Başbakan Erdoğan: İzmir CHP’den çok çekti (1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Seçim İşleri Başkanlığı Bölge Toplantısı için geldiği İzmir'de, Karşıyaka Arena'da Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'la el ele halkı selamlayarak konuşmasına başladı.

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Erdoğan: İzmir CHP’den çok çekti (1)

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Seçim İşleri Başkanlığı Bölge Toplantısı için geldiği İzmir'de, Karşıyaka Arena'da Ulaştırma Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Binali Yıldırım'la el ele halkı selamlayarak konuşmasına başladı. Erdoğan, “Gazi Mustafa Kemal'in annesi Zübeyde Hanım'ı rahmet ve hürmetle yâd ediyorum. Bugün İzmir’le birlikte 12 şehrin adayını açıklıyoruz. Aydın, Manisa, Denizli, Uşak, Tunceli, Burdur, Isparta, Kars, Kilis, Karaman ve Osmaniye'ye selam ve sevgilerimi gönderiyorum. Bugün itibariyle artık 80 vilayetimizin adayını belirlemiş ve açıklamış olacağız. Cumartesi günü de Antalya'yı açıklayarak 81 ilimizi açıklamış şekilde artık 30 Mart'a doğru emin adımlarla ilerliyoruz.” dedi.

İzmir’de bugün bir milat yaşandığını ifade eden Başbakan Erdoğan, “İzmir'in tarihini değiştirecek sürecin ilk adımını atıyoruz. İzmir'i tarihteki o şanlı, canlı günlerine yeniden kavuşturacağız. İzmir'i yeniden ayağa kaldırıp dünya kenti olma yolundaki süreci buradan başlatıyoruz. Yeni sürecin İzmir'e, İzmirlilere, tüm Türkiye’ye hayırlı olmasını diliyorum. İzmir tarih boyunca Ege ve Akdeniz'in incisi bir şehir olmuştur. İzmir stratejik ve merkezî konumuyla çalışkan, yiğit, mert insanlarıyla her zaman bu coğrafyanın parlayan yıldızı oldu. İzmir, zaman zaman tarihinde fetret dönemlerini yaşadı. Moğol istilasına, haçlı seferlerine maruz kaldı. İzmir, Osmanlı'nın fetret döneminde fetreti yaşadı. Yangınlara, yıkımlara isyanlara maruz kaldı. İzmir, 1919 yılında tarihinin en acı günlerini yaşadı. İzmir'in cumhuriyet tarihimizde, demokrasi tarihimizde her zaman müstesna bir yeri oldu. İzmir yakın tarihimizde, tek parti CHP yönetimine karşı en anlamlı, dokunaklı, Türkiye'ye örnek itirazları dile getirmiş şehirdir. Baskıya, zulme, dayatmaya boyun eğmemiştir. Demokrasi ve özgürlüklerden yana olmuş bir şehirdir. Buradan şu tarihî hatırlatmayı yapmak durumundayız. Tarih 12 Ağustos 1930, Mustafa Kemal demokrasi tarihinde önemli bir adım adıyor. Fethi Okyar'ı çağırarak bir parti kurmasını, CHP'yi muhalefet olarak eleştirmesini, muhalefet yapmasını istiyor. Okyar, bu talimatla Serbest Cumhuriyet Fırkası'nı kuruyor. Bu partinin kuruluşundan 22 gün sonra Fethi Bey İzmir'e geliyor. Halk CHP’den o kadar illallah etmiş ki 22 günlük partiyi bağrına basıyor ve o ziyaretle İzmir, tarihî bir gün yaşıyor. Bütün İzmir halkı rıhtıma akın ekiyor. İzmir adeta kurtarıcısını bekliyor. İzmir, CHP zulmüne dur diyecek, hesap soracak bir lideri karşılamaya geliyor. Hazır mıyız? Heyecandan İzmir rıhtımında izdiham yaşanıyor, bugün burada yaşandığı gibi. Millet Fethi Bey'e sarılıyor, birçoğu ağlıyor. Sevgi gösterisinde Fethi Bey'in ceketi yırtıldı, bu esnada çiğnenenler oldu. İzmir'de bayram yaşanıyor. İzmir, demokrasiye susamışlığın göstergesi olarak yeni partiyi kucaklıyor. Bu atmosferden rahatsız olanlar da var. CHP, başına gelecekleri bildiğinden Mustafa Kemal'in kurduğu bu partiden rahatsız. Yeni kurulan partinin milletle kucaklaşmaması için dönemin iktidarı çok büyük eziyetler yaptı. Bu partinin faaliyetlerinin güvenliğinin sağlanması emredilmesine rağmen kalabalığa ateş açıldı, 12 yaşındaki masum bir çocuk öldürüldü. Bu çocuğun ay yıldızlı bayrağa sarılan nâşını getirdiler, 'İşte ilk kurbanımız.' dedi. Artık İzmir tek parti iktidarından kurtulmak istiyor. Bunun için İzmirli canını bile vermeye hazır. İşte bu özgürlük ve demokrasi taleplerini bastırdılar. Kurulduktan sadece üç ay sonra Serbest Cumhuriyet Fırkası’nı kapattılar. CHP'nin demokrasi anlayışı budur.” diye konuştu.

İzmirli, Aydınlı, Egeli Adnan Menderes’in Türkiye’yi demokrasiyle buluşturduğunu ifade eden Erdoğan, “Merhum Menderes, 'Yeter, söz milletindir!' dedi. İzmir CHP’den çok çekti, işte gelirken yolda onu gördüm. Yerel yönetim anlayışında CHP’nin beceriksizliğini gördüm. Bütün bu gerçekler ortadayken İzmir, inanıyorum ki CHP demeyecektir. İnşallah çok çalışıp kapı kapı dolaşacağız. 30 Mart çok önemli; durmak yok, yola devam diyeceğiz. Heyecanınız heyecanımdır, coşkunuz coşkumdur. 30 Mart, yeni bir dönemin milat olduğu bir gün olacaktır. Şimdi görüyorum ki İzmir yeniden yeter diyor ama bu defa biz buna bir şey daha ilave ediyoruz, 'Yeter, söz de karar da milletindir.' diyoruz. İnşallah İzmir fetret dönemini artık geride bırakıyor, tarihteki o asil makamına, o müstesna konumuna yeniden kavuşuyor. İzmir her yönüyle bir dünya kenti, sanayi şehri, ticaret, turizm şehridir. Batılı bir şehirdir. İzmir iddiaları olan, hedefleri olan, potansiyeli olan, İstanbul, Antalya gibi bir şehirdir. İzmir, tüm dünyada marka olmayı hakeden, tanınmayı hakeden bir vizyon şehridir. İzmir Barcelona, Marsilya, Roma, Atina’nın gerisinde kalmayı haketmeyen, bu şehirlerin üzerinde olmayı ziyadesiyle hakeden bir şehirdir. Dünyada şehir etrafına surlar örmüş dönemleri geride bıraktık. İçine kapanan, kendi yağıyla kavrulmaya çalışan şehirler dönemi geride kalmıştır. Ben İzmir'de içine kapanık bir yapı görüyorum. İzmir buna lâyık değil. Yapılaşmayı görüyorsunuz. İlçesiyle, büyükşehiriyle maalesef o beklenen sıçramayı yapamamış bir şehir var. Altyapı ve üstyapısıyla bunu gerçekleştirmemiş bir şehir var. O zaman biz insanca yaşayabileceğimiz şehirler için AK Parti diyoruz. Şu anda İzmir’le birlikte 12 şehir, bugün belediye başkan adaylarıyla burada. Hep birlikte Ege’yi, kentsel dönüşümlerde olduğu gibi modern bir bölge haline getireceğiz. İzmir, dünyanın gözü önünde sönüp gidemez. Biz belediyeciliği biliyoruz, bu bizim işimiz, sanatımız. İzmir'in büyük hayaller kurmaya, atılım yapmaya, hedefler belirlemeye ihtiyacı var. Bir şehrin sosyal dokusunu, yaşam tarzını siyaset ve siyasetçiler değil, o şehirdekiler belirler. Siyasetin ve siyasetçinin görevi hizmet etmektir. Efendi olmaya değil, hizmetkâr olmaya kararlıyız. Siyasetçi, belediye başkanı imkanlar oluşturan, altyapı yatırımları yapan, yolları açık tutan unsurdur. İzmir niçin kongre şehri değil? Neden olmasın? Türkiye'nin ilk fuarı İzmir’de kuruldu, buna rağmen neden İzmir'de üç beş bin kişilik kongre merkezleri yok? Neden? İşte bu bir ufuktur. Bugüne kadar ağırlıklı olarak CHP belediyeleri oldu, AK Parti eli değmedi. Onun için buraya bir kongre merkezi bile yapamadılar. Geçen İktisat Kongresi için geldik ve bu kongreyi maalesef bir otelin 400-500 kişilik salonunda yaptık. Gelip de kapalı spor salonunda toplantı yapılmaz. Bizler İstanbul'a geldiğimizde, İstanbul'un hali de böyleydi ama biz geldi,k bir taraftan Haliç Kongre Merkezi, sonra Harbiye'deki İstanbul Kongre Merkezi'ni yaptık. Bunu Antalya’ya, İzmir’e yaymamız lazım. Bunu yapınca, cennet gibi olan ülkemizde turizmi daha da patlatıyoruz. 13 milyon çeken Türkiye, 36 milyon turist çeker hale geldi. Gelenler güneş, deniz, kum için geliyordu, artık değişti. Kongre, yayla, sağlık turizmi için, eğitim için gelenler var. Dört mevsim hareketli olan Türkiye var. Golf turizmi için gelenler var. Türkiye, önemli bir değişimi 11 yılda gerçekleştirdi. Türkiye'de hiçbir vilayetin yaşam tarzına karışmadık, İzmir'in de karışmadık, karışılmasına da müsaade etmeyiz. Yaşam tarzlarına karışmak tek parti, tehdit siyaseti üretenlerin işidir. Biz özgürlüklerden yana olduk, olacağız. Başkalarının özgürlük alanına müdahale olmadığı sürece özgürlükleri savunduk. 76 milyona, tek millet diyerek sarıldık. Biz bu ülkede Türkü, Kürtü, Lazı, Arnavutu, Romanı, 76 milyonun tamamını Allah için, yaratılanı Yaratan'dan ötürü sevdik ve onun için yüzde 50'ye ulaştık. Birisi belirli etnik unsurun, kutsalların partisi ama biz herkesin partisiyiz. Biz tek milletin yanında,tek bayrak dedik. Bayrağımızın dışında ikinci bir bayrak, asla kimse bu millete dayatamaz. Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır, toprak eğer uğrunda ölen varsa vatandır. Rengi şehidimizin kanıdır, yıldızı şehidimizin sembolüdür. Bu kadar güzel bir tanım olur mu? Böyle güzel bir bayrağa sahibiz. Biz belli bir bölgenin değil, 780 bin kilometrekarenin partisiyiz. En doğundan batıya, kuzeyden güneye hizmetimizin gitmediği yer yoktur. Şırnak'a 10 yıl önce havaalanı gidecek dense inanır mıydınız? Iğdır'a, Kars’a, Ağrı'ya havaalanı olacak dense inanır mıydınız? Bunların hepsinde artık havaalanı var. Göreve geldiğimizde 26 havaalanı vardı, şimdi 52 havaalanı var. Hakkari’de yapıyoruz ama bölücü terör örgütü engelliyor, tehdit ediyor. Onların engellemelerine rağmen biz Yüksekova'da da havalimanını bitireceğiz. Neden? Çünkü benim Hakkarili Kürt kardeşim, vatandaşım, o da insani olarak insanca yaşama hakkına sahip. Doğu, batı, kuzey, güney ayrımı yapanlara hiç fırsat vermedik, vermeyeceğiz. 11 yıldır kardeşlik, dayanışma, kucaklaşmayla hep birlikte büyümeye devam ediyoruz. İzmir'in bu vizyondan uzak kalmasını, içe kapanmasını, dünyadaki değişimden geri kalmasını istemiyoruz. 11 yılda İzmir'e cari harcamalar hariç, yatırım ve destekte 21 milyarlık harcama yaptık. Ulaşımda 4 milyar, eğitimde 1,6 milyar, sağlıkta 841 milyon, toplamda 21 milyarlık hizmet, eser, yatırım 11 yılda İzmir'e yapıldı. 2011'de İzmir için 35 proje açıklandı. Devam edenlere hız verdik, yenilerine başladık. Durmak yok, yola devam.” dedi. CİHAN

Yorumlar