BBP'li Çayır: Başbakanın kırıcı ve ötekileştirici üslubunu terk etmesi gerekiyor

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, öfkeyle hareket eden Başbakan Erdoğan’ın kırıcı ve ötekileştirici üslubunu terk etmesi gerektiğini söyledi.

Google Haberlere Abone ol
BBP'li Çayır: Başbakanın kırıcı ve ötekileştirici üslubunu terk etmesi gerekiyor

Büyük Birlik Partisi (BBP) Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, öfkeyle hareket eden Başbakan Erdoğan’ın kırıcı ve ötekileştirici üslubunu terk etmesi gerektiğini söyledi.

Partisinin Kahramanmaraş 12 Şubat merkez ilçe belediye başkan adayı tanıtım toplantısında konuşan BBP Genel Başkan Yardımcısı Remzi Çayır, ülke insanının ayrıştırıcı ve ötekileştirici tavır ve davranışlardan bıktığına değindi. Geçmişte 28 Şubat süreci mimarlarının Müslümanları ötekileştirdiğini hatırlatan Çayır, “Dün 28 Şubat sahipleri Müslümanları ötekileştirirken, dün laiklik adına birileri başka şeyler yaparken bu gün hükümetin Müslümanları veya kimi cemaatleri, kimi gurupları ötekileştirmesini doğru bulmuyoruz. Bu kavganın kimseye faydası yoktur. Bu kavganın galibi yoktur, kaybedeni Türkiye’dir.” dedi.

Başbakan Erdoğan’ın üslubunu eleştiren Çayır, “Sorumluluk makamında bulunan Başbakan’ın derhal bu kırıcı ve ötekileştirici üslubunu terk etmesi lazım. Yani kavgayı çoğaltacak değil, kavgayı yok edecek şekilde hareket etmek lazım. Bizim bu kavgadan oy devşirme gibi bir kaygımız yok. Siyaset, millet insanca yaşşasın diye yapılır, yoksa birlerini zengin etmek, birilerini yukarı çıkarmak için değil. Ben Başbakanın üslubunun üslup olmadığını söylüyorum. Lütfen kimse yarın yüz yüze bakamayacak ifadelerde bulunmasın.” diye konuştu.

Başbakan’ın özel yetkili mahkemelerin kaldırılmasıyla ilgili açıklamalarını da değerlendiren Çayır, böyle bir değişikliğin yapılması durumunda özel yetkili mahkemelerde görülen önemli davaların düşebileceği uyarısında bulundu.

'KİMSEYİ KÂFİRLİKLE SUÇLAMAYACAĞIZ'

Başbakanın öfkeyle hareket ederek bir yanlıştan kaçarken başka bir yanlışa düştüğünü vurgulayan Çayır şunları kaydetti: “2010 referandumunda evet diyen insanlardan birisiyim. Gerekçelerini o dönemde anlatmıştık. Özel yetkili mahkemeleri kaldırırken, şuanda her şeyi öfkeyle yapıyor. Öfkeyle yapılan iş sağlıklı olmaz. Şu anda 12 Eylül davasına bakan mahkeme özel yetkili mahkeme. Yine rahmetli genel başkanımızın şehadetiyle ilgili bakan özel yetkili mahkeme. Yarın özel yetkili mahkemelerde devam eden davalar düşerse ne olacak. Bu mahkemelere kim bakacak. Normal mahkemeler işi çabuklaştırabilecek mi? En azından öfkeyle hareket etme Sayın Başbakan, özel yetkili mahkemelerde devam eden davaların sonuçlanmasını ayrı tut. Tamam demokratikleşmeye evet, hak ve özgürlüklerin sonuna kadar kullanılmasına evet, ama özel yetkili mahkemelerde devam eden davaların bir anda kesilmesine yol açacak şekilde hareket etme. Bir yanlıştan kaçarken başka bir yanlışa düşme. Şu anda Başbakan öfkeyle hareket ediyor, bir yanlıştan kaçarken başka bir yanlışa düşüyor.”

Temiz siyaset yaparak milleten oy isteyeceklerini ifade eden Çayır, “Hiçbir kavganın içerisinde yer almayacağız, kimseyi kâfirlikle suçlamayacağız, ortaklık bozuldu diye bir başkasını şu veya bu şekilde zemmetmeyeceğiz, kimseyi lanetlemeyeceğiz. Biz Allah, vatan, millet diyen herkesi kucaklayacağız. Yanımızda olmasalar dahi bizim için herkes kardeştir. İktidarın yaptığı gibi yapmayacağız.” ifadelerini kullandı.

“KEŞKE PARTİLER EŞİT ŞARTLARDA YARIŞSA”

BBP’nin kendi imkanlarıyla siyaset yaptığını aktaran Çayır, iktidar ve muhalefet partilerinin milletin parasını harcayarak seçim çalışması yaptığını kaydetti. Çayır şöyle konuştu: “Büyük Birlik Partisi’nin imkanları ortada ben burada parasızlıktan bahsetmeyeceğim. Ben AK Parti'nin aldığı 190 trilyondan, hazineden sırf yerel seçimler için aldığı 190 trilyondan, CHP’nin aldığı 90 trilyondan, MHP’nin aldığı 50-60 trilyondan bahsetmeyeceğim. Kendi paraları değil, milletin hazinesinden paraları alarak ne yazık ki seçime gidiyorlar, seçimde milletin parasını harcayarak millete caka atacaklar, millete vaat edecekler, millet bunun farkında olmayacak. Bizim partimiz devletin bu yardımından herhangi bir şekilde yararlanmıyor. Biz kendi imkanlarımızla siyaset yapmaya devam ediyoruz. Keşke bütün partiler bu zeminde olsa ve eşit şartlarda yarışsalar.”

Konuşmasının son bölümünde AKP, CHP ve MHP’ye yüklenen Çayır, “AK Parti'nin 3 dönemdir ortaya koyduğu politika ne yazık ki sona ermiş bulunuyor. AK Parti'nin inandırıcılığı toplumda büyük bir huzursuzluğa, çözülmeye doğru yol almaktadır. Aynı şekilde CHP bildiğimiz CHP. Artık sosyal demokrat olmaktan çıkmış, umudunu ülkücülere ve sağ seçmene bağlamış bir siyasi organizasyon haline gelmiştir. MHP iktidar olmamak için kurulmuş ve iktidar olmamak üzere yemin etmiş yöneticilerin ortaya koyduğu tavırla resmi ortaya koyuyorlar. MHP’nin iktidar olmak ve iktidar olduktan sonra Türkiye ve dünyaya açılım yapmak gibi bir iddiası yok. Türkiye’nin şuan 4’üncü partisiyiz. Ama gönüllerin birinci-ikinci partisiyiz. Rahmetli genel başkanımız ‘gönüllerde taht kurduk ama bir türlü sandıkta yer edinemedik demişti’ inşallah bu seçim bu kırılmayı da beraberinde getirir.” şeklinde konuştu. CİHAN

Yorumlar