BDP Kadın Meclisleri: Siyasi ve antidemokratik kararı tanımıyoruz

BDP Kadın Meclisleri, iktidar ve hukuksuzluk batağına saplanmış yargı kurumunun, meşruluğunu yitirmiş olmanın faturasını halklara ve demokratik siyasetin temsilcilerine kesme telaşında ısrarcı davrandığını bildirdi.

Google Haberlere Abone ol
BDP Kadın Meclisleri: Siyasi ve antidemokratik kararı tanımıyoruz

BDP Kadın Meclisleri, iktidar ve hukuksuzluk batağına saplanmış yargı kurumunun, meşruluğunu yitirmiş olmanın faturasını halklara ve demokratik siyasetin temsilcilerine kesme telaşında ısrarcı davrandığını bildirdi. Kadın Meclisleri olarak, sürekli hukuksuzluk üreten ve varlığı yokluğundan daha tartışmalı hale gelen hukuk kurumlarının verdiği bu siyasi ve antidemokratik kararı tanımadıklarını vurguladı.

HDP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel'in hapis cezasının onanması üzerine yazılı değerlendirme yapan BDP Kadın Meclisleri, Bunca seçilmişin cezaevlerinde siyasi rehine olarak tutulması, siyasetin ve hukukun kara lekesi olmaya devam ederken, bu rehinelere yenilerinin eklenmek istenmesi, mevcut hukuk sisteminin demokratikleşme önündeki temel engellerden biri olduğunu bir kez daha göstermiştir.
Yargıtay 9. Ceza Dairesi’nin HDP Eş Genel Başkanı ve milletvekili Sebahat Tuncel’in hapis cezasını onaması, Türkiye’de hukukun meşruluğunu bir kez daha sorgulanır hale getirmiştir. Özellikle son süreçte muktedirlerin hesaplaşma ve savaş alanı haline gelen yargı kurumu, verdiği bu kararla adalet ilkesinden ne kadar uzaklaşılabileceğini gözler önüne sermiştir. Roboski katliamının yıldönümünde verilen bu karar, Kürtlere ve demokratik siyasette ısrarcı tüm kesimlere siyasi bir mesaj niteliğindedir." açıklamasını yaptı.

"CEZAEVLERİ SİYASİ TUTSAKLIK MEKANI"

Açıklamada, "Mehmet Ağar gibi ismi katliamlarla ve her türlü kirlilikle anılanların yargı kurumu tarafından aklanıp serbest bırakılması, buna karşılık onurlu, demokratik mücadele ve siyasetin simgesi haline gelmiş, tüm ezilenlerin, ötekileştirilenlerin sesi olmuş Sebahat Tuncel’in ağır cezaya mahkûm edilmesi tesadüf değildir. Bu ceza, Türkiye’deki cezaevlerinin suçlular için değil, demokratik siyaset yapanlar için siyasi tutsaklık mekânları olarak kullanıldığının göstergesidir. Bu gün Türkiye cezaevleri siyasi rehinelerin doldurulduğu çağdışı kurumlar haline gelmiştir. Bu kurumlar ve yargı kararları demokratik siyaset taraflarına karşı sürekli bir tehdit unsuru olarak kullanılmaktadır. Yargıtay’ın Sebahat Tuncel’in cezasını onaması hukuki bir karar değil, bu tehdit siyasetinin bir parçasıdır. Sebahat Tuncel şahsında, Kürtlerin, emekçilerin, Alevilerin, farklı cinsel kimliklerin, tüm ezilen kesimlerin ve özellikle de kadınların muhalefetini ve özgürlük mücadelesini bastırma siyasetidir." ifadelerine yer verildi.

"KARAR, BİZİM İÇİN YOK HÜKMÜNDEDİR"

Barış ve Demokrasi Partisi Kadın Meclisleri olarak, sürekli hukuksuzluk üreten ve varlığı yokluğundan daha tartışmalı hale gelen hukuk kurumlarının verdiği bu siyasi ve antidemokratik kararı tanımadıklarına vurgu yapılarak, "Mevcut hukuk sisteminde nasıl ki hukuk yok hükmündeyse, bu kurumların verdiği kararlar da bizim için yok hükmündedir. Bu tür kararlar şimdiye mücadelemizi engelleyemediği gibi bundan sonra da engelleyemeyecektir. Sebahat Tuncel halkların ve kadınların özgürlük mücadelesinin önemli bir üyesi olmaya devam edecektir. Barış, özgürlük ve demokrasi mücadelesi veren tüm kesimlere, bu siyasi ve antidemokratik karara karşı mücadelemizi yükseltme çağrısı yapıyoruz." denildi.
CİHAN

Yorumlar