve bir halkın bu destanlı özgürlük yürüyüşü karşısında doğru tutum alması, politikalarını bir kez daha gözden geçirmesi gerekir. Unutulmamalıdır ki, halkların örgütlü ve demokratik gücü karşısında hiçbir katliamcı zihniyet varlığını devam ettiremez, sonuç alamaz. Bu vesileyle bir kez daha Halepçe katliamını lanetliyor, Halepçe şehitlerini ve onların şahsında bugüne kadar ki katliamlarda yaşamını yitirenleri saygıyla anıyoruz.” denildi. CİHAN

Yorumlar