Başbakan Yardımcısı İşler: Mısır'daki darbeye tek Türkiye'nin sesi çıktı
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 74. birleşimi saat 14.00'te yoklama yapılarak açıldı.
Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulu'nun 74.
birleşimi saat 14.00'te yoklama yapılarak açıldı. Birleşimi TBMM
Başkanvekili Meral Akşener yönetiyor. Başbakan Yardımcısı Emrullah
İşler, gündem dışı konuşmalara cevap verdi. CHP Genel Başkanı Kemal
Kılıçdaroğlu'na yönelik saldırıyı kınayan İşler, "Bu tür saldırılar
inşallah bu çatı altında bir daha tekerrür etmemesini temenni
ediyorum." dedi.
Kırım bölgesinin Rusya'ya iltihak kararı aldığını hatırlatan İşler,
bu sorunun ortaya çıkmasından bugüne kadar, Türkiye Cumhuriyeti
olarak diplomasi alanında yapılması gereken her ne varsa
yapıldığını savundu. "Sorunu uluslararası boyutlara da taşıdık ve
konjonktürün el verdiği ölçüde de bu sorunda özellikle Kırım'daki
Tatar kardeşlerimizin zarar görmemesi için gayret ediyoruz." diyen
İşler, "Bildiğiniz gibi, Rusya'yla da son derece iyi ilişkilerimiz
var. Şu an, bu mevcut durumda da biz oradaki, Kırım'daki Tatar
kardeşlerimizin haklarını korumak ve savunmak için her türlü
gayreti şimdiye kadar olduğu gibi bundan sonra da göstereceğiz."
diye konuştu.
3 Temmuz 2013 tarihinde Mısır'da bir darbe yaşandığını dile getiren
İşler, dünyada tek sesi çıkan ülkenin Türkiye olduğunu söyledi.
Güçlü bir şekilde darbeyi kınadıklarını, darbecilere karşı bir
mücadele başlattıklarını ve uluslararası toplumu bu darbeye karşı
çıkmaya, sesini yükseltmeye çağırdıklarını anlatan İşler, ancak
uluslararası toplumdan, başta Avrupa Birliği olmak üzere Amerika
Birleşik Devletleri'nden güçlü bir ses çıkmadığını ifade etti.
"Darbe, belki dil ucuyla işte kınanarak geçiştirildi maalesef."
diyen İşler, şöyle devam etti: "Bütün dünya sessiz kalırken o
darbeye, dünyada tek bir güçlü ses çıktı, o da Türkiye'den çıktı ve
darbeyi şiddetle kınadık. Sayın Başbakanımız yapmış oldukları
konuşmalarda ve o zamanki bakanlarımız ve milletvekillerimiz her
platformda bu darbeyi şiddetle kınadılar. O gün o onurlu duruşu
sergiledik ve bugüne kadar da bu tavrımızı devam ettirdik Fakat, o
gün sessiz kalan medeni dünyadan destek alan, cesaret alan
darbeciler maalesef geri adım atacakları yerde sürekli ileri adım
attılar ve Rabia ve El Nahta meydanlarında binlerce insanı dünyanın
gözü önünde katlettiler. O zaman da yine kimsenin sesi çıkmadı.
Yine en gür ses, en gür seda bizden çıktı, Türkiye'den çıktı, AK
Parti Hükûmeti'nden çıktı, Sayın Başbakanımız'dan çıktı. Maalesef
darbeciler sadece öldürmekle yetinmediler, ardından tutuklamalara
başladılar. Darbeye maruz kalan Hürriyet ve Adalet Partisi ve
Müslüman Kardeşler teşkilatının mensupları sorgusuz sualsiz
tutuklandılar ve zindanlara atıldılar. Başta devrik Cumhurbaşkanı
olmak üzere üst düzey yöneticilerin hepsi zindanlara atıldı ve
göstermelik mahkemelerle, özellikle de yarım saat içerisinde
otomatiğe bağlanmış olarak 529 idamın çıkmış olduğu o yargılamayı
yine bütün dünya seyretti ama maalesef yine bütün dünya bu idam
kararlarına da sessiz kaldı. Yine o zaman da idam kararlarını
eleştiren yegâne ses Türkiye'den çıktı, bizden çıktı. Bu idamları
da onaylamıyoruz. Bu idamlara karşı da mücadelemizi sürdüreceğiz
arkadaşlar. Güzel bir gelişme olarak Mısır-Türkiye
Parlamentolararası Dostluk Grubu Başkanımız ve Grup Başkan
Vekilimiz Sayın Mahir Ünal bir çalışma başlattı, grup başkan
vekilleriyle de görüşüyorlar. Bu konuda, Mısır'daki idam
kararlarını eleştiren, kınayan bir ortak deklarasyon için çaba
başlattılar. Umarım, inşallah bu çaba sonuçlanır ve bu konuda ortak
bir deklarasyon yayınlanır. Bu da şu anlama gelecektir: Geçmişte
darbelerden çok çekmiş, birkaç kez darbeye maruz kalmış, darbe
dolayısıyla kapısına kilit vurulmuş Parlamento'nun sesinin gür
çıkması, ortak bir sesle bütün dünyaya seslenmesi ve bu haksız idam
kararlarını kınaması, doğrusu, Parlamentomuz için, Türkiye
Cumhuriyeti için, demokrasimiz için bir onur kaynağı, bir şeref
kaynağı, bir gurur kaynağı olacaktır, diyorum. Bu çabanın başarıyla
sonuçlanmasını temenni ediyorum."
CİHAN
Yorumlar