Başbakan Erdoğan: İstanbul’a veda etmiyorum

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben bugün sizlere veda etmiyorum. Allah takdir ederse doğduğum bu şehirde vefat etmek, hiç olmazsa bu şehre defnedilmek benim en büyük arzum ve en büyük vasiyetimdir." dedi.Recep Tayyip...

Google Haberlere Abone ol
Başbakan Erdoğan: İstanbul’a veda etmiyorum

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, "Ben bugün sizlere veda etmiyorum. Allah takdir ederse doğduğum bu şehirde vefat etmek, hiç olmazsa bu şehre defnedilmek benim en büyük arzum ve en büyük vasiyetimdir." dedi.

Recep Tayyip Erdoğan, Maltepe Meydanı’nda halka hitap etti. Başbakan olarak İstanbul’da gerçekleştirdiği son miting olacağını tahmin ettiğini söyleyen Başbakan Erdoğan "Ben bugün İstanbul’a, sizlere veda etmiyorum. Allah takdir ederse doğduğum bu şehirde vefat etmek, hiç olmazsa bu şehre defnedilmek benim en büyük arzum ve en büyük vasiyetimdir." diye konuştu.

Sadece 10 Ağustos mitingi yapmadığını söyleyen Erdoğan, "Buradan Irak'a, Suriyeli kardeşlerimize, Somalili, Mısırlı, Libyalı kardeşlerimize işte biz buradayız diye haykırıyoruz. Buradan Filistin'e, Trablus'a, Kudüs'e 'kardeşleriniz işte burada' diye sesleniyoruz. Gazze'nin çocuklarına, mazlumlarına, masumlarına selam gönderiyoruz. Elimizle, yapamıyorsak dilimizle gönlümüzle buğz etme görevimizi yerine getirmek için buradayız." dedi.

OPERASYONLAR DEVAM EDECEK SİNYALİ

Başbakan Erdoğan, konuşmasında 22 Temmuz'da polislere yapılan sahur operasyonunun devam edeceği sinyalini vererek, "780 bin kilometrekarede operasyon yapmak isteyenler bizim demir yumruğumuzu karşılarında bulurlar. Bunu böyle bilsinler. Tek devlet. Devletin içinde paralel devlet olmaz. Yenikapı'da ben size ne dedim 'İnlerine gireceğiz' dedim. Dedim mi? Girdik mi? Daha bitmedi. Bu işin başı. Devam edecek. Daha çok büyük işler var. Çünkü bunlardan davacıyız. Beni dinlediler. Bakanlarımı dinlediler. Uluslarası görüşmelerimizi dinlediler." ifadelerini kullandı.

Başbakan Erdoğan, şunları söyledi: "Dışarıda bazıları kadar içerde de bazıları bizi susturmak bizi oyalamak, bizim Gazze'den dikkatimizi çekmek, İsrail'in işini kolaylaştırmak için hücuma geçtiler. Siz bunları iyi tanıyorsunuz. Pensilvanya ve onun medyası bu işte başı çekiyor. Çünkü onların otoritesi o. Bu Pensilvanya ihanet çetesi biliyorsunuz, otoriteden izin almadan, talimat almadan iş yapamaz. Mavi Marmara olayında bunlar İsrail'in yanında yer almadı mı? 7 Temmuz'da da bir kez daha otoritelerinden bir kez daha talimat aldılar, bize karşı hücuma geçtiler. Başka kim Pensilvanya'nın oyuncağı olan; CHP, MHP ve bir de onların monşer adayı."

'HİÇBİR ZULÜM EBEDİ DEĞİLDİR'

Türk Amerikan Dostluk Grubu'nun kendisine mektup yazdığını kaydeden Erdoğan, sözlerine şöyle devam etti: "Mektubunda da güya beni tehdit ediyor. Aynı şekilde yazının cevabını alacaklar o ayrı. Ama ben şimdi buradan sesleniyorum. Kadınları öldürüyorlar ki Filistinli doğurmasınlar, bebekleri öldürüyorlar ki büyümesinler, erkekleri öldürüyorlar ki vatanlarını savunmasınlar. Kundaktaki bebeklerden de korkuyorlar. Hastanedeki yaralılardan, parklardaki çocuklardan korkuyorlar. İnanın öldürdükçe daha da korkacaklar. Kan akıttıkça akıttıkları kanda boğulacaklar. Hiçbir zulüm ebedi değildir."

İsrail yönetiminin yaptıklarının hesabını hukuk içinde er ya da geç vereceğini ifade eden Erdoğan, şöyle devam etti: "Filistin, yalnız değilsin; Gazze yalnız değilsin. Samimi müminlerin hepsi Gazze'nin yanında. İstanbul, Diyarbakır, Trabzon, Adana, 81 vilayet, 77 milyon Gazze'nin yanında. 10 gazeteci hayatını kaybetti. Anadolu Ajansı bürosuna 2 kez saldırıldı. Türkiye'de terör suçluları gazeteciler için ayağa kalkanlar, Filistin'deki ölen gazetecileri neden görmüyorsunuz."

'40 ÇÜRÜK YUMURTA, BİR SAĞLAM YUMURTA ETMEZ'

Muhalefet liderlerini eleştiren Erdoğan, "Ey Kılıçdaroğlu, Bahçeli senin gidecek yerin var mı ya. Yanınıza bir de sipariş, ithal bir monşer aldınız. 3'lü bir koalisyon. Ama ne diyorlar, 10 parti beni destekliyor diyorlar. 40 çürük yumurta, bir sağlam yumurta etmez. Kılıçdaroğlu İsrail'de basın özgür diyordu, kendi ülkesini şikayet ediyordu. Filistin'de 10 gazeteci öldürüldü, neden susuyorsun?" ifadelerini kullandı.

"SUUDİ ARABİSTAN ‘BU ADAMI BURADAN ALIN’ DEDİ"

Konuşmasında sık sık Ekmeleddin İhsanoğlu'nu eleştiren Erdoğan, Suudi Arabistan'ın İhsanoğlu'nu görevden almaları için kendilerine ricada bulunduğunu dile getirdi. Erdoğan, şöyle konuştu: "Suudi Arabistan 'bu adamı alın buradan' dedi. Biz de 'seçimle geldi seçimle geleni alma imkanımız yok' dedik. Bu bize 'benim arkamda durmuyorsunuz' dedi. Ya tamam da sen başarısızsın, beceriksizsin. Diyor ki 'bana nişan taktılar' yahu sen gidesin diye nişan taktılar ama sen o kadar oyaladın ki süre doldu. Sen nasıl olur da IŞİD’in saldırılarından bizi sorumlu tutarsın. Biz tüm bölgete 411 bin kutu ilaç gönderdik."

İHSANOĞLU'NA ŞEMSETTİN GÜNALTAY'A BENZETMESİ

Başbakan Erdoğan konuşmasını şöyle sürdürdü: "Bunların milliyetçiliği de halkçılığı da sahtedir, fasondur. Biz bunların milliyetçiliğini çıkardıkları ortak adayda, monşerde gördük. Demokrat Parti, merhum Menderes ve arkadaşları iktidara yürüyordu. Halk, Demokrat Parti'ye koşuyor. İsmet İnönü de kara kara düşünüyor. Bu DP'nin önünü nasıl keserim diye hesaplar yapıyor. Kılıçdaroğlu da ondan öğrenmiş herhalde. Aklına bir fikir geliyor. En iyisi şöyle bir dindar insanı aday yapayım, DP'nin oylarını alayım diyor. Çok ilginç, hikaye bugünküne benziyor. Kimi buluyor, Şemsettin Günaltay. Kimdir, İlahiyatçı tarihçi, 3 dil biliyor. Sonuç ne oluyor, 1950'de seçim oluyor, Günaltay büyük yenilgi alıyor. CHP bugün de aynısını yaptı. MHP de vagon. Bir monşeri aday yaptı. Neymiş, 3 dil biliyormuş. Biz tercüman mı arıyoruz, yoksa ülkeyi yönetecek adam mı arıyoruz? Tercüman arıyorsan adam çok, 3 dil bilen de var, 5 dil bilen de var."

"10 AĞUSTOS'TA HESABINI SORACAKLAR"

Cumhurbaşkanı Ekmeleddin İhsanoğlu’nu eleştiren Başbakan Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ne diyeyim, profesör, profesör! Bugün yeni bir şey daha söylemiş. ‘Ben edebiyatçıyım, bu işleri iyi bilirim diyor.’ Hazırsanız bir de onu gösterelim. Yahya Kemal’in ‘Süleymaniye’de bayram namazı’ diye bir şiiri yok. ‘Süleymaniye’de bayram sabahı’ diye bir şiiri var. Görüyorsunuz dersini iyi çalışmamış. Çıkmış, 'Çekoslovakya devlet başkanı benim arkadaşım' diyor. Ya böyle bir devlet mi kaldı? 21 sene oldu. Yarın da çıkıp Yugoslavya derse, Sovyetler Birliği derse ona da şaşırmayın. Daha seçime bir hafta var, monşerde sigortalar attı. Bu partilerin üst yönetimleri ne olursa olsun, tabanlarında samimi insanlar. Bu insanlar bunu hak etmiyor. İdeolojik oy kullanmayalım. Bu zat siyasetin S’sini bilmez. Daha baştan gaf yaptı. ‘O makamda siyaset yapılmaz’ dedi. İnanıyorum CHP’ye gönül verenler de MHP’ye oy verenler de 10 Ağustos’ta bunun hesabını soracaktır. Pensilvanya, holding medyası getirdiler bu zatı halkın önüne koydular. 40 günde siyasetçi olunmaz. İnanıyorum ki İstanbul bir hafta sonra bu çakma adaya dersini sandıkta verecektir."

'KARŞINIZDA KASIMPAŞALI VAR'

"İnşallah son nefesime kadar milletimle, yol arkadaşlarımla en çok da İstanbul'da olmayı sürdüreceğim." diyen Erdoğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Sizin karşınızda milletvekili değil, başbakan değil, cumhurbaşkanı adayı değil en başta Kasımpaşalı Recep Tayyip Erdoğan var. İnşallah bu hep böyle olacak. Siyasete ilk adımı attığım bu şehirde daha en başından beri bu yolu yürüdüğüm tüm arkadaşlarımdan helallik diliyorum." CİHAN

Yorumlar