BBP’li Şenliler: Yargı üzerinde çok büyük operasyonlar yapılmaktadır

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, "Yargı üzerinde çok büyük operasyonlar yapılmaktadır. Siyasi iktidar kendilerinden olmayanı, yakın görmediklerini ötekileştirme, karşı gruba atma, onları uluslararası...

Google Haberlere Abone ol
BBP’li Şenliler: Yargı üzerinde çok büyük operasyonlar yapılmaktadır

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, "Yargı üzerinde çok büyük operasyonlar yapılmaktadır. Siyasi iktidar kendilerinden olmayanı, yakın görmediklerini ötekileştirme, karşı gruba atma, onları uluslararası işbirlikçi gibi iftiralarla yaftalamaya kalkışmaktadır." dedi.

BBP Genel Başkan Yardımcısı Selahattin Şenliler, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın işaret ederek, hedef göstererek Hizmet Hareketi'ne yönelik bazı kararların alındığı ve buna bağlı olarak soruşturma başlatıldığını söyledi. Şenliler, "Son zamanlarda siyasi iktidarın Başbakan'ın işaret göstermesi üzerine tamamen siyasi olduğuna inandığımız bazı kararların alındığını, bazı soruşturmaların başlatıldığını üzülerek görmekteyiz. Türkiye’de bir gönül hareketi olarak bildiğimiz Hizmet Hareketi mensuplarının, böyle terörist gibi, anarşist gibi, böyle silahlı terör örgütü yuvaları gibi tanımlanmasını kabullenmek kabul etmek, bunun bir hukuki anlayış içerisinde sunulması doğrusu içimize sinmemektedir. Silahlı terör örgütlerinin kim olduğu bellidir." ifadelerini kullandı.

'HİZMET HAREKETİ İLE PKK TERÖR ÖRGÜTÜNÜ NASIL AYNI KEFEYE KOYABİLİYORSUN?'

AK Parti iktidarını ve Başbakan Erdoğan’ı, askere, polise kurşun sıkan, vatan haini, bölücü terör örgütü PKK ile Hizmet Hareketi'ni aynı şekilde değerlendirmesini sert bir dille eleştiren Şenliler, sözlerine şöyle devam etti: "Eline silah alıp dağlarda vatanı bölmek için askerimize, polisimize kurşun sıkanlar, binlerce vatan evladını şehit edenler, devletin trilyonlarca parasını boşa gitmesine neden olanlardır. Doğuda yollar kesip egemenliklerini ilan edenlerdir. Türk karakollarının yanında bölücü terör örgütü PKK’nın bayrağını sallandırarak, yol kesip vatandaşın seyahat özgürlüğünü engelleyenler dururken, bunların hareketlerini görmezden gelirken, ecdadımızın kanıyla, canıyla bize emanet bıraktığı şanlı istikbalimizin teminatı olan bu mukaddes Türk bayrağımızın yerlere atıldığı, ayaklar altında parçalandığı bir ortamda bunu yapan örgütleri görmezden gelerek, bir gönül hareketini, bir misyon hareketini terör örgütü gibi tanımlamayı ve bunla ilgili soruşturma açılmasını doğrusu hiçbir şekilde içimize sindirebilmiş değiliz. Bu yapılanı son derece yanlış ve hatalı tutum olarak görüyorum. Eğer bu Hizmet Hareketi'nin içerisinde yanlış insanlar var ise hata yapanlar var ise neden daha önce üzerlerine gidilmedi de şimdi tamamen siyasi düşüncülerle ve Sayın Başbakanın işaret etmesi, yol göstermesi ve miting meydanlarında, alenen bir düşman yaratma adına, bir karşı grup yaratma adına sözlerden hareketle böyle bir soruşturma başlatılmıştır? Bunu anlamak mümkün değil."

'28 ŞUBAT’TA BİLE BU İNANAN İNSANLAR BÖYLE İFTİRALARA MARUZ KALMADI'

28 Şubat sürecinde bile inanan insanların böyle iftiralara maruz kalmadığını vurgulayan Şenliler, "Türkiye’de 28 Şubat döneminde inanan insanların maruz kaldığı takibatlar bile bu hareketlerin yanında hafif kalmıştı. Biz 12 Eylül döneminden önce bu terör olaylarını çok iyi yaşamış, silahlı terör örgütlerini, eylemlerini, çok iyi bilen bir ekolden geliyoruz. Bizler silahlı propaganda birlikçilerinin, Dev-Gençlerin, Dev Solcuların, DHKPC örgütlerin hücre evlerini, hücre evlerinde alınan kararları, devlet büyüklerine nasıl suikast düzenlediklerini, yıkıcı ve bölücü faaliyetlerde olduklarını çok iyi gördük ve yaşadık. Şu anda Türkiye’de alnı secdeye gelen bütün gayretini ülkenin vatananın birliğine, bütünlüğüne adayan, abdestinde, namazında, Allah’ının kitabını, Kur’an'ını bilen inançlı insanlar yetiştiren ve böyle olduğuna inandığımız insanların gayretlerini terörist örgütlerle aynı kefede tartmak gibi bir gafletin içerisinde bulunması kesinlikle kabul edilemez. Bu ülkede gerek 12 Eylül öncesinde gerek 28 Şubat döneminde her türlü takibatı, her türlü cadı avını gördük fakat şu anda yapılanları o zamandaki yapılanları kapatacak seviyeye geldik. Mukaddes dini değerlerin savunucusu durumunda olduğunu söyleyen siyasi iktidarın böyle bir uygulama içerisinde olmasını kabul etmek doğru değildir." sözlerini kaydetti.

'ADALETİN SİYASALLAŞMAMASI LAZIM'

"Adalet mekanizması ciddi bir yara almıştır. Adli mekanizma ciddi bir yara almıştır. Adaletin siyasallaşmaması lazım. Adalet herkese her durumda lazımdır.” diyen Şenliler, şöyle devam etti: "Kendimize göre yargı, kendimize göre bir mahkeme oluşturmak bir sonraki dönemde başka iktidarların kendilerine göre yeni bir anlayışla yeni yapılanmalar oluşturması devlete zaafiyet yaratacaktır. Biz zaafiyet yaratılması taraftarı değiliz. Adalet her şeye rağmen mutlak tarafsız, mutlak bağımısız, mutlak herkesin hak ve hukukunu tesis etmek zorundadır. Siyasi iktidarlara göre, siyasi iktidarların siyaset anlayışına göre adalet şekillendirilemez, adalet yönlendirilemez."

'YARGI ÜZERİNDE ÇOK BÜYÜK OPERASYONLAR YAPILMAKTADIR'

Yargı üzerinde çok büyük bir operasyonlar yapıldığına dikkat çeken Şenliler, "Siyasi iktidar kendilerinden olmayanı, yakın görmediklerini ötekileştirme, karşı gruba atma, onları uluslararası işbirlikçi gibi iftiralarla yaftalamaya kalkışmaktadır. Bu işler nedeniyle adli makamlardaki savcı, hakim, polis ve değişik yerlerdeki kamu görevlilerin görevden alınması ve yerine başka birilerinin atanması ve bu uygulamaların devam etmesi bizde acaba 17- 25 Aralık yolsuzluk ve rüşvet operasyonlarına karşı 'neden sen oraları karıştırdın, neden bu hırsızlığı ortaya çıkardın, neden üstümüze geliyorsun, ben sana gösteririm' der gibi kamuoyunda bir algı oluştu. Yani Hizmet Hareketi'ne yönelik operasyon, soruşturma başlatılmasının altında yatan bir algı operasyonu, hedefi başka yöne saptırmak olarak algılanmaktadır. Bu yapılanlar memlekete hayır getirmez, toplumu ayrıştırmakta ve insanlarımızı kin ve nefrete sevk etmektedir. Aslı olan şudur ki; siyasi iktidarlar birleştirmek, kaynaştırmak, toplumu bütünleştirmek fonksiyonu ifa etmesi gerekir. En başta siyasi iktidarın bu görevi, birlik ve beraberliği tesis etmek yerine toplumu bütünleştirmek yerine derin uçurumlar, derin ayrımcılık yaptığını görmekteyiz. Bundan da BBP olarak büyük üzüntü duyuyoruz." ifadelerini kullandı. CİHAN

Yorumlar