Başbakan Erdoğan: Kapınıza ablalar gelebilir, bunların inlerinde ablaları var

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, “Kapılarınıza ablalar gelebilir. Çünkü bunların inlerinde ablaları var, imamları var.

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Erdoğan: Kapınıza ablalar gelebilir, bunların inlerinde ablaları var

Başbakan Recep Tayip Erdoğan, “Kapılarınıza ablalar gelebilir. Çünkü bunların inlerinde ablaları var, imamları var. Cami imamları yok. Modern imamları var. Para toplarlar, kapı kapı dolaşırlar. Makbuzsuz topluyorlar. Akıbeti belli değil. Bunlarında hesabını soracağız. Çıkacak meydana. Er veya geç. Kapı çalanlara başka kapıya deyin." diye konuştu.

Başbakan Recep Tayip Erdoğan Niğde’de partisinin düzenlediği mitingde halka seslendi. Başbakan’ın içinde bulunduğu helikopter Niğde Şehir Stadı'na indi. Buradan valiliğe geçen Başbakan Erdoğan, daha sonra şehir meydanında halka seslendi. AK Partililerin sevgi gösterisi üzerinden CHP ve MHP'ye yüklenen Başbakan Erdoğan, "MHP bu sevdayı anlamaz. CHP anlamaz. Onların irtibatları, onların gönül bağları, milletle değil irtibatları, başka yerlerle. CHP Genel Başkanı önceki gün “AK Partiye oy verirseniz, iki elim yakamızda” diyor. Sen kimsin. Sen İstanbul’da, geçen belediye seçimlerinde başkan adayı idin. İkamet koyduğun Kağıthane’nin bile adını unuttu. Kağıttepe, diyecek kadar zavallısın. O seçimde, kendine bile oy kullanamadı. Kendi oy pusulasını bulamayan bir adamdan bu ülkeye yönetici olurmuş. Söyle, bir zavallıdan bu ülkeye idareci olabilir mi? Biz bunun genel müdürlüğünü biliyoruz. Ne sandığı bulurlar, ne milleti bulurlar. Ne de milletin yakasını bulurlar. Tam aksine milletin elleri bunların yakasında olacak.” dedi.

MHP Genel Başkanı'nın, 'nereye oy verirseniz verin, AK Partiye oy vermeyin” dediğini vurgulayan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunlar nasıl siyasetçi. Bunlar bu işi öğrenemedi. Millet için yapmayı, hizmet için yapmayı öğrenemediler. Karar vermişler. Bitlis’te 5 parti bir olmuş. CHP, MHP, BDP, BBP birini bilmiyorum. Bunun beşinin oy toplamı yüzde 7. 40 çürük yumurtadan bir sağlam yumurta olmaz. Bunların hepsini bir araya getir, bunlardan bir şey olmaz. Zannediyorlar, biz bunu yaparsak netice alırız, diyorlar. Alamazlar. CHP ile MHP ruh ikizi idi. Şimdi bunlara birde Pensilvanya eklendi. Şimdi üç kafadar oldular. Bu üç kafadara, üç koyun verin kaybeder, gelirler. İnanın şurada kaybederler. Bu üç kafadarın, işleri güçleri yoktu. Birde kendilerine, kaset işine montaj işine verdiler. Oradan bir şey kazanacaklar. Günlerdir, hukuksuz dinlemeler, montajlar üzerinden siyaset üretiliyor. TBMM’de grup salonlarda, meydanlarda, kaset siyaseti yapıyorlar. 1998 yine bir 17 Aralık. Şu anda MHP gönül vermiş kardeşlerimize sesleniyorum. Şu anda MHP milletvekili olan Meclis Başkanvekili olan bir hanımefendi, DYP milletvekili idi. TBMM’de basın toplantısı yaptı. Ne yaptı biliyor musunuz. Bir gazete yöneticisinin, bürokratlarla yaptığı telefon görüşmelerini yayınladı. O gazete, ayağa kalktı. O gazetenin, dinlenen yazarı küplere bindi. Konuşmaları yayınlayan milletvekiline, tazminat davası açtı. 15 milyar lira tazminat kazandı. Faizi ile 26 bin lira tazminatı Yargıtay onayladı. Bu dinlenen yazarda, unutmuş şekilde kasetler üzerinden bize iftira atıyor. MHP, ödenen tazminatı unutmuş. Ey MHP, yatacak yerin yok. Kasetler üzerinden onlar iftira siyaseti yapıyor.” diye konuştu.

Başbakan, CHP’nin varlığı kasetlere borçlu bir siyaset güttüğünü belirterek, şunları söyledi; “CHP’nin başkanı görüntü kaseti ile oraya başkan olmadı mı? O genel başkanda, ne dese beğenirsiniz, Başbakan'ın bundan haberi var. Yazıklar olsun ya. Benim bundan haberim olsa, kalkar duymazlıktan gelir, yarım saat değil, birçok saat sosyal medyada kalmasını istedim. Ben yarım saat sürmeden, sosyal medyadan kaldırttım. MHP ile ilgili indirildi. CHP ile ilgili yapıldı, indirdik. Neden, bizim kutsallarımızda böyle bir şey yok. İnancımızda yok. Çık meydanlarda, mücadeleni ver. Sandıkta ver. Neticeyi, alabilirsen al. Sabah akşam bunların gündeminde kaset var. Ağızlarında iftira ve montajlar var. Merak etmeyin, bu davaları tek tek açacağız. İnlerine, gireceğiz. İnlerine..Kaçmak yok. Bu illegal kasetler, montajlar, grup salonlarında dinletenlerden tazminatları toplayacağız. Zaten CHP Genel Başkanı LGS iftirası attı. ÖSYM başkanımıza tazminata mahkum oldu. Mahkum olur ve bende çok para aldım. Kayseri Büyükşehir Belediye başkanı çok para aldı. Halkı sucuğa doyurdu. Ama anlamaz. İftira at, tutmazsa izi kalır. Benimle ilgili iftiralar attı. Tazminat aldım. Bunlarda inşallah uygun zamanda halkımızla paylaşacağız.”

BAŞBAKAN HERKESE ŞANTAJ YAPILDI İDDİASI

“3 yıl içinde bir dava dosyasında 3 bin kişinin telefonu dinlenmiş, 454 MHP’nin, CHP, BDP telefonları dinlemişler” diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: “Bakanlar, milletvekillerini dinlemişler. Cumhurbaşkanı'nı, Başbakan'ı, Genelkurmay Başkanı'nı dinliyorlar. Türkiye’nin çok mahrem görüşmelerini dinlemişler, yabancılara servis etmişler. İşadamları, sanatçıları dinlemişler. İşadamlarına şantajlar yapmışlar. Parayı verdin, verdin vermedin, yayınlarız. Haraca bağlıyorlar. Hakim, savcılara şantaj yapmışlar. Gazetecilere yapmışlar. Tele kulak çetesinden siz hesap soracaksınız.”

'KENDİ PARTİLERİNİ KURSUNLAR'

Seçime 27 gün kaldığını aktaran Erdoğan, ablalar söylemini tekrarlayarak, “Kapılarınıza ablalar gelebilir. Çünkü bunların inlerinde ablaları var, imamları var. Cami imamları yok. Modern imamları var. Para toplarlar, kapı kapı dolaşırlar. Makbuzsuz topluyorlar. Akıbeti belli değil. Bunlarında hesabını soracağız. Nerede çıkacak meydana. Er veya geç. Kapı çalanlara başka kapıya deyin. Benim başörtülüme füruat olarak nitelendiren malum zattan dolayımı buraya geldin. Biz başörtüsünden dolayız gidemedik. AK Parti iktidarı okullarımızı bize açtı dedi. İmam hatip okullarını, meslek liselerini kapattılar. İmam hatip liselerini açtı, bu iktidar bundan mı geldi. Üniversite yollarımız açıldı, bundan dolayı mı buraya geldiniz. Onlara şunu söyleyin, yüreğiniz varsa CHP’nin, MHP’nin gölgesinde değil, partinizi kurun öyle gelin deyin. Partinize genel başkan arıyorsanız, Pensilvanya’dan çağır onu gelsin. Türkiye onun vatanı değil mi çıksın gelsin. Niye gelemiyor. Gelsin. Onun vatanı Amerika’mı, Türkiye’ye gelsin. Türkiye’yi Pensilvanya’dan karıştırmanın hesabı sorulacaktır.”

CHP’NİN GENEL BAŞKANI'NA TAHTAKALE'NİN YOLUNU GÖSTERDİ

Mitingteki konuşmasında CHP ve MHP genel başkanlarına yüklenen Başbakan, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun kasetleri kamuoyuna dinletmesiyle ilgili olarak, “CHP’nin gündeminde hakaret, iftira kaset var. Ey CHP’nin genel başkanı, genel müdür senden siyasetçi olmaz. Senden olsa olsa Tahtakale’de kaset tüccarı olur. Orada kaset tüccarlığı yap. Hakaret etmiyorum. Taltif ediyorum. Biliyorsunuz, Tahtakale bu işin yeridir. Oraya gitmelidir.” dedi.

HİZMET HAREKETİ'NDEKİ İNSANLARI SÜLÜĞE BENZETTİ

Başbakan Erdoğan, sülüğün insanlardaki zararlı kanı emdiklerini Hizmet Hareketi'nde olan insanlarında faydalı kanını emdiklerini dile getirerek, “Pensilvanya’da hocası, medyası, işadamları bu hizmetleri yaptığımız, itibarı artırdığımız için bizden rahatsızlar. Bunların dershanelerini kapattık, diye tepki gösteriyor. Bunlar, milletimizi adeta sülük gibi emdiler. Sülük bunlardan faziletlidir. Zararlı kanı emer sülük. Bunlar yararlı kanı emdiler. Büyük Türkiye’den rahatsızlar. Filistin, Mısır, Suriye’den mazlumlara sahip çıkmamızdan rahatsızlar. Niğde’de Pensilvanyalı yapıdaki kardeşlerimize sesleniyorum. Bu ihaneti görün. Partileriniz, merkezlerin neye hizmet ettiğini görün. Bunların dershanelerin okuyan yavrularınız varsa, alın. Yavrularınızı oradan almaya var mısınız? Bu devletin okulları niye var? Bu devletin okulları inşallah düzelecek. Anne baba takviye kursu istiyorsa, hafta sonları cumartesi - pazar takviye kursunu ücretsiz olarak vereceğiz. Bu soyguna, dur diyeceğiz. Bunların kimlerle hareket ettiğini ve kimlerin değirmenine su taşıdığı ve ekmeklerine yağ sürdüğünü görünüz.” diye konuştu.

-MİTİNGE ÇEVRE İLLERDEN GELENLERDE OLDU

AK Parti'nin Niğde mitingine çevre illerden de gelenler oldu. Kayseri başta olmak üzere Niğde’ye yakın illerden insanlar vardı. Kayseri ve Konya plakalı çok sayıda otomobil, otobüs şehir merkezindeydi.
CİHAN

Yorumlar